"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yol, yolcu, Yeni Asya

Esin FİŞEK
18 Şubat 2018, Pazar
Yol... Yol deyince akla ne gelir?

Gitmek.

Gitmek deyince ne gelir akla?

Nereye?

Akıl nereye gideceğini yoldan öğrenir diyebilir miyiz?

Yol. Üç harften meydana gelen bir kelime. Ancak hayatın o kadar içinde ki... Hayatın kendisi bir yol değil mi? Hatta uzun-ince, kıldan ince kılıçtan keskin bir yol. Başını da sonunu da bir Bilenin bildiği, başlamasına da, sonlanmasına da hakim olamadığımız bir yol. 

Bu iki uç arasında onlarca, yüzlerce, binlerce..... yollardan yürürüz. Kimi kısa, kimi uzun, kimi taşlı-topraklı, kimi dümdüz asfalt, kimi çetrefilli, kimi apaydınlık, kimi alacakaranlık, kimi iğrenç.... Yollar var kirli, yollar var nefes alınamayan, yollar var kalpleri karartan. Yollar var kalplere, ruha nefes aldıran. O yollarda ayaklar yaralansa, başlar ağrısa, saçlar ağarsa da, gözün-gönlün aydınlandığı, kalbin, ruhun nefes aldığı, gül- gülistan olduğu yollar var.

Her yolcunun bir yolu var. Kimi havada, kimi karada, kimi suda. Kimisi de hem hava, hem kara, hem suda...

Yolcu...

Yolları yolcular mı güzelleştirir ya da çirkinleştirir? Üzerinde yürünen yol yolcusuyla kirlenir ya da temizlenir ya da kararır ya da aydınlanır?

Ayakların yaralandığı, başların ağrıdığı, saçların ağardığı, gözü-gönlü-ruhu-kalbi aydınlatan yolda yürüyen YOLCU! Yoldaşın kim? Yoldaşın seni ileri mi geri mi çekiyor?

Kalbim “ileri, ileri,” nefsim “geri, geri!” diyor. Bir de yolda giderken koluma girenler var. Koluma girenler de... “Ey peygamber! Eğer insanlar senden yüz çevirirse, sen de ki: ‘Allah bana yeter. O’ndan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben O’na tevekkül ettim. Yüce arşın Rabbi de O’dur.” (Tevbe: 129) âyeti ve Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin “Evet, evet, neam, neam. Sivrisinek tantanasını kesse, balarısı demdemesini bozsa, sizin şevkiniz hiç bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz!” sözleri yetiyor.

O bir Yol: YENİ ASYA

Mutedil, ifrat ve tefritten arınmış, inişi çıkışı olmayan, hep aydınlık, karanlıktan hoşlananların karartmaya çalıştığı, üzerinde yürüyemeyenlerin dikenli dediği... Öyle bir yol ki, sakin sessiz. Mütevazi, gösterişten, alayişten uzak. Yürüyene sekinet, yürümeyene korku salan. Hedefe en kısa yoldan ulaştıran, çetrefilden, alacakaranlıktan uzak, berrak mı berrak, nurlu bir yol. Velhasıl yazanın gücü bu kadar yetiyor Yazdırana şükür.

Yolun yolcuları... Yeni Asya’nın yolcuları...

O yoldan kimler geldi kimler geçti... Hedefe en kestirme gittikleri yoldan kimileri tâli yollara saptı? Tâli yollar onları nereye götürdü bilinmez, ilgilendirmez de giden yolcuları. O yolda yürüyen yolcusu hep vardı. Yol yolcusunu hiç şaşırtmadı. Yolcu, kendisine iyi günde, kötü günde yoldaş buldu. O yolda gidenin yoldaşı Hz. Peygamber (asm), Kur’ân’ı Kerîm ve Risale-i Nur oldu. O yolun yolcusu sahabelere yoldaş oldu.

Yol istikamet, yolcu sahabeye yoldaş. Yoldaşı sahabe, yolu istikamet olan YENİ ASYA sen bu dünyada bir tane basılsan da; yaşarsam onu ben alacağım inşallah! Vesselâm.

Okunma Sayısı: 2647
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı