Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

DP: Baraj sorunumuz yok

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, “DP’nin baraj meselesi var” diyenlere, ‘’Bizim baraj meselemiz, Alanya’daki sizin yapamadığınız Dim Barajı’nı yapmaktır. Sizin barajı sulamaya aklınız ermez. Onlar bizim işimizdir” dedi.

DP’nin Antalya Kepez Sakarya Meydanı’nda önceki gün düzenlenen mitinginde konuşan Ağar, “DP barajı geçemez. Baraj meselesi var’’ diyenlere cevap verdi. Ağar, DP’nin ve onun devamı olan Adalet Partisi’nin (AP) Türkiye’ye onlarca büyük baraj inşaa ederek çorak Anadolu topraklarını su ile buluşturduğunu hatırlattı. Türkiye’de barajların büyük çoğunluğunun altında “Kırat” imzası bulunduğunu ifade eden Ağar, şöyle cevap verdi: ’’Bizim baraj meselemiz, Alanya’daki sizin yapamadığınız Dim Barajı’nı yapmaktır. Sizin barajı sulamaya aklınız ermez. Onlar bizim işimizdir. Türkiye’nin dört bir tarafında susuz çorak bıraktığınız hektarlarca toprağı yeniden sulayıp yeniden milletin hizmetine sokmak DP’nin işi olacaktır. Çünkü biz yıllardan beri Kırat’ın öncülüğünde bir eli toprakta bir eli Allah’ta olan çaresiz milyonların sesiyiz, yüreğiyiz biz. Yanmış, inanmış yüreklere çareyi, dermanı, devlet hayatında, siyaset hayatında itibarı getirmek için demokrasi mücadelesini DP yaptı. Kırat yaptı.”

Ağar, kendilerine, ‘’köylü partisi’’ diyerek yukarıdan bakan partilerin seçim zamanı gelince çiftçiyi hatırlayıp, bugün ‘’mazot’’, ‘’gübre’’ demeye başladıklarını söyledi.

İktidarın tarım politikalarını eleştiren Ağar, geçmiş demokrat iktidarlar döneminde uygulanan tarım politikalarıyla çiftçinin yüzünün güldüğünü hatırlatarak, ‘’Bırakın bu yalanları. Gidin bütün Antalya’ya söyleyin. Ucuz yeşil mazot, gübre, ilaç, tohumluk geliyor. Çünkü DP geliyor. Bizim işimiz lafla olmaz. Bizim söylediklerimizin kaynağı bellidir. Mazot 1 YTL değil, onun da altında olacak’’ diye konuştu.

Ağar, DP iktidarında Antalya’da narenciye, meyve-sebze, pamuk elma gibi tarım ürünlerinde büyük ihracat rakamları hedeflediklerini söyledi.

AKP’nin ekranların partisi olduğunu ifade eden Ağar, ‘’Cılız ampul ışıkları değil, ağaran günün ışığı milleti aydınlatacak’’ dedi. Türkiye’nin ve Antalya’nın dünyanın en muhteşem tarihi eserlerine, muhteşem güzelliklere sahip olduğunu hatırlatan Ağar, iktidarın turizm politikalarını eleştirerek, turizmde yıllık 50 milyon turist ve 100 milyar dolar gelir hedeflediklerini ifade etti.

Bunaltıcı sıcağa rağmen 35-40 bin kişinin katıldığı mitingde Ağar’ın sözleri, sık sık ‘’Vur vur inlesin, Tayyip dinlesin’’, ‘’Başbakan Ağar’’, ‘’Ağar gelecek, ampul sönecek’’, ‘’Ağar gelecek, terör bitecek’’, “At avrat demokrat”, “Ahmet Mehmet omuz omuza” gibi sloganlarla kesildi. Ağar, Anadolu’ya sadece seçim zamanında gitmediğini, 4.5 yıldır adım adım Anadolu’yu ve Trakya’yı gezip halkın arasında bulunduğunu söyledi. AKP ve CHP’nin söylemleriyle Türkiye’yi kutuplaştırdığını belirten Ağar, konuşmasının ardından partisinin Antalya milletvekili adaylarını tanıttı.

“TERÖRÜ BİZ BİTİRİRİZ”

DP Lideri Mehmet Ağar, iktidara geldikleri takdirde ilk 3 ayda terörün kontrol altına alınacağını, ikinci 6 ayında stabil, rahat bir durum meydana getirileceğini, bir senenin sonunda ise Türkiye’nin “işi, aşı, kardeşliği, büyümeyi konuşacağını, terörü asla konuşmayacağını’’ söyledi.

Ağar, terör meselesinin birilerinin bağırması, lanetlemesi, ağlamasıyla çözülecek mesele olmadığını vurguladı. Bu meseleyi çözmek için önce yürek, cesaret, sonra akıl, tecrübe, bilgi gerektiğini anlatan Ağar, ‘’Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’’ dedi. Ağar, 70 milyon milletin kardeşlik ve birliktelik içinde olması gerektiğini vurguladı. İktidarı, devletin kurumları arasında, terörle mücadelede uyumu sağlayamamakla suçlayan Ağar,"iktidar Askerle, medya üzerinden hesaplaşıyor’’ dedi.

Mustafa GÖKMEN / ANTALYA

22.06.2007


 

SENARYO KONUŞULDU

Hudson Enstitüsündeki toplantıyla ilgili haberinin enstitü belgelerine dayandığını ve ayrıca konu hakkında, toplantıya katılmış birden fazla kaynaktan bilgi aldığını belirten Milliyet Washington temsilcisi Çongar, basına “felâket senaryoları” olarak yansıyan hususların toplantıda konuşulduğunun kesin olduğunu yazdı. Çongar, Hudson’un davetiyesinin Türk Genelkurmay’ının think-tank’ı SAREM’den üst düzey katılımcıları da kapsadığını bildirdi.

ASKERLER ORADAYDI

Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti Washington temsilcisi Kubad Talabani’nin de katıldığı toplantıda Türk askerî yetkililerin hem söz alarak herkese hitaben, hem de diğer katılımcılarla bire bir sohbetler halinde görüş açıkladıklarını ifade eden Çongar, Genelkurmay’ın konuyla ilgili açıklamasında yer alan “bu haberlerin yalanı yalanla örtme ve hedef saptırarak kurumları karalama amacı taşıdığı” ifadesini çok haksız ve talihsiz bulduğunu vurguladı.

YAZISI BASINDAN SEÇMELERDE

22.06.2007


 

Erdoğan’a terör brifingi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı ziyaret etti.

Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Karargahında yaklaşık 2 saat kaldı. Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanlığı’na gerçekleştirdiği ziyarete, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de katıldı. Başbakan Erdoğan, saat 11.00’de Genelkurmay Karargahına giriş yaptı. Ziyarette Başbakan Erdoğan’a, terör faaliyetleri konusunda brifing verildiği öğrenildi.

Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı’na yaptığı ziyaretin ardından Başbakanlık Merkez Bina’ya geldi.

Erdoğan’ın gelişinin ardından MİT Müsteşarı Taner de Başbakan Erdoğan ile görüşmek amacıyla saat 13.20’de Başbakanlık Merkez Bina’ya giriş yaptı. Başbakan Erdoğan, Taner’i kabul ederek yaklaşık yarım saat görüştü.

/ ANKARA

22.06.2007


 

Kriterler hepimizin

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, reformların hızlanması halinde önemli değişimlerin yaşanacağını belirterek “Kopenhag kriterleri, İstanbul, Diyarbakır kriterleri niye olmasın?

İzmir, Bodrum kriterleri olabilir. Ne münasebet Kopenhag kriterleri olsun” dedi.

22.06.2007


 

Medya, Oyak Bank’ın satışını tartıştı

Oyak Bank’ın Hollandalı ING Grubuna satılması medyada tartışılmaya devam ediyor.

Sabah gazetesi yazarı Umur Talu, “Büyük lokma ye, büyük konuşma” sözünü hatırlatırken, Akşam’dan Engin Ardıç, “Banka gidiyor, ama OYAK kalıyor” hatırlatmasında bulundu. Star yazarı Mehmet Altan ise, “OYAK hakkında bütün bilmek istedikleriniz” altında, “OYAK, nasıl Koç ve Sabancı’nın ardından üçüncü büyük holding oldu?” sorusuna cevap aradı.

YAZISI BASINDAN SEÇMELERDE

22.06.2007


 

Danıştay saldırısında karar günü

Danıştay 2. Daire üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili 7’si tutuklu 9 sanık hakkında karar bugün açıklanacak.

Davanın geçen duruşmasında Alparslan Arslan dışındaki sanıklar son savunmalarını yapmıştı. Arslan ise savunmasını yapmamış ve avukat Ahmet Doğan’ın yaptığı savunmayı ise kabul etmemişti. Doğan, savunmasında sanığın anayasal düzeni ortadan kaldırmak için bir kastının olmadığını belirterek, suç işlemek için örgüt kurma suçlamasını da kabul etmemişti. Arslan’ın tek kastının 2’nci Daire Başkanı Mustafa Birden’i öldürmek olduğunu söyleyen Avukat Doğan, Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan bombalamaları da kabul etti. Son sözü sorulan Arslan ise, “Avukatımın yaptığı savunmayı kabul etmiyorum. Söyleyecek bir şeyim yok” dedi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, avukat Doğan’a dönerek, “Bu durumda davadan çekilmen gerekir, ne diyorsun?” diye sordu. Doğan, “Ben esasa yönelik savunmamı yaptım. Savunmamı tekrarlıyorum.” diye cevapladı. Mahkeme, duruşmayı karar vermek için 22 Haziran’a ertelemişti.

/ ANKARA

22.06.2007


 

DP, Türkiye’nin sigortası ve teminatı

Mehmet Ağar dün Niğde’de vatandaşlara hitap etti. Ağar Türkiye’nin sıkıntılarını çözecek güçlü bir kadroya sahip olduklarını belirterek, “Milletin sıkıntılı olduğu yerde bize uyumak haram” dedi.

Niğde mitinginde yaklaşık 25 dakika kadar vatandaşlara hitap eden Mehmet Ağar, DP’nin Türkiye’nin sigortası ve teminatı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bütün sıkıntılarını halkla omuz omuza vererek çözeceklerini vaad eden Mehmet Ağar, “Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sıkıntısı yoktur. Çünkü Türkiye’de Demokrat Parti vardır. Demokrat Parti’nin güçlü kadroları vardır. Yarınların güzel Türkiye’sini halkımızla birlikte inşa edeceğiz” dedi.

Ağar “Demokrat Parti, çiftçinin arkasında kale gibi duracaktır. Demokrat Parti demek daha çok iş, daha çok aş, daha huzurlu ve güvenli bir Türkiye, işsizi olmayan bir Türkiye demektir. Bizim dönemimizde işçisi, esnafı, çiftçisi, memuru ve işsizi mağdur edilmeyecektir. Halkımıza güveniyoruz” diye konuştu.

/ NİĞDE

22.06.2007


 

Demokrasimiz sınav veriyor

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cumhuriyet tarihinde ilk defa, görev süresi dolduğu halde, bir makamdaki kişinin (Cumhurbaşkanı) görevini devam ettirmek zorunda kalmasından üzüntü duyduğunu söyledi.

Şahin, Antalya'da düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de demokrasinin ayakta kalmayı daima başardığını belirten Şahin, ‘’Seçime giderken demokrasimiz ciddi ve çok iyi bir sınav veriyor. Bundan büyük mutluluk duyuyorum’’ dedi.

/ ANTALYA

22.06.2007


 

STK’lar yerel yönetim reformunu konuşacak

Sivil Toplum Kuruluşları Sempozyum dizisinin 18.si “Yerel Yönetim Reformunda Sivil Toplumun Rolü” başlığıyla bugün İstanbul İTÜ Maçka Tesisleri’nde başlıyor.

1994 yılından bu yana çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ortak girişimi ile değişik konular üzerine düzenlenmiş olan Sivil Toplum Kuruluşları Sempozyumları dizisinin 18. STK Sempozyumu’nda ilk gün, “Türkiye’de STK-Kamu İlişkilerinin İncelenmesi” oturumunda; ülkemizdeki sivil toplum örgütü-kamu kurumları ilişkilerindeki gelişmeler, yasal mevzuat gibi konular işlenecek; “Polonya’daki Yerel Yönetim Sivil Toplum İşbirliği Örneklerinin Sunumu” oturumunda ise Polonyalı uzmanların katkılarıyla yerel yönetim reformunda sivil toplumun rolü açısından Polonya yerel demokrasi deneyimlerinin sunumu yapılacak.

Günün son oturumunda, Türkiye’deki yapılmış olan Yerel Yönetim reformu kapsamında STK’lar ile ilgili yapılan düzenlemeler, yerel yönetim reformunun yerelleşmesi için uygulama stratejileri tartışılıp, Türkiye’de bu alanlarda yapılan iyi uygulamalar sunulacak. İkinci günde gerçekleşecek dört ayrı atölye çalışmasında ise, Sivil Toplum-Kamu-Yerel Yönetim üçgenindeki işbirliğini güçlendirecek katılım konuları işlenecek.

Atölye çalışmaları; “Katılımcı stratejik planlama yöntemleri”, “Kent Konseyi uygulama stratejileri”, “Sivil toplum ve kamu kurumları arasındaki yerel ortaklıkların sürdürülebilirliği” ve “Sivil toplum-kamu ilişkilerinde bilgi edinmenin önemi” başlıklarında gerçekleşecek.

AB tarafından finanse edilen ve iki gün sürecek olan sempozyumun düzenleme komitesinde; Habitat için Gençlik Derneği, KADOS, Maltepe Üniversitesi, MARÇEP, Marmara Grubu Vakfı, Tarih Vakfı, TESEV, TÜSEV ve Türkiye Felsefe Kurumu yer alıyor.

Sempozyum konuşmacıları arasında Prof. Dr. Fuat Keyman, Fikret Kasapoğlu, İdil Eser, Zekeriya Şarbak, Başak Ersen, Ahmet Buldam, Magdalena Dobranowska, Sezai Hazır, Emin Dedeoğlu, Dr. S.Ulaş Bayraktar, Tahsin Bulut, Mehmet Sarıca, Fatma Kılınç ve Fikret Toksöz gibi değerli akademisyenler, kamu yöneticileri ve STK temsilcileri olacak. Atölye çalışmalarında ise Necmettin Oktay, Fevzi Ecevit, Hasan Soygüzel ve Namık Ceylanoğlu yer alyor.

Kübra KURTULUŞ / İSTANBUL

22.06.2007


 

Türkiye'siz AB eksiktir

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Türkiye için AB’nin önemli olduğunu, ancak AB için de Türkiye’nin büyük önem taşıdığını söyledi.

İzmir’in EXPO 2015 adaylığı için Paris’te bulunan Devlet Bakanı Mehmet Aydın,Türkiye-Fransa ilişkileri konusundaki soruları cevapladı.

‘’Türkiye’siz AB eksiktir’’ diyen Devlet Bakanı Mehmet Aydın, açıklamasını şöyle sürdürdü: “AB, coğrafya değildir. Hristiyan, Yahudi Hristiyan Birliği değildir. AB, değerler birliğidir. Kendileri bu düşünceyle yola çıkmışlardır. Bunu söylemeyen AB büyük kurucuları yok gibidir, hepsinin tekrar ettiği bir cümledir. Verimli, stratejik bakımından, dünyanın geneline açılmak bakımından, demokrasiyi dünyaya taşımak bakımından AB, Türkiye’siz olmaz. Türkiye’siz AB eksiktir. AB birliği bağlamında Türkiye’nin katettiği mesafeyi de aldığı yolu da asla unutmamak lâzım. Kendileri bizzat, Türkiye’deki siyasi reformu, hukuk reformunu sessiz bir devrim olarak nitelendirdiler. Böyle bir güç, ne nüfus bakımından, ne sınırlarının önemi bakımından, ne bugünkü ekonomik büyümedeki istikrarı, azmi, gücü bakımından, ama hepsinin üstünde stratejik önemi bakımından, böyle bir ülke, herhangi bir ülke muamelesi göremez. Böyle bir ülke, eğer AB içerisinde organik olarak yoksa Avrupa’nın her gücü sınırlı olur.”

/ PARİS

22.06.2007


 

Arınç: Kurumlar karşı karşıya getirilmesin

TBMM Başkanı Bülent Arınç, hiç kimsenin, emniyeti temin eden kurumları karşı karşıya getirmeye çalışmaması, bundan bir medet, bir çıkar ummaması gerektiğini belirterek, “Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler göstermektedir ki, bundan Türkiye ve halkımız zarar görür’’ dedi.

Polis Akademisi’nin 62’nci, Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nin 6’ncı dönem mezunlarının yemin ve diploma töreni, Polis Akademisi’nin Gölbaşı Kampüsü’nde gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Arınç, burada yaptığı konuşmada, Polis Akademisi’nin, hayatları pahasına görev yapan kahraman emniyet güçlerini yetiştiren en güzide kurumların başında geldiğini söyledi.

/ ANKARA

22.06.2007


 

Tüzmen: Azan terörün kökünü kazıyacağız

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ‘’Seçim öncesi azan terör olaylarının kökünü kazıyacağız’’ dedi. Bakan Tüzmen, seçim bölgesi Mersin’de, Silifke İlçesinde vatandaşlara hitap etti. Seçime hazırlanırken, Güneydoğu’da yaşanan terör olaylarının tesadüf olmadığını ifade eden Tüzmen, Güneydoğu’da oyunlar oynanmak istendiğini söyledi.

AKP hükümetinin, Türkiye’nin çıkar ve menfaatleri için çaba harcadığını savunan Tüzmen, ‘’Her gün bir şehit veriliyor, her gün başka bir olay yaşanıyor. Bu tesadüf mü sizce, terör olayları neden azdı birden?’’ diye sordu.Tüzmen, şöyle konuştu:’’Eğer bir daha iktidara gelirsek, bunların kökü kazınacak. Bunun için saldırıyorlar. AKP bir daha iktidara gelirse, ekonomi daha da düzelecek, birilerinin rantları kesilecek. Onun için saldırıyorlar.Seçim öncesi azan terör olaylarının kökünü kazıyacağız. Biz, bölücülerle nerede olursa olsun, onların kökünü kurutana kadar mücadele edeceğiz.’’

/ SİLİFKE

22.06.2007


 

Sınır ötesi operasyon akıbeti belirsiz bir tuzak

KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, ‘’Ülkemizin sorunlarını demokratik ve barışçıl bir ortamda çözmenin kanallarını zorlamalıyız’’ dedi.

Taksim Gezi Parkında toplanan grup adına açıklama yapan Tombul, zor bir dönemden geçildiğini belirterek, siyasette, ekonomide, toplumsal yaşamın her alanında korku, gerilim ve krizin giderek tırmandığını savundu. Tombul, şu görüşleri dile getirdi: “Bugünkü siyasal krizin nedeni, siyasetin toplumsal dayanaklarından ve demokrasiden uzak bir alanda yürütülüyor olmasıdır. Siyasetin antidemokratik yönelimleri ve uygulanan ekonomik politikalar halkı yoksulluk, işsizlik, örgütsüzleşme ve giderek kutuplaşma süreçleriyle baş başa bırakmıştır. 20 yılı aşkın bir dönemdir iç içe yaşadığımız şiddet ve çatışma ortamı kendisini yeniden üretiyor. Irak’a sınır ötesi operasyon bizleri akıbeti belirsiz bir tuzağa düşürebilir. Ülkemizin sorunlarını demokratik ve barışçıl bir ortamda çözmenin kanallarını zorlamalıyız.’’

Basın açıklamasına, KESK’in yanı sıra Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipler Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliği üyeleri katıldı.

/ İSTANBUL

22.06.2007


 

Beyoğlu'nda güvenlik tedbirleri arttırıldı

ABD’nin ünlü düşünce kuruluşlarından Hudson Enstitüsü’nde gündeme getirilen ve Türkiye’de günlerdir tartışılan “Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’ya suikast düzenlenecek. Ertesi gün Beyoğlu’nda bir bombalı saldırı yapılacak ve 50 kişi ölecek.” senaryosunun ardından Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü, muhtemel bir terör eylemine karşı ilçedeki stratejik yerlere yönelik rutin denetlemeler başlattı.

Konsolosluklar, büyük alışveriş merkezleri, önemli iş yerleri ve dini mekanları günde 2 defa denetleyen ekipler, buralarda yetkililere mevcut duruma ilişkin raporlar imzalatıyor. Önceki gün başlayan uygulama kapsamında polis ekipleri, söz konusu yerleri kontol etmeye devam edecek.

/ İSTANBUL

22.06.2007


 

Sıcaklara dikkat

Bugünden itibaren Türkiye’nin büyük bölümünde mevsim normallerinin üzerinde devam eden hava sıcaklığının 5-6 derece daha yükselmesi bekleniyor.

Türkiye genelinde hava sıcaklığı güney ve iç kesimler başta olmak üzere Haziran ayı normallerinin 2-4 derece üzerinde seyrediyor. Günlük en yüksek sıcaklık değerleri, gölgede Güneydoğu Anadolu’da 38-39, Ege Bölgesi’nde 36-37, Akdeniz Bölgesi’nde 34-36, Marmara Bölgesi’nde 30-34, İç Anadolu’da 31-33, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeyinde ise 28-30 derecelerde gerçekleşiyor.

Sıcaklık değerlerinde, Kuzey Afrika üzerinden gelmesi beklenen sıcak hava kütlesinin etkisiyle bugünden itibaren 5-6 derece artış bekleniyor. Sıcaklıkların, 22-24 Haziran tarihleri arasında Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu’da, 24-26 Haziran tarihleri arasında da güney ve iç kesimlerde etkili olması tahmin ediliyor.

Sıcak hava kütlesine bağlı olarak tahmin edilen en yüksek sıcaklık değerleri şöyle:

* Ege Bölgesi (İzmir, Manisa, Denizli, Aydın) 40-43 derece,

* Marmara Bölgesi (İstanbul, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Sakarya) 37-39 derece,

* Akdeniz Bölgesi (Adana, Isparta, Burdur, Muğla, Antalya) 36-40 derece,

* İç Anadolu Bölgesi (Ankara, Eskişehir, Konya, Kayseri, Kırıkkale) 36-37 derece.

Sıcak hava kütlesine bağlı olarak görülecek yüksek sıcaklık değerlerinin oluşturacağı olumsuzluklara karşı vatandaşların tedbirli olmaları gerekiyor.

/ ANKARA

22.06.2007


 

Ormancılar, ‘kırmızı alarm’da

Bursa Orman Bölge Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün, Kuzey Afrika üzerinden gelmesi beklenen sıcak hava kütlesinin etkisi ile bazı bölgelerde hava sıcaklığının 22 Hazirandan itibaren 5-6 derece artabileceği yönündeki uyarısı üzerine ‘’Kırmızı alarm’’ durumuna geçti.

Orman Bölge Müdürü Ali Girgin, meteorolojik veriler ışığında Cuma gününden itibaren Marmara Bölgesinde sıcaklığın 39-42 dereceye çıkmasının beklendiğini belirtti.

Aşırı sıcakların yangın riskini de arttırdığını, bu sebeple bölge müdürlüğünün sorumluluk alanındaki Bursa, Bilecik ve Yalova’da orman yangınlarıyla mücadelede 3. seviye olan ‘’Kırmızı alarm’’ durumuna geçtiklerini anlatan Girgin, bütün kurumların işbirliğinin yanı sıra basın organlarının ve vatandaşların da duyarlılığını öngören alarm çerçevesinde bütün yangın ekiplerinin, gözetleme kulelerinin, teknik elemanların ve orman mühendislerinin teyakkuzda olduğunu söyledi.

/ BURSA

22.06.2007


 

112 acil servisten teknolojiye yatırım

112 Acil Servis ekiplerinin kullandığı yeni ileri teknoloji sistem sayesinde operasyonların tamamen kontrol altına alınıp, vak’a ulaşım sürelerinin de önemli oranda azaldığı bildirildi.

HP-Armakom ve Turkcell işbirliğinde halen il sağlık müdürlükleri bünyesinde uygulanan ileri teknoloji sistem, 112 Acil Servis, 110 Yangın İhbar, 155 Polis İmdat gibi bütün acil durum merkezlerinin yakın gelecekte tek bir merkezden yönetilmesine imkân sağlayacak şekilde tasarlandı.

Bütün telefon ve telsiz görüşmeleri sunucular üzerinde özel bir sistemle kayıt altına alınıyor. Arayan telefon numarasından otomatik olarak adres tesbiti yapılıyor ve olay yeri, sayısal haritalar üzerinde belirleniyor. Ekipler GPRS uyduları ve sayısal haritalar sayesinde olay yerine yönlendirilirken, olay bölgesinden anlık olarak bilgi aktarımı yapılıyor. Hastaneler, ambulans daha yoldayken önceden haberdar ediliyor, hastanelerdeki boş yatak durumları ve nöbetçi personel komuta kontrol merkezinden çevrimiçi (online) olarak izlenebiliyor. 4 yılı aşkın süredir devam eden çalışmalar sonucu geliştirilen sistemin 30’a yakın ilin 112 Acil Servis hizmetlerinde kullanılmaya başlandığı belirtildi.

/ GAZİANTEP

22.06.2007


 

Madde bağımlıları topluma kazandırılacak

Diyarbakır’da madde bağımlısı çocuklara yönelik oluşturulan Türkiye’nin en büyük merkezi hayattan kopan çocukları hayata bağlamak için gün sayıyor.

Merkezin Pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacağı bildirildi. Proje Koordinatörü Mehmet Kaya, yapının Devlet Hastanesi Psikyatri Bölümü ek merkezi haline getirildiğini, tedavi boyutunun yanında Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumunun da (SHÇEK) rehabilitasyon hizmeti vereceğini kaydetti. Çocukların tedavisi, rehabilitasyonu ve iş edindirilmesine yönelik hizmet verecek merkezde yılda 200 çocuğun hayata karışması hedefleniyor.

/ DİYARBAKIR

22.06.2007


 

Trafik kazalarında 12 ölü 46 yaralı

Çanakkale ve Ağrı’da meydana gelen kazalarda toplam 12 kişi ölürken, 46 kişi de yaralandı.

Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Koçali köyünden il merkezindeki düğüne giderken, İntepe beldesi yakınlarında meydana gelen trafik kazasında 6 kişi olay yerinde hayatını kaybederken, hastaneye kaldırılan bir kişinin de ölmesiyle sayı 7’ye yükseldi. Kazada 40 kişide yaralandı. 27 kişilik midibüse 47 kişinin binmesinin de facianın boyutunu arttırdığı öğrenildi. Ağrı’nın Hamur ilçesinde de bir kamyon köprüden geçerken köprü yıkıldı. Meydana gelen kazada ilk belirlemelere göre, 5 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.

/ ÇANAKKALE/AĞRI

22.06.2007


 

Ankara’nın suyu Kızılırmak’tan

Ankara Büyükşehir Belediyesince yürütülen Kızılırmak’tan su getirme çalışmalarının yıl sonuna kadar tamamlanmasının hedeflendiği bildirildi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, küresel ısınmanın sebep olduğu kuraklığın, Ankara’yı da olumsuz etkilediğini vurguladılar. Şehre su sağlayan barajlarda 5 ay yetecek kadar su bulunduğunu belirten yetkililer, Kızılırmak’tan su getirme çalışmalarının yıl sonuna kadar tamamlanmasının hedeflendiğini kaydettiler. Yetkililer, 2 yıl önce Kurtboğazı Barajı’nın kapaklarını doluluk sebebiyle açmak zorunda kaldıklarını hatırlatarak, ‘’Ama yağışların az olması, 2030 yılında yapılması planlanan Kızılırmak suyunun başkentte getirilmesi projesinin acilen devreye girmesini zorunlu kılmıştır’’ dedi. Proje kapsamında 125 kilometrelik hat boyunca 3 şerit halinde toplam 375 kilometrelik boru döşenecek.

/ ANKARA

22.06.2007


 

Sıcakla gelen tehlike: Besin zehirlenmesi

Hava sıcaklıklarının iyice kendini hissettirdiği şu günlerde mevsime paralel olarak artan besin zehirlenmeleri Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirdi.

Bakanlık, sıcak havalarla birlikte artan besin zehirlenmeleri konusunda vatandaşları uyararak, kanlı ishal, boyun sertliği, şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş belirtileri üzerine vakit geçirilmeden doktora gidilmesinin hayatî önem taşıdığını kaydetti.

Sebze ve meyveler satın almadan tüketime kadar geçen aşamalarda hijyenik şartlların yeterince sağlanamaması sebebiyle zararlı hale geliyor. İnsan sağlığı için gizli bir tehlike oluşturan besinlerin sıcak havalarla birlikte zehirlenme vak’alarına sebep olması Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirdi. Yaz aylarında besin kaynaklı hastalıkların yaygınlaştığına dikkat çeken Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, vatandaşların ishale yakalandığını belirtti. Yiyecekleri saklama ortamlarının hijyenik olmasının zehirlenmeleri önleyeceğini kaydeden Bakanlık, yemek hazırlanması ve pişirilmesindeki doğru bilinen yanlışları maddeler halinde sıraladı.

Besin kaynaklı hastalığa herkesin yakalanabileceği uyarısında bulunan Bakanlık, “Bağışıklık sistemi zayıf olan bebekler, çocuklar, gebeler ve yaşlılar daha duyarlıdır” dedi.

Besin zehirlenmelerinin belirtileri hakkında da bilgi veren bakanlık, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, ishal, karında krampların en önemli uyarı olduğunu ifade etti. Bakanlık, besin zehirlenmelerinin ani başladığını ve belirtisinin 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkacağını vurguladı.

Besin zehirlenmesinden şüphe edilmesi halinde 24 saat içinde bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Sağlık Bakanlığı, ishal ve kusmayı arttıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememenin yanlış olduğunun altını çizdi.

Bakanlığın besin zehirlenmeleri ve yaz hastalıklarına karşı uyarıları şöyle:

- Besinleri güvenilir yerlerden satın almaya özen gösterin.

- Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerini kesinlikle kullanmayın.

- Kırık, çatlak, kirli yumurta satın almayın, yumurtaları kullanımdan önce mutlaka yıkayın.

- Dondurulmuş gıdaları orijinal paketlerinde -18 C’de satın alın.

- Alt ve üst kapakları şişkin, kutusu hasar görmüş konserveleri satın almayın.

- Yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçının.

- Yiyecekler satın alındıktan sonra açıkta ve oda sıcaklığında bırakılmamalı, tüketilene kadar buzdolabı ısısında muhafaza edin.

- Çiğ besinlerle pişmiş yiyecekleri birbirine temas etmeyecek şekilde üzerleri kapalı olarak muhafaza edin.

- Tahıl, kurubaklagil gibi kuru gıdalar nemsiz, kuru ve 15 C - 20 C arasındaki sıcaklıklarda muhafaza edin.

- Artan yemeklerde yeniden ısıtma söz konusu olacaksa bir kereden fazla tekrar ısıtmayın.

- Eller yemek hazırlamadan önce mutlaka iyice yıkanmalı, tuvalet sonrası el temizliğine özen gösterilmeli.

- Besinleri hazırlarken kullanılan araç gereçler ve yüzeyler deterjanlı sıcak su ile yıkanıp iyice durulanmalı.

/ ANKARA

22.06.2007


 

En iyi egzersiz yürüyüş

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nedim Karaismailoğlu, en iyi egzersizin yürüyüş olduğunu söyledi.

İnsan kemik ve iskelet yapısının yürümeye elverişli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nedim Karaismailoğlu, “Sağlıklı bir hayat isteyen insana günde yarım saat, 45 dakikalık yürüyüş yeter. 3-4 saat yürüyüş, insanın kendisini riske atmasından başka bir işe yaramaz” dedi. Özellikle yaşı 40’ı aşanların koşmasının doğru olmadığına değinen Karaismailoğlu, vücut mekanizmasının buna yetmeyeceğini ve tehlikeli sonuçlarla karşılaşılabileceğini vurguladı. Karaismailoğlu, futbol ve buna benzer sporların insan için çok ağır ve tehlikeli olduğuna da işaret ederek, “Futbolcuların kemik yapısı incelendiğinde büyük hasar olduğu görülür. Kemikleri kırıklardan dolayı kireçlenmiştir. Ben Samsunspor’un birkaç kalecisinin filmini çektim, parmak, ayak yok. Öyle hale gelmişler ki yapıları bozulmuş. İnsanlar için en sağlıklı spor yürümektir” diye konuştu.

/ SAMSUN

22.06.2007


 

Kur’ân kursları yine ‘sınırlı’ olacak

2006-2007 eğitim sezonunun sona ermesi ile birlikte gelen yaz tatilinde hemen hemen her camide Kur’ân eğitimi verilmeye başlanacak. 25 Haziran’da başlayacak olan yaz kurslarda yaş sınırı yine aranacak.

Yaz Kur’ân kurslarında görev yapacak olan imamlar, pedagojik eğitim ile öğrencilerin gelişimini tatilde de sürdürecek. Sadece dinî konularda değil, toplumsal hayat kuralları konusunda da eğitilecek olan öğrenciler, tatillerini daha yararlı geçirecek. Kursa katılanların huzurevi, hastane, itfaiye, emniyet gibi kuruluşları gezerek hayatı yaşayarak öğreneceklerini söyleyen Burdur Müftüsü Halil Arık, “Yaz kursları millî eğitime alternatif değil, tamamlayıcı rol oynayacak.” dedi.

2006-2007 eğitim sezonunun sona ermesi ile birlikte gelen yaz tatilinde hemen hemen her cami de Kur’ân eğitimi verilmeye başlanacak. 25 Haziran’da başlayacak olan yaz Kur’ân kursları bu yıl daha renkli geçecek. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın emri ile hediye ve yarışmalarda aşırıya kaçılmayacak ancak sosyal aktivitelere ağırlık verilecek. Kurslarda görev alacak olan bütün imamlar pedagojik formasyon eğitimine tabi tutuldu. Daha iyi öğretim tekniklerinin anlatıldığı formasyon eğitimlerini müftülüğün yanı sıra millî eğitim yetkilileri verdi. Burdur’da 3 gün boyunca devam eden formasyon eğitiminde Kur’ân kursu öğreticilerine çocuk ve ergen ile iletişimde gözetilmesi gereken hususlar, Kur’ân-ı Kerim öğretme teknikleri, kur sistemi, dinî bilgileri hayatın içinde anlamlandırma gibi konular anlatıldı. Bu eğitim çalışmalarının yaz Kur’ân kurslarını daha verimli hale getireceğini söyleyen Burdur Müftüsü Halil Arık, “Her yıl olduğu gibi bu yaz kursu döneminde de çalışmalar yönetmeliklere uygun olarak tamamlanacak. Bizim ve millî eğitimin müfettişleri gerekli denetimleri gerçekleştirecek.” diye konuştu.

Yaz kurslarının millî eğitime alternatif olmadığını vurgulayan Arık, sözlerini şöyle tamamladı: “Yaz kursları alternatif olmanın aksine tamamlayıcı bir rol üstleniyor. Gençler, insan ilişkileri konusundaki bilgilerini önemli ölçüde ilerletiyor. Yaz tatili böylece hem eğlenerek hem de öğrenerek geçiriliyor.”

22.06.2007


 

Elini yıka hastalıklardan korun

Peygamber Efendimizin sıklıkla tavsiye ettiği el yıkama alışkanlığının hastalıklardan korunmada birincil derecede önem taşıdığı belirtiliyor.

Sabah’ta yer alan habere göre sağlık ve hijyen açısından, enfeksiyonlardan korunma ve yayılmasını önlemek için en etkili yöntemin ‘elleri doğru yıkamak’ olduğunu belirten uzmanlar; el yıkamanın kuralını adım adım şöyle sıralıyor:

* Ellerinizi ıslatın, varsa sıvı sabun veya temiz bir kalıp sabun kullanın. Topluma açık yerlerdeki kullanılmış kalıp sabunları asla kullanmayın.

* Parmak aralarınıza ve tırnaklarınızın içine özen gösterin. En az 40 saniye ellerinizi sabunlayın.

* Ellerinizi iyice durulayın, parmak aralarınızda sabun artığı kalmamasına özen gösterin.

* Ellerinizi kâğıt havluyla kurulayın. Özellikle, bir başkasının havlusunu kullanmayın.

22.06.2007


 

Küresel ısınma caretta carettaları da vurdu

Cinsiyetleri kum sıcaklığına göre belirlenen caretta carettaların nesillerinin küresel ısınma sebebiyle tehdit altında olduğu bildirildi.

Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Leyla Özkan Karaardıç, caretta carettaların cinsiyetinin kum sıcaklığına bağlı olarak belirlendiğini söyledi. Karaardıç, caretta carettaların 60 günlük kuluçka döneminde ortalama kum sıcaklığının 26 derece olması durumunda erkek, 32 derece ve üzeri olması durumunda ise dişi yavruların yumurtadan çıktığını kaydetti. Erkek caretta carettaların her yıl çiftleştiğine dikkati çeken Karaardıç, bir yıl yumurta bırakan dişi caretta carettaların 2 ile 5 yıl arası çiftleşmediklerini dile getirdi. Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Öz de küresel ısınmanın devam etmesi halinde caretta carettaların nesillerinin tükenebileceğini kaydetti.

/ ANTALYA

22.06.2007


 

Vicdan galip geldi

Vatan gazetesindeki haberde işadamı Cem Boyner’e eski bir mağaza müşterisinden ilginç bir özür mektubu geldiği belirtildi.

Söz konusu habere göre Boyner mağazalarının sahibi olan Cem Boyner’e, geçtiğimiz günlerde bir mektup geldi. Mektup biraz kabarık duruyordu. Boyner zarfı açtığında içinden 5 adet 20 YTL çıktı. Zarftaki notta ise şunlar yazılıydı: “Sayın Cem Boyner, Geçmiş yıllarda mağazanızdan parasını ödemeden aldığım ürünün gecikmiş ödemesini, özür dileyerek gönderiyorum. Maddî sebeplerden dolayı, o dönemde almak isteyip alamadığım, maalesef o anlık cahillikle alınan, hep rahatsızlık duyduğum ve hayatta olduğum ve hayatta olduğunuza şükrederek borcumu ödemek istiyorum. Günümüzdeki maddî değere eş olabilecek rakamı gönderiyorum. Lütfen kabul ediniz. Lütfen helâl ediniz. Saygılarımla.”

22.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004