24 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Ölüm, herkesin başında


A+ | A-

Seksen yaşını geçkin gazeteci–yazar İlhan Selçuk'un ölümü, aynı yaşlarda bulunan meslektaşlarının da ölüm hakikatini hatırlamalarına sebebiyet verdi.

Milliyet'te yazan Çetin Altan'ın dünkü "84..." başlıklı köşe yazısı, daha ziyade kendi ölümüyle ilgiliydi.

Tabiî, burada çok garip bir rastlantı da var: Cumhuriyet gazetesinin köşe taşlarından biri olan İlhan Selçuk, 21 Haziran günü öldü. Milliyet'te yazan "duayen gazeteci" Çetin Altan'ın doğum günü ise, 22 Haziran.

Altan'ın yazısındaki bazı ifadeler, onun kendi ölümünü nasıl da ciddî ciddî düşünmeye başladığının bir işareti olsa gerek.

İşte o ifadelerden biri:

"Şayet ömür merdiveninin son basamağındaysam ve '85...' başlığını hiçbir zaman yazamayacaksam, çok doğal karşılayacaklardır bunu da: 'Zaten 80’ini çoktan aşmıştı... Yaş yetmiş, iş bitmiş... Ahı gitmiş, vahı kalmış... Bir ayağı çukurda...' diyecekler..."

Evet, bunlar kimi ağızlardan çıkabilecek bazı sözler.

Ama, bunlardan çok daha doğru ve yerinde bir sözü "Yaş Otuz Beş"in şairi Cahit Sıtkı söylemiş:

"Neylersin, ölüm herkesin başında."

İşte, hayat kadar ehemmiyet arz eden ölüm gerçeğinin yalın bir ifadesidir bu.

Yani, ölüm için, ecel için, küçük–büyük, genç–ihtiyar fark etmiyor. Bu vakıa, her an için herkesin başına gelebilir ve geliyor.

Onun içindir ki, dindar Anadolu insanı, bu hakikati şu sözlerle vecizeleştirmiş:

"Ölümdür bu, ihtiyarları alır sıra sıra; gençleri de alır ara–sıra."

Doğru mu? Doğru...

İşte, bu doğruyu doğrudan haber veren ibretlik manzaralar, her gün gözler önüne seriliyor: Depremle, yangınlarla, salgınlarla, sellerle, patlamalarla, terörist saldırılarla, trafik kazalarıyla ve sâir sebeplerle, sadece fertlerin değil, kafilelerle insan ölümlerine şahit olmaktayız.

Demek ki, sadece yaşlanınca değil, ölümü her zaman ve her yaşta hatırlamak lâzım.

Şüphesiz ki, hatırlamak yetmez; bu kaçınılmaz yolculuğa her gün için hazır olmak gerekir.

Hem, hazır olmayan ne kazanır ki?

Hazırlık yapmayanın eline ne geçer ve ne geçiyor ki?

Dahası, hazırlığı düşünmeyen kimse, acaba neyi değiştirebiliyor ki?

İyisi mi, Cahit Sıtkı'nın şu meşhûr mısralarını unutmamak ve daima hatırlamaya çalışmak:

Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.

Tarihin yorumu 24 Haziran 1939

Padişah valisine yenik düştü

Koca Osmanlı ordusu, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşaya bağlı kuvvetlerce mağlup edildi. (24 Haziran 1839)

"Devrimci Padişah" diye de anılan Sultan II. Mahmud'un vefatından kısa bir süre önce yaşanan bu mağlûbiyet vak'ası, tarih kayıtlarına "Nizip Bozgunu" olarak geçti.

Yaşanan çatışmadan yedi sene kadar evvel, Osmanlı hükümeti ile Mısır Valisi Kavalalı arasında yapılan "Kütahya Antlaşması"ndan, öyle anlaşılıyor ki, iki taraf da memnun değildi.

Memnuniyetsizlik, zamanla itimatsızlığı netice verdi. Taraflar birbirini kollamaya ve cephelere yığınak yapmaya girişti. Had safhaya varan gerginlik, sonunda feci şekilde patlak verdi.

Kavalalı, 80 bin kara ve 50 bin kadar da deniz kuvvetiyle Mısır'dan gelerek Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başladı. Osmanlı kuvvetleri de, kuvvet yönünden hemen aynı seviyede idi.

Ne var ki, emir–komuta kademesine yeni giren ecnebi subaylar sebebiyle, Osmanlı ordusundaki Müslüman askerlerin itaat etmekte tereddüt geçirmesine sebep oldu.

İşte bu tereddüt eseri, talim zaafı ve Sultan II. Mahmud`un kanlı inkılapçılığı gibi daha başka sebeplerle de birleşince, Osmanlı ordusu üstün bir varlık gösteremeyerek Nizip`te bozguna uğradı ve Kavalalı`nın kuvvetleri karşısında perişan bir vaziyete düştü.

Mağlubiyet haberini alan Sultan Mahmut ise, bir kaç gün sonra (1 Temmuz) kederinden öldü.

* * *

Bilindiği gibi, 1808`de tahta oturan Sultan II. Mahmut, Osmanlı padişahları arasında en katı bir inkılapçıydı. Sarık yerine fes, şalvar yerine pantolon ve daha bir dizi kılık–kıyafet değişikliği yapmıştı. Bunun yarı sıra, daha başka alanlarda da bir dizi inkılap hareketlerine imza atmıştı.

Sultan II. Mahmut, ayrıca çok kan döktüğü için, dindar halk ve hatta subaylar tarafından da pek sevilmezdi.

Mısır Valisi Kavalalı M. Ali Paşa ise, inkılapçılık yerine ıslahatçılık metoduyla hareket ediyordu. Orduda bir takım yenilikler yapmış ve günün şartlarına göre ordusunu ileri derecede modernize etmişti.

Neticede, halk ve asker tarafından ziyadesiyle sevilen Osmanlı Valisi, halkın ve askerin nefret oklarına hedef olan Osmanlı Padişahına üstünlük sağladı ve bu sûretle tarihin elim bir sayfası olan kanlı "Nizip Bozgunu" vukua geldi.

24.06.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.06.2010) - Maraş'ta kardeşlik saadeti

  (22.06.2010) - Haklı ve yerinde tepkiler

  (17.06.2010) - Ortak payda: Güvensizlik

  (16.06.2010) - Kaderin adâleti ve zalimin zulmü

  (15.06.2010) - Feyizli okumalar (5)

  (14.06.2010) - Feyizli okumalar (4)

  (11.06.2010) - Feyizli okumalar (3)

  (10.06.2010) - Feyizli okumalar (2)

  (09.06.2010) - Feyizli okumalar

  (27.05.2010) - Namık Gedik'i katlettiler


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.