Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Serdar MURAT

Mesajların dili



İlerleme Raporunun yayınlandığı saatlerde Başbakan Tayyip Erdoğan, gazete ve televizyon yöneticileriyle birlikteydi.

Amerikan seçimlerinde Bush’un hezimeti, İran ve Suriye’yi işgal, Irak’tan çekilme gibi senaryoların hayata geçirileceği bir dönemde seçim sonuçlarının Amerika’nın rotasını ne yönde etkileyeceği gibi çok önemli başlıklar Başbakan Erdoğan’ın değerlendirmesini bekliyordu.

“AB ile tren kazası”nın beklendiği, “Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması” gibi bir önerinin kıyısından dönüldüğü gerçeğini bir kenara not etmemiz gerekiyor. AB ile tam üyelik tarihini almış ve iki ilerleme raporunda çalışmaları takdir ve teşvik edilmiş bir hükümet, AB ile ilişkileri tren kazası düzeyine düşürdüyse asıl sorgulanması gereken nokta bu.

Kamuoyundaki AB karşıtlığının yükselmesi, ulusalcı-milliyetçi dalganın başlı başına bir muhalefet partisi haline dönüşmesi gibi faktörler, seçime giden AKP iktidarının AB konusunda frene basmasına yol açtı.

Seçim uğruna AB hedefi rölantiye alındı.

Peki doğru mu yapıldı?

Kesinlikle hayır.

Geleceğini seçim anketlerine kurban ede ede buraya geldi Türkiye. Dili, düzeyi ve seviyesi ayarlanıp, AB hedefi canlı tutulabilirdi.

Bugün Türkiye’nin rejim sorununu aşabilmesi, şeffaf, insan haklarına dayalı, demokratik normları oturmuş, askerî vesayetten kurtulmuş, ABD’nin yedeğindeki bir ülke olmaktan kurtulmanın yolu, Brüksel’den geçiyor.

Bir süredir bazı bölümleri yazıldığı için İlerleme Raporu çok büyük bir sürpriz olmadı. Türkiye, AB dönem başkanı Finlandiya’nın Kıbrıs konusundaki toplantı talebini de kabul etmediği ve 301. madde konusunda beklenen adımı atmadığı için, raporda son dakika değişikliği anlamında bir şey olmadı.

İlerleme Raporunda, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasının söz konusu olmadığı belirtildi. Raporda tespitlerle yetinilirken, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine ilişkin irade beyanında bulunulmaması, bardağın dolu tarafından bakılması olarak değerlendirilebilir.

AB, Türkiye’nin önüne bir fotoğraf koydu, yüzümüze bir ayna tuttu. Bazı ifadeler can sıkabilir, ama AB ile uyum adına son bir yıldır ne yaptık ki...

Konjonktüre, üretilecek mazeretlere kurban edilemeyen bir ilişki Türkiye’nin AB süreci. Bu açıdan Olli Rehn’in “Türkiye AB ilişkilerini şizofrenik bir ilişki” olarak tanımlamasını bir türlü içime sindiremedim. Bu ilişki ne denli akıl ve ruh sağlığına uygun olarak cereyan ederse, uçağın burnu o kadar pistten kalkıyor demektir. Uçağın tekerleri yerden kesildikten sonra Türkiye işte o zaman lider ülke olma rotasına doğru uçacak demektir. Bunun için Türkiye’nin AB üyeliğini olmazsa olmaz bir şart olarak görüyorum.

İlerleme Raporunu nasıl değerlendirdiği sorulduğunda Başbakan Erdoğan, “Üyeliğin askıya alınması ya da fasılların açılmaması gibi bir durum söz konusu olmaz. Ama bir süreliğine ilişkimiz durağanlaşabilir” şeklinde oldu. Bu görüş bir süredir Dışişleri’nin el altından servis yaptığı tez.

Tam üyelik tarihi almak için dünyayı turlayıp heyecan fırtınası estiren Erdoğan’ın da durağanlaşmayı normal bir sonuç olarak görmesi ne kadar yanlış.

Başbakan, Amerikan seçimleri konusunda ise, kamuoyu araştırmalarına göre sonuçların sürpriz olmadığını belirterek, sonuçlardan Türkiye ile ABD ilişkilerinin etkilenmeyeceğini belirtti. “Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler devletten devletedir” noktasının altını çizdi.

Cumhuriyetçi Bush’un seçildiği seçimlerde Türkiye, demokratları desteklemişti. Doğru olan oydu. Bu kez Bush’un kaybedeceği biline biline ve bu kaybın insanlığın yararına olduğu gerçeği ortadayken, gereğinden fazla Bushcu davranıldı.

Artık öğrendim, Türkiye seçimlerde kimi desteklerse, ABD’de o kaybediyor. Bu konuyu da bir gündeme almalı. Bu seçim sonuçları başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın alacağı istikameti belirlemesi açısından çok önemli bir uyarıydı. Çok iyi analiz edip, Bush’un politikalarını dikkatle takip etmemiz gerekiyor.

“Turpun büyüğü heybede” misali Başbakan’ın basınla kahvaltısından asıl kritik mesajı sona bıraktım.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sorulduğunda Erdoğan, “İlla ki ben olacağım diye bir şey yok” karşılığını verdi. Sakın bu sizi yanıltmasın.

Çünkü lafın gelişi farklı. “Cumhurbaşkanlığı konusu bizde sorun olmaz, suhuletle hallederiz” diyor başbakan ve bir örnek veriyor. “Ben milletvekili olmadığım zaman Abdullah Bey Başbakan oldu, hükümeti kurdu. Sonra ben seçildim gayet suhuletle devredildi, ben Başbakan oldum. Bunlar bizde sorun olmaz…”

Bu ne demek... Erdoğan Çankaya’ya bir adım daha yaklaştı demek.

Bir şey daha demek. O gün başbakanlığı sorunsuz olarak devreden Abdullah Gül’ün tekrar bu görevi suhuletle devralacağı demek...

09.11.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.11.2006) - Erdoğan'ı dinlerken

  (07.11.2006) - Ecevit portresi

  (03.11.2006) - MHP’de bilek güreşi

  (02.11.2006) - YİMPAŞ tartışması

  (01.11.2006) - Herkes rölüne razı

  (31.10.2006) - Krizsiz bir resepsiyon

  (30.10.2006) - Sevmek istiyorum cumhuriyeti

  (27.10.2006) - AB ve Irak cephesi

  (26.10.2006) - Fevzi’nin balyozu

  (25.10.2006) - Bayram sonrası şenlik

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004