Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Zamanlama

Yarım asırı deviren ömrümde siyasetçi taifesinden de.. Siyasetçi olmak isteyen amatör gönüllülerden de.. En çok işittiğim laflardan biri ‘şimdi zamanı değil’ lafıdır.. Zamanı ne zaman?

İddiaya göre, zamanın ‘ne zaman’ olduğunu en iyi bu devlet yönetme arzusuyla yanıp tutuşan zevat biliyor.

Madem bu kadar iyi biliyorlardı da...

Niye ‘zamanı değil’ ya da ‘şimdi erken’ tekerlemeleri arasında, cumhuriyetin geldiği nokta İnsani Kalkınma Endeksi’nde 96’lık?

Ve Yunanistan neden 24. sıraya yükseldi?

‘Tam zamanıdır’ dense ve statükonun emrine girilmese şimdi çok daha zengin ve özgür olacaktık belki de.

***

Yunanistan, darbecilerini yargılayıp ömür boyu hapse tıkarken, Türkiye 27 yılda cuntacıları koruyan geçici 15. maddeyi kaldıramadı.

‘Zamanı değil...’

‘Şimdi erken’ diye diye 12 Eylül’ün mahkumu olageldik.

Şimdi gene aynı terane...

Zafer Üskül ‘sivil anayasa’ mı diyor?

‘Zamanlama’ dehası zevat cevap veriyor:

‘Demokratik sivil anayasa için şimdi erken.’

E, ne yapalım?

Cevap:

‘Atatürkçü sivil anayasa yapalım.’

‘Zamanı değil’ diyerek ‘demokrasiye’ karşı ‘tek parti ideolojisi’ savunulabilir mi?

Statüko zehirli sarmaşık gibi zihinleri sararsa tabii ki savunulabilir.

***

‘Zamanı değil...’

Ya da ‘şimdi erken’ demek...

‘Bu iş eskisi gibi sürsün’ demenin kibarcası.

İşsizlik...

Yoksulluk...

Ulusal fakirlik...

Bölgeler arası eşitsizlik...

Gelir dağılımı uçurumu...

Bunların pençesindeki adama gidip, ‘işleri düzeltmek için vakit erken’ ya da ‘zamanı değil’ diyebilir misin?

***

Siyaset o yığınlarla konuşurken tam tersini ifade ediyor.

Radikal çözümü an sektirmeden gerçekleştireceğini söylüyor.

Nitekim o istikamette hareket edenler de yığınsal destek alıyor.

Peki, sorunları çözmenin yolu ne?

Demokrasi...

İnsan hakları...

Ve piyasa ekonomisinin derin ve tavizsiz adımları değil mi?

O halde...

Neyin zamanı değil?

***

CHP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, Atatürk’ün ölümünün 31. yıldönümünde, 10 Kasım 1969 yılında, CHP’nin resmi yayın organı Ulus gazetesi’ne şunları yazıyordu:

‘Atatürk’ün Türkiye’yi tek parti ile yönettiği bir gerçektir.

Ama tek parti döneminde Türkiye’nin bütün sorunlarının çözümlenemediği, ekonomik ve toplumsal alt yapının büyük ölçüde değiştirilemediği de bir gerçektir.

Eğer öyle olmasaydı, bugün büyük kurtarıcının ölümünden otuz bir yıl sonra, hala toprak reformu, sanayileşme, ekonomik hayatın yeniden düzenlemesi, sosyal adalet ve sosyal güvenlik, kamu hizmetlerinin mutsuz çoğunluğun yararına yönetilmesi gibi konuları tartışır durur muyduk?’

Tek parti ideolojisinden arındırılmış bir anayasa tartışmasını zamansız bulanlar, otuz sekiz yıl önceki Bülent Ecevit konumundan bile daha geriler.

***

Baykal bu tartışmalara ne diyor?

‘Dakka bir, gol bir.’

Eğer golü ilk dakikada atamazsan, maçı kazanmak zor olur.

Hele maç demokrasi maçı ise ve atılacak gol demokrasi için ise...

Türk halkı, ‘zamanı değil’ diyen statüko mühendisleri yüzünden maçı hep kaybetti.

Zamanı şimdi değilse, ne zaman?

Star, 31 Temmuz 2007

Mehmet ALTAN

01.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  İçini dolduralım

  Önyargı

  Çok çok acayip bir şey

  Zamanlama

  Peki bu silâhlar ne için?

  Kemalizm eleştirisi


 Son Dakika Haberleri