Sözler - page 904

E l c ev ap : Evvelâ
, bütün masnuat›n bütün intizama-
t›yla ve hikmetleriyle sabit olan Sâniin hikmetiyle bilinir.
Çünkü, en cüz’î bir fleye küllî hikmetleri takan bir hik-
met, seyl-i kâinat›n içinde en büyük faaliyet gösteren ve
hikmetli nak›fllara medar olan harekât-› zerrat› hikmetsiz
b›rakmaz. Hem, en küçük mahlûkat›, vazifelerinde ücret-
siz, maafls›z, kemalsiz b›rakmayan bir hikmet, bir hâki-
miyet, en kesretli ve esasl› memurlar›n›, hizmetkârlar›n›
nursuz, ücretsiz b›rakmaz.
Saniyen
: Sâni-i Hakîm anas›r› tahrik edip tavzif ede-
rek (onlara bir ücret-i kemal hükmünde) madeniyat dere-
cesine ç›karmas›yla ve madeniyata mahsus tesbihatlar›
onlara bildirmesiyle; ve madeniyat› tahrik ve tavzif edip
nebatat mertebe-i hayatiyesinin makam›n› vermesiyle;
ve nebatat› r›z›k ederek tahrik ve tavzif ile hayvanat mer-
tebe-i letafetini onlara ihsan etmesiyle; ve hayvanattaki
zerrat› tavzif edip r›z›k yoluyla hayat-› insaniye derecesi-
ne ç›karmas›yla; ve insan›n vücudundaki zerrat› süze sü-
ze tasfiye ve taltif ederek tâ dima¤›n ve kalbin en nazik
ve lâtif yerinde makam vermesiyle bilinir ki, harekât-›
zerrat hikmetsiz de¤il, belki kendine lây›k bir nevi kema-
lâta koflturuluyor.
Salisen
: Zîhayat cisimlerin zerrat› içinde çekirdek ve
tohumdaki gibi bir k›s›m zerreler öyle manevî bir nura, bir
letafete, bir meziyete mazhar oluyorlar ki, sair zerrelere
ve o koca a¤aca bir ruh, bir sultan hükmüne geçer. ‹flte
azîm bir a¤ac›n bütün zerrat› içinde bir k›s›m zerrelerin
flu mertebeye ç›kmalar›, o a¤ac›n tabaka-i hayat›nda çok
anas›r:
hava, su, ›fl›k, toprak gibi
unsurlar; elementler.
azîm:
büyük.
cüz’î:
en küçük.
dima¤:
beynin içi, ak›l ve fluur.
ecza:
en küçük parçalar.
evvelâ:
birincisi.
faaliyet:
hareketlilik.
hâkimiyet:
egemenlik; hükmet-
mek.
harekât-› zerrat:
atomlar›n hare-
ketleri.
hayat-› insaniye:
insan hayat›.
hayvanat:
canl›lar.
hikmet:
fayda ve maslahat.
hikmetsiz:
gayesiz, faydas›z.
ihsan:
ikram.
intizamat:
düzen ve nizam.
kemal:
olgunluk, yücelik.
kemalât:
mükemmellikler.
kemalsiz:
kusurlu, noksan.
kesret:
çokluk.
kesretli:
çok fazla, çoklukla.
küllî:
bütüne ait parçalardan ve
fertlerden oluflan; umumî, çok
fazla, bütün.
lâtif:
güzel, hofl.
letafet:
incelik, güzellik.
madeniyat:
madenler.
mahlûkat:
yarat›klar.
mahsus:
sadece ona has.
makam:
de¤er, mevki, memuri-
yet yeri.
manevî nur:
manevî ayd›nlanma.
masnuat:
sanatl› maddeler.
mazhar:
eriflme, sahip olma.
medar olmak:
sebep ve vesile ol-
mak, dayanak noktas› olmak.
medar:
kaynak, dayanak.
mertebe:
seviye, kademe.
mertebe-i hayatiye:
hayat mer-
tebesi, derecesi.
mertebe-i letafet:
güzelli¤in de-
receleri.
meziyet:
üstün ve de¤erli vas›f-
lar.
nak›fllar:
süslemeler.
nazik:
incelik.
nebatat:
bitkiler.
nev’î:
çeflit.
r›z›k:
hayat›n devam› için gerekli
her fley.
sabit olmak:
vaki olmak, kesinlik
kazanmak; do¤rulu¤u ispatlan-
m›fl olmak.
sair:
di¤er.
salisen:
üçüncüsü.
Sâni:
her fleyi sanatla yapan Al-
lah.
Sâni-i Hakîm:
her fleyi belli bir
amaç ve faydaya dönük yaratan
usta; her ifli hikmetle ve sa-
natla yapan Allah.
saniyen:
ikincisi.
seyl-i kâinat:
kâinattaki var-
l›klar›n bir hedefe gidifli.
tabaka-i hayat:
hayat basa-
maklar›.
tahrik:
hareketlilik.
taltif:
yüceltme, iyilik ve lü-
tufta bulunma.
tasfiye:
saflaflt›rma, ar›nd›r-
ma.
tavzif:
vazifelendirme; görev-
lendirme.
tesbihat:
yarat›c›s›n› överek
anlatmas›.
ücret-i kemal:
çal›flman›n so-
nucu yükselmesi, olgunlafl-
mas›; mükemmellik ücreti.
vücut:
beden.
zerrat:
atomlar, hücreler.
zerre:
atom, maddenin en
küçük yap›s›.
zîhayat:
canl›.
904 | SÖZLER
O
TUZUNCU
S
ÖZ
1...,894,895,896,897,898,899,900,901,902,903 905,906,907,908,909,910,911,912,913,914,...1482
Powered by FlippingBook