Elimin hantallaştığını hissediyorum. Yorgun argın besbelli. Gecelerin düğümleri canına okuyor. Bu mevsimler ağır geliyor. Her gün cebelleşen, kuş konmaz kervan geçmez uykuların hangi devresi? Gecelerin birikmiş çaresizliğine hangi derdin dermanı vurulsa. Neyse…

Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Ömrümün bir devri, yazmak eyleminden uzak kaldı. Nedenler, niçinler  önemli değil, önemli olan yazmadığım. Aklımda geçen kelimeler cümlelere dönüşürken kâğıda dökemediğim. Yazmamak bir sancı.

Sancı…

Kıvrım kıvrım kıvrıldığın andır. Hiçbir ana, hiçbir zamana, hiçbir asra sığamadığın bir geçiş sürecedir. Ne olduğunu tam anlayamadığın bir sürgündür. Mevsimlerin kararında kalmadığı, yazar bozar tahtası gibi bozulduğu, güneşin selâma dururken ansızın yağmurun yağmasına şahit olmak gibidir. Bîkarardır.

Bîkarar…

Ufak tefek kırıntılar içerisindeki duygularının bir dağ büyüklüğünde olan tereddütlerinle savaşması. Gelgitlerle dolu bir hayat. Terazinin dengede durmaması. Sağ mı sol mu? Arş mı ferş mi? Güney mi kuzey mi? Yoksa tek bir noktaya dalıp gitmek mi? Tek bir nokta ve yalnızca sen. Bu bir zamansızlık mı?

Zamansızlık…

Anın içinde soluk almak. Ne bir saniye ilerisi ne de bir saniye gerisi yok. Akıp gitmiyor seninle birikenler. Her şey seninle. Yerinde durmuş bir gezginsin. Bir hareket istiyorsun, ama yok. Durmuş seninle her şey.

Her şey…

Varlık, cisim, eşya, hissettiğin hissetmediğin her şey. Ne var şimdi? Duyabiliyor musun çok ötelerdeki sesi. Görebiliyor musun maddiyatın arkasını? Dokunabiliyor musun maneviyata? Hissedebiliyor musun sonsuzluğu? Ve mezardakilerin şu anda ne halde olduğunu merak ediyor musun? Seninle beraber her şeyin bir yaşayışı olduğunu anlayabiliyor musun?

Anlamak…

Ne güzel bir algı… ”Anlıyorum” diyebilmek iksirli bir içecek gibi etkiler. Herkesçe duyulmak istenen bir söz. İçi boş bir rahatlama değil gerçekten mertçesine gösterilen bir tavır. Hâkim olduğun bir his. Empati kurma anlayışın yükselmiş hali. İfade-i meram kalmadı artık. Son söz en muhteşemi: “Anlıyorum seni” diyebilmenin sonsuz bahtiyarlığı.