"Gerçekten" haber verir 30 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Emirdağ Hatıraları (3)



Çalışkanlarla akrabalık

Denizli Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Bediüzzaman Hazretleri ve talebeleri, 12. celse olan 14 Haziran 1944 tarihli son duruşmada oy birliğiyle beraat eder.

Mahkemenin bu kat'î beraat kararına rağmen, Said Nursî serbest bırakılmaz. Yüzden fazla talebesi memleketlerine gönderilir, bir bakıma ondan uzaklaştırılmış olur. Yanına da kimseyi bırakmaksızın onu Şehir Otelinin bir odasına yerleştirirler. Tâ ki, Ankara'dan gelecek bir emirle yeni sürgün yeri belli oluncaya kadar...

Üstad Bediüzzaman, Denizli Şehir Otelinde iki ay kadar bekletilir. Ağustos ayı sonlarına doğru kendisinin Emirdağ'a gönderileceği bildirilir. Denizli kahramanı Hasan Feyzi Efendi de Üstad'ıyla birlikte gitmek ister; ancak bırakılmaz. Sürgün yerine yalnız başına gitmesi gerekiyormuş. Hasan Feyzi, buna çok kahırlanır, hüzünlenir ve hasret yüklü, hicran yüklü "Ayrılık şiiri"ni kaleme alır:

Çekilip nur–u hidayet, yine zindan olacak

Yine firkat, yine hasret, yine hüsrân olacak.

Bâb–ı feyzinden ırak olmayı asla çekemem

Dahi nezrim bu ki, canım sana kurban olacak

Gelen emir kesindi. Said Nursî suçsuz ve tekraren beraat etmiş olduğu halde, Afyon'un Emirdağ ilçesine sürgün edilecekti.

Denizli'deki dost ve talebeleriyle vedâlaşan Hazret–i Bediüzzaman, önce Afyon'a gönderildi. Burada Ankara Otelinde iki–üç hafta kaldıktan sonra, 1944 yılı Ağustos ayı sonlarında güvenlik görevlilerinin refakatinde Emirdağ'a getirildi.

ÇALIŞKANLAR'IN ZİYARETİ

Emirdağ'a geldikten sonra, ilk 15 gün müddetle bir otelde kalır. Bilâhare, Karadenizli Yaşar ismindeki şahsın kira ile içinde oturmuş olduğu üç odalı bir eve taşınır.

Kira ücretini birlikte ödedikleri bu ev çarşı içinde olup otelin tam karşısındadır. Emirdağ'da halen hayatta olan görgü şahitlerinden bizzat dinlediğimiz kadarıyla, bu otele zamanla tam yirmi polis yerleştirilir.

Yarısı resmî, diğer yarısı ise sivil kıyafetlidir bu polislerin. Bunların dışında, ayrıca sivil kıyafetli casuslar gönderilmiş Emirdağ'a.

Bütün bu görevliler, hükûmetin yakın takibinde olduğu anlaşılan Bediüzzaman Said Nursî'yi daimî tarassut altında tutmaya çalışıyorlar: Ne yapıyor, ne ediyor, yanına kimler gelip gidiyor diye, gördükleri, tesbit ettikleri her hal ve hareketi günü gününe Ankara'ya rapor ediyorlar.

İşte, bu derece ağır ve baskıcı şartlar altında bile, Üstad Bediüzzaman'ı seven, ziyaret eden veya ona hizmet etmek isteyenler yine de eksik olmuyor.

* * *

Emirdağ'a gelip otele yerleştikten sonra Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret edenlerin başında Çalışkanlar hanedanından Hasan ve Mehmed kardeşler gelir. Bir gün arayla ziyaretine gider, sohbetinde bulunur, samimiyet peyda eder ve aynı istikamette alâkadarlıklarını devam ettirirler.

Çalışkanlar'ın çarşı içindeki dükkânları ile Üstad Bediüzzaman'ın kaldığı ev birbirine çok yakın ve karşı karşıyadır. Hasan ve Mehmed'ten sonra, diğer kardeşler ve ailenin diğer fertleri de Üstad'la irtibata geçer, ziyaret eder ve hizmetinde bulunmak için birbiriyle adeta yarışa girerler.

Bir kaç sohbet esnasında, Çalışkanlar hanedanıyla akraba olduklarını ifade eden Üstad Bediüzzaman, bir gün Mecmuatü'l–Ahzab'ı okurken, hazırda bulunan Mehmed ve oğlu Ceylan'a "Bakın, Abdülkadir Geylanî bizden bahsediyor" diyor. Ayrıca, Ceylan ile Geylanî ismi arasında bir irtibat kuruyor. Ceylan'ın tam ismi "Abdülkadir Ceylan Çalışkan"dır. (Bkz: Son Şahitler–II, s. 344, 347, 351)

* * *

Kuleönü'lü Küçük Ali de, bir mektubunda Üstad Bediüzzaman'ın tıpkı Şeyh Abdülkadir Geylânî gibi hem seyyid, hem de şerif olduğunu beyan ediyor ve "Üstadımın birinci Âl'den olduğu kat'idir" demesiyle, onun Şâh–ı Geylânî gibi neseben Hz. Ali'ye dayandığı ve "evlâd–ı Resûl" olduğunu tereddütsüz şekilde ifade ediyor. (Bkz: Lem'alar, Yeni Asya Neşriyat, 2006 baskısı, s. 418.)

(Devamı var)

Tarihin yorumu = 30 Temmuz 1898

Peygamber dostu Bismark

Almanya'nın birliğini sağlayan ve Alman İmparatorluğunu kuran Prens Bismark (Otto Von Bismarck, d. 1815) öldü.

Siyasete atıldığında ayrı ayrı devletlere bölünmüş olan Almanya'yı, uzun mücadeleler sonucu birleştiren Bismark'ın önemli bir özelliği de İslâm dinine, Kur'ân'a ve Hz. Muhammed'e (asm) gösterdiği yakın alâka ve hürmet duygusudur.

İşte onun bu konudaki inanç ve kanaatlerini yansıtan beyanatından bir bölüm: "Senin Saadet Asrında yaşayamadığım için müteessirim ey Muhammed (asm)! Öğrettiğin ve yaydığın kitap, senin değildir. O, Lâhûtî'dir. Bu kitabın Lâhûtî olduğunu inkâr etmek, geçerli ilimlerin yalan olduğunu ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bundan sonra göremeyecektir. Ben, huzur–u mehabetinde kemâl–i hürmetle eğilirim."

30.07.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.07.2008) - Emirdağ Hatıraları (2)

  (28.07.2008) - Emirdağ Hatıraları (1)

  (26.07.2008) - Birikmiş konular

  (25.07.2008) - Çakallar ve orman kartalları

  (24.07.2008) - Doğru söyleyen tarih konuşsun (7)

  (23.07.2008) - Doğru söyleyen tarih konuşsun (6)

  (19.07.2008) - Kırlangıçları seyrediyorum, hayranlık içinde

  (17.07.2008) - Çevre temizliğinde kelebek faktörü

  (09.07.2008) - Doğru söyleyen tarih konuşsun (5)

  (07.07.2008) - Doğru söyleyen tarih konuşuyor (4)

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır