Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Amiral Gemisi’ne bir din danışmanı lâzım!

Papa’nın Türkiye ziyareti ile ilgili haberler yazılar bir kere daha ortaya çıkardı ki, yayın kuruluşlarının hemen hepsinin birer dini danışmana ihtiyacı var.

Hem de öyle sadece İslamiyet hakkında uzman biri değil, bütün dinler hakkında, özellikle de semavi dinler hakkında uzman danışmanlara ihtiyacı var.

Yoksa yayın yönetmenleri bile “elma ile armudu”, “sap ile samanı” birbirine karıştıran yazılara, manşetlere imza atıyorlar. Bu konularda yazmadan önce bilinmeyen konularda o danışmanlara danışılıp fikirleri alınmalı. Öyle, gazetede bir kadro ihdas etmek de gerekmiyor. Bu konuları bilen insanlara özellikle iman, itikat mevzularında yazılmadan önce mutlaka danışılmalı, uzman kişilerle konuşulmalı. Şu kesin... Amiral gemisinin böyle bir danışmana şiddetle ihtiyacı var. Ki açıldığı engin denizlerde yanlış bir rotaya girmesin, milleti yanlışa yönlendirmesin. Empati adına Papa’nın Sultanahmet Camii’nde “kıyama durması” ndan yola çıkarak “bir Müslüman din adamı da haç çıkarabilir mi?” diye yazmasın.

Elbette Papa’nın güzel davranışları oldu. Ama bu davranışlar bir Müslüman’ın da Papa’nın yaptıklarını yapmasını gerektirmiyor. Bizim de, Müslümanların da bir Hristiyan memleketinde onlara güzel gelecek bazı davranışları sergileyebilmemiz elbette mümkün. Ama bu empati anlayışı sonunda dinden çıkmaya yol açacak bir davranışı gerektirmiyor. Yanlışlık “Papa kıyama durdu” manşetlerinden başlıyor.

Ne demek kıyama durmak? Bu bir ibadet biçimi mi? Kıyama durunca ne yapılmış oluyor? İbadet ve itikada ait meseleler birbirine karıştırılıyor mu? Papa “kıyama durunca” Müslümanlığın hangi şartını yerine getirmiş oluyor? “Kıyam” namazda ayakta durmak anlamına gelir. Namazın rükünleri arasındadır. Tek başına kıyam diye bir ibadet şekli yoktur.

Kıyam diye bir ibadet yok. Papa’nın yaptığı ayakta durup kendince dua etmektir. Ne dediğini de bilmiyoruz. Kim bilir ne dedi? Şekil olarak istavroz çıkarmadı, sadece dua etti. Biz de bir Müslüman olarak kilisede bunu yapabiliriz. Hatta orada namaz bile kılabiliriz. İslam’a göre “Yeryüzü bir mescit” temiz olan her yerde namaz kılınabilir.

“Kıyama durmak” diye bir şey yok ama, topluma yabancılaşmış, kendi değerlerinden bihaber aydın tipinin yaptığı gibi onu ibadet bile kabul etsek, kıyama durmanın karşılığı istavroz çıkarmak değildir.

Kaldı ki biz Müslümanlar Hazreti İsa’yı peygamber kabul ederken, onlar Hz. Muhammed’i peygamber kabul etmiyorlar. Bundan daha büyük empati mi olur. Kaldı ki, onlar Hz. İsa’yı peygamber değil ilah kabul ediyorlar! Sanıyorum en önemli ayrılık noktası! Demek ki, aradaki fark öyle göründüğü gibi küçük değil, imanı etkileyecek kadar büyükmüş!

Ertuğrul Özkök, “kıyama durdu” manşetini atmadan, “Bardakoğlu haç çıkarabilir mi” yazısını yazmadan Ahmet Hakan’a bile sorsa, bunları kendisine rahatlıkla anlatabilirdi! O halde bugünkü post-it’ime yazıyorum, “Kıyam, kıyamet, namaz, istavroz çıkarmak, çarmıha gerilmek, empati, sempati, kendi değerlerinden bihaber aydın tipi, dinden çıkmak, bir insanoğlunu ilah kabul etmek” ne demek bunlar Ertuğrul Özkök’e anlatılacak. Ayrıca “Allah Ertuğrul Özkök’e bu konuları bilen iyi bir yardımcı nasib etsin diye dua edilecek.”

Yahu Ertuğrul Bey, Müslümanlar Hz. İsa’nın çarmıha gerilmediğini söylüyor. Durum böyleyken nasıl bir Müslüman yalan bir çarmıh hikayesine inanıp istavroz yapacak lütfen söyler misiniz?

Bugün, 3.12.2006

Nuh GÖNÜLTAŞ

04.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  “Diyalog”u devletleştirmek

  Abartmayın, Papa kıyama durmadı!

  Amiral Gemisi’ne bir din danışmanı lâzım!

  Liman krizi de 28 Şubat ürünü


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004