Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Bir kez daha 14 Nisan’ın dili, havası!

Ben, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini, AB yolunda ilerlemesini savunuyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, asıl AB yolundan çıkan bir Türkiye’nin ekonomik ve siyasal istikrarsızlığa düşeceğini, asıl o zaman bölünme tehlikesiyle karşılaşacağını düşünüyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesine karşıyım.

Vatan haini, satılmış!

Ben, cumhuriyetin elden gittiğine inanmıyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Türkiye’de laik cumhuriyetin demokratik rejim içinde korunacağı görüşündeyim.

Vatan haini, satılmış!

Ben, ekonomide dışa açılmayla yabancı sermaye olmadan, özelleştirmeler olmadan, kısacası serbest rekabete dayalı pazar ekonomisi olmadan, Türkiye’de aş ve iş sorununun çözülemeyeceği kanısındayım.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Çankaya’nın laiklik açısından bir ‘son kale’ olduğunu kabul etmiyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, cumhuriyet elden gider diye düşünenlere katılmıyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasına taraftar değilim; ancak olursa da, bu dünyanın sonu olmaz; Meclisin kararına, iradesine saygılı olmak demokrasinin gereğidir diye düşünüyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, AKP’li değilim; AKP’yi baştan beri birçok açıdan eleştirmiş bir gazeteciyim; ancak dört buçuk yıllık AKP iktidarı sonrasında artık Tayyip Erdoğan’ın ‘gizli gündem’i olabileceği görüşünü inandırıcı bulmuyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, “Ermeni soykırımı yoktur!” demek gibi, “Ermeni soykırımı vardır!” demenin de serbest olmasından yanayım.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Kıbrıs’ta Annan Planı’nı savundum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Kürtlerin haklarını savunuyorum; Kürtlerin kimlik sorunlarının çağdaş demokrasi ve hukuk devleti içinde çözülmesinden yanayım.

Vatan haini, bölücü!

Ben, Türkiye’nin AB’ye olduğu gibi ABD’ye de sırtını dönmesinin bu ülkenin çıkarına olduğu düşüncesinde değilim.

Vatan haini, satılmış!

Ben, ülke işgal altındaymış gibi, yeni bir Kurtuluş Savaşı eşiğindeymiş gibi, Türkiye’nin düşman kamplara bölünerek siyaset yapılmak istenmesini çok tehlikeli buluyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Türkiye’nin böylesine siyah-beyaz kutuplaştırılmak istenmesini, bu ülkenin barışına, huzuruna, istikrarına bir komplo olarak görüyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Türkiye’nin böylesine cepheleşme ve kutuplaşmalardan, düşman kamplara bölünmekten çok çektiğini, bu açıdan özellikle 1970’lerde çok fazla kan ve gözyaşı döktüğünü ısrarla söylüyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, laik cumhuriyetin bu ülkenin tarihsel gelişiminde büyük bir kazanım olduğuna inanıyorum; ama Türkiye’nin bu kazanımı demokrasi içinde koruyacak güce ve tarihsel deneyime bugün artık sahip olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum.

Vatan haini, satılmış!

Ben, Türkiye’nin bugün laik cumhuriyet rejimine yönelik olarak tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna inanmıyorum; bu görüşün herhangi bir inandırıcılığı olmadığını düşünüyorum; bu görüşün ortaya sürülmesinin ardındaysa, demokrasiye dönük tuzakların olabileceğinden kuşkulanıyorum.

Vatan haini, satılmış!

Evet, Ankara’da geçen cumartesi günü yapılan büyük 14 Nisan mitinginin dili, söylemi, havası, yani ruhu aynen böyleydi.

Kendi düşüncesinden başka her şeyi vatan hainliğiyle, satılmışlıkla, Türkiye düşmanlığıyla eşanlamlı görebilen bir ruh, bir inançtı bu.

Bir zamanların komünistleri, bir zamanların faşistleri gibi, nasıl onlar ‘laik din’ haline getirdikleri kendi inançlarını meydanlarda bayraklaştırdılarsa, kendi düşüncelerinden başka her düşünceyi nasıl lanetledilerse, iktidarı ele geçirdiklerinde kendilerinden farklı olanı nasıl tümüyle yasakladılarsa, Tandoğan Meydanı’ndaki 14 Nisan ruhu da bu bakımdan pek o kadar farklı değildi.

Evet, görkemli bir mitingdi.

Çok kalabalık ve coşkuluydu.

Ancak, 14 Nisan’ın bu coşku ve heyecanını paylaşanlar, bu mitingi “bir demokratik hakkın kullanımı” olarak görenler, bu gösteriye biraz da ‘demokrasi penceresi’nden bakıp soğukkanlı bir durum muhakemesi yapabilirlerse, bu tavır da barış ve demokrasi, huzur ve istikrar adına işe yarayabilir diye düşünüyorum.

Milliyet, 17.4.2007

Hasan CEMAL

18.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Derin sivil toplum arayışı

  Bir kez daha 14 Nisan’ın dili, havası!

  Fransa doğru yolda, ya biz?


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004