Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

Bir fikir uğruna

Bu sütunda niyetim, daha çok genel konular üzerinde durmaktı. Ama toplumu, görsel ve yazılı basını takip ettikçe, bireyi ilgilendirse de böylesi bir olaya bakıp ilgilenmemek mümkün olamazdı. Çünkü bireyi ilgilendiren öyle gelişmeler var ki, bütün toplumu içine alan nitelikte de olabilir.

Özgürlükten dem vuruyordum birkaç yazıda. İnsanın iç özgürlüğe sahip olmasının ne denli rahatlatıcı bir öge olduğuna vurgu yapıyordum. Bizim mutluluğumuzun ancak bu olguda saklı olabileceğini, öteden beriden örnekler getirerek konuyu açmaya çalışıyordum.

Ama günlerdir bir iç özgürlük ihlâli yaşanıyor. Bireyi aşarak koca bir toplum bu rüzgârla çalkalanıyor. Birey bir hata yapsa ne ise; medyanın, yönetim ve rejimde söz sahibi kurumların özgür anlayışı çiğnemiş olmaları çok düşündürücü! Sağır Sultan duyar da, benim duymamam olur mu?

Birinin özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne karışılıyor. Fikre karşı tehditler, hakaretler ve baskılar dayatılıyor.

Oysa dünyada en masum olması gereken fikirlerdir. Çağımızda dakikada binlerce fikir ileri sürülüyor. En az fikir üretilen ülkelerden biri de sanırım ülkemiz. Bu düşünceme yalnızca son günlerde etrafta dolaşan bu anlamsız dalaşmaları delil olarak göstersem yine haklı çıkarım.

Ben bu yazımda iç özgürlüğün en önemli ayağı olan ifade özgürlüğü üzerinde durmayacağım. Sadece misafirperverliğin de bir iç özgürlük olması noktasında, eğer benim de iç özgürlüğüm varsa, birkaç sözüm var.

Prof. Dr. Atilla Yayla, bir panele misafir olarak çağrılıyor. Seyirci olarak değil elbette, bir konuşmacı, iç özgürlüğünün elverdiği kadar, kendi fikirlerini söylemek için dâvet ediliyor. Yani dâvet edenlerin Sayın Yayla’yı tanımamış olmaları mümkün değil. AB’ye uyum aşamasında bir açılım yapmak istemeleri son derece normal. Özgürlükten kim korkar? Birilerine bu ithamı yapmak hakaretten ötedir.

Sayın Yayla, panelde Kemalizm’e, diyelim ki bir eleştiri getirdi. Onun ifadesine göre, “Bilimsel bir analiz yaptı. Bir medeniyet teorisi çizdi ve onun çerçevesinde bir tahlil yaptı.” Dünyada her dakika söylenen fikirlere bir yeni fikir daha kattı. Ne güzel? Benim algılamalarıma göre bir art niyeti de yoktu. Bir gazetenin bunu haber yapmasıyla yer yerinden oynadı. Bir damla suda fırtınalar koptu. Bu deyimleri özellikle kullanıyorum; çünkü bir iç özgürlüğün hakkının az da olsa kullanılması sebebiyle söylenen bir fikrin etrafında koparılan yaygarayı ancak bu ifadeyle dile getirebiliyorum.

Bu hiç de ifade özgürlüğüne yakışmayan esen rüzgârlar birilerini korkuttu ki, misafirperverliğe uyulmadı. Gelenekten gelen uygulamaları bir kenara bırakalım, özgürlük çağında, demokrasi havarilerinin bol keseden attığı bir ortamda, sadece bir yerlerin tepkisini çeker korkusuyla misafire sahip çıkmamak özgürlük ve etikle ne kadar bağdaşır? Oysa fikirler, ne türden olursa olsunlar, kendi sahiplerini bağlar. Kuşkuya gerek yoktu. Çok rahat hareket etmeleri gerekirdi. Ama buna da bir şey denilseydi, o ilgililer, Sayın Yayla gibi kahraman olsalar daha iyi olmaz mıydı? Bu fırsat belki de ömürde bir kez yakalanır. Fırsat kaçırılırsa, bazı durumlarda ihanetle damgalanmak gibi kötü bir son da bekler insanı.

Kaldı ki, bizim geleneğimizde, bir suçlu da olsa, sığınana yardım eli uzatılır, en azından işin aslı öğrenilinceye kadar. Olur ki haksızlığa uğramıştır.

Vefa duygusuna saygılı olmak, iç özgürlüktür. Çünkü birine karşı görevimiz var; kutsal olan o görevi yapmaktır, dünya üzerimize kalksa da.

Sayın Yayla, panele gelerek dâvete uydu; orada söyledikleri iç özgürlüğünün bir terennümü idi. Ne oldu olduysa, ama tarih onu bir kahraman olarak anacaktır. Ona sahip çıkmayanlar da iç özgürlüklerine ters bir tavır içine girdikleri için, tarihin onlar hakkındaki hükmü saklı kalmakla birlikte, vicdan azabı da çekecekler.

Olan oldu. Ama şu soruyu sormak bizim hakkımız. Kim kazançlı? Üzerine şimşekleri çeken Sayın Yayla mı, yoksa kendilerince bir tehlikeyi savuşturduklarını sanan ev sahipleri mi?

Hüseyin KARA

02.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  Öğrenme motivasyonu

  Kendine yol göstermek

  Bir fikir uğruna

  Farkındalık testi

  Anadolu turları ve seminerleri devam ediyor


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004