Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Binlerce yıllık birikim ziyaretçilerini bekliyor

Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdürü Ahmet Denizhanoğulları, 23 Haziran 2005 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan ve 5 bin 600 metrekare kapalı alana sahip müzede, 2006 yılı sonu itibariyle 90 bin 731 adet eserin bulunduğunu söyledi.

Müzede ayrıca, AB GAP Bölgesi Kültürel Mirası Geliştirme Projesi kapsamında alınan destek ile temizleme işlemi başlatılan 100 bin adet ‘’bulla’’dan (kil ve mühür baskıları) bir kısmının da sergilendiğini ifade eden Denizhanoğulları, ‘’Müzemizi bu yılın ilk 6 ayında yerli ve yabancı toplam 55 bin 392 kişi ziyaret etti, ziyaretçi sayımızda geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 30’luk artış yaşandı’’ dedi.

Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Fırat Nehri kıyısında bulunan Zeugma antik kentinden 1998 yılında çıkarılan ve bakışlarındaki gizem ve nereden bakılırsa bakılsın, o yöne bakıyormuş hissini verdiği için ‘’Zeugma’nın Mona Lisa’sı’’ adı verilen ‘’Çingene Kızı’’ mozaiği, Gaziantep’in de sembolü olarak kabul ediliyor.

Müzede ayrıca, Gaziantep ve yöresinde ortaya çıkarılan Genç Roma Dönemi’ne ait kaya mezarların imitasyon çalışmaları da yer alıyor.

Adıyaman Müzesi’nde 2006 yılı sonu itibariyle toplam 22 bin 623 eser bulunuyor. Arkeolojik ve yöresel kültüre ait etnografik eserlerin sergilendiği Adıyaman Müzesi’ni bu yılın ilk 7 ayında 9 bin 197 kişi ziyaret etti.

Geçtiğimiz yılın aynı döneminde toplam 9 bin 155 kişinin ziyaret ettiği Adıyaman Müzesi’nde Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, İslami, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait altın, gümüş ve bronz sikkeler büyük ilgi görüyor.

Paleolitik dönemde günlük hayatta kullanılan eşyalar ile İslami ve özellikle Selçuklu Dönemi’ne ait sırlı kaplar, cam eserler ve süs eşyaları ile Osmanlı dönemine ait çeşitli eserlerin sergilendiği Adıyaman Müzesi’nin etnografik eser salonunda ise yöresel halı, kilim ve cicim gibi el dokumaları, kadın ve erkek giysileri, gümüş takılar ile bakır mutfak eşyaları teşhir ediliyor.

Kahramanmaraş Müzesi’nde toplam 24 bin 856 eser yer alırken, bina yetersizliği sebebiyle mevcut eserlerin ancak 3 bin 200’ü sergilenebiliyor.

Kahramanmaraş İl Kültür Müdürü Seydi Küçükdağlı, müzeyi bu yılın ilk 7 ayında toplam 7 bin civarında kişinin ziyaret ettiğini ve müzenin en fazla mayıs ayında ziyaret edildiğini söyledi.

Küçükdağlı, ‘’Müzemizdeki mamut fosilleri, Hitit dönemine ait eserler, ve milli mücadele ile ilgili eserler bile tek başına ziyaretçilerin ilgisini çekebilecek büyük bir kıymete sahiptirler’’ dedi.

Anadolu’da kurulmuş en eski şehirlerden biri olan Kahramanmaraş Müzesi’nde bulunan 5 milyon yıllık mamut fosilleri, 1975 yılında Türkoğlu ilçesinin Beyoğlu Kasabası yakınlarındaki Gâvur Gölü bataklığında bulundu.

Dev mamut fosilleri müzenin etnografya salonun orta kısmında sergilenirken bu fosiller, ziyaretçilerin ilgi gösterdiği eserler arasında yer alıyor.

Kahramanmaraş Müzesi’nde ayrıca Kahramanmaraş savunmasında düşmana ilk kurşunu atan millî kahraman Sütçü İmam’ın savaşta kullandığı silâhının sergilendiği bölüm, ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği bölümler arasında yer alıyor.

Kahramanmaraş savunmasında şehit düşen Şehit Evliya’nın tabanca ve savaş malzemeleri ile tarihî Bayrak olayında kaleye çekilen sancakla birlikte sergilenen Sütçü İmam’ın tabancası ziyaretçiler tarafından ayrı bir ilgi odağı oluyor.

01.08.2007


 

Burdur Müzesi gittikçe zenginleşiyor

Burdur Müzesi, Roma ve Pisidia medeniyetlerini de kapsayan, MÖ 7000’den günümüze, dokuz bin yıllık geçmişin izlerini barındıran 60 binden fazla eserle Türkiye’nin en zengin müzelerinden birisi olarak gösteriliyor.

Burdur Müzesi Sagalassos, Kibrya, Hacılar, Kremna gibi antik kent ve ören yerlerinden çıkarılan eserlerle her geçen gün biraz daha zenginleşiyor. Yöredeki binlerce arkeolojik eserin 50 yıl önce şimdiki müze bahçesinde yer alan Bulguroğlu (Pirkılzade) Medresesi’nin ayakta kalan tek yapısı olan kütüphane binasında koruma altına alınmasıyla başlayan müze oluşturma çalışmaları, bugün modern bir müze kompleksinin ortaya çıkmasını sağladı.

Burdur Müze Müdürü Hacı Ali Ekinci Burdur Müzesi’nde, kuruluşundan bugüne kadar büyük bir koleksiyon oluşturulduğunu belirtti.

01.08.2007


 

Bismil tarihî eser fışkırıyor

Yapımına başlanan Ilısu Baraj Gölü altında kalacak olan tarihî eserlerin kurtarılması amacıyla Hasankeyf ve Bismil’de başlatılan kazılar sürüyor. Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı Ilısu köyünde geçen yıl temeli atılan Ilısu Baraj Gölü altında kalacak olan tarihî eserlerin kurtarılması amacıyla Batman’ın Hasankeyf ilçesi ile Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 9 yerde kazılar sürüyor.

Bismil’de Hırbemerdon Tepe, Kavuşan Tepe, Ziyaret Tepe, Hakemi Use Tepe, Kenan Tepe, Şahin Tepe, Salat Tepe, Körtik Tepe, Batı Salat Yerleşiminde yapılan kazılarda MÖ 1000 yıllarından günümüze kadar olan tarihî eserler gün ışığına çıkarılıyor.

Diyarbakır Müze Müdür Vekili Nevin Soyukaya, Ilısu Baraj Gölü altında kalacak olan tarihî eserlerin kurtarılması amacıyla Bismil’de 1999 yılında başlatılan kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı ile DSİ’nin işbirliğiyle sürdüğünü söyledi.

Kazılarda farklı tarihî dönemlere ait birçok eserin ortaya çıkarıldığını ve kazıların baraj gölü yapılıncaya kadar süreceğini anlatan Soyukaya, kazılar sayesinde çok sayıda değerli eserin ortaya çıkarıldığını kaydetti.

01.08.2007


 

Mevlânâ Müzesinde fotoğraf yasak

Konya Müze Müdürlüğünün, Kültür ve Turizm Bakanlığından Mevlânâ Müzesi içinde fotoğraf ve görüntünün yasaklanması yolundaki talebine olumlu cevap geldi. Müze yetkilileri, Mevlânâ Müzesi’ni her gün binlerce, yıl boyunca ise yaklaşık 1.5 milyon civarında yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini söyledi.

Ziyaretçilerin yüzde 90’ının elinde dijital fotoğraf makinesi ya da kamera olduğunu ifade eden yetkililer, bunların hemen hepsinin müze içinden görüntü almaya çalıştığını kaydetti.

Bu durumun müze içindeki atmosferi bozduğunu savunan yetkililer, şunları söyledi:

‘’Flaşlar, müzedeki tarihî eserlerin genel yapısına zarar veriyor. Bu uzman raporlarında da açıkça tesbit edildi. Ayrıca fotoğraf ve görüntü genellikle Mevlânâ’nın sandukasının önünde çekiliyor. Birisi duâ ederken, diğeri sandukaya arkasını dönüp fotoğraf çeken arkadaşına poz veriyor. Sürekli görüntü almaya çalışılması müze içindeki rahat ve huzurlu ortamı bozuyor. Ayrıca binlerce kişinin geldiği müze içinde görüntü almaya çalışanlar yüzünden tıkanmalar oluyor.’’

Dünyanın birçok yerinde Mevlânâ Müzesi gibi çok ziyaretçisi olan müzelerde fotoğraf ve görüntü alınmasının yasak olduğunu vurgulayan yetkililer, ‘’Biz de müzede Mayıs-Eylül arasında fotoğraf ve görüntü çekilmesinin yasaklanması için Kültür ve Turizm Bakanlığına talepte bulunduk. Çünkü bu aylarda günde ortalama 8 bin ziyaretçi geliyor. Talebimize olumlu yanıt geldi ve yasak başladı’’ dediler.

01.08.2007


 

Ülkemize köprü oldular

Kültürler Arası Köprü Derneğinin katkılarıyla ülkemize gelen Rus ve Tatar çocuklar Tekirdağ ve İstanbul’u doyasıya gezdiler. Kültürler Arası Köprü derneğinin yetkilileri bu gezide çocuklar için minyatür bir tv ve spor klubü kurdu. On gün önce ülkemize gelen sekiz kişilik çocuk grubu Tekirdağ’da bulunan Yeni Asya Vakfına ait Barla Sosyal Tesislerinde bir hafta boyunca, dernek yetkililerince kurulan minyatür spor klubü Yıldız Spor adına çeşitli sportif ve kültürel aktiviteler gerçekleştirdiler.

Aynı şekilde dernek yetkililerinin kurdukları adı Yıldız Tv olan minyatür tv’de de çocuklar Türkiye ve gezi hakkında görüşlerini dile getirdi.

Daha sonra Yeni Asya Vakfı genel merkezine geçen grup, ülkelerine dönecek.

Ali KARABİBER

01.08.2007


 

Mevlânâ’yı arayan Uygulama Merkezi’ni buluyor

Selçuk Üniversitesi Mevlanâ Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, Mevlânâ’yı arayan ve onu daha iyi tanımak isteyenlerin başvurduğu bilimsel bir merkez oldu.

Özellikle “Mevlânâ Yılı” sebebiyle bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuk Üniversitesi ve birçok sivil toplum kuruluşlarının Mevlânâ ile ilgili çalışmalarına destek verdiklerini belirten Merkezin Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, “2006 yılının 2.yarısından itibaren çalışmalara hız verdik. 2007 yılından itibaren de çalışmalarımızı uygulamaya koyduk. TRT GAP Diyarbakır Radyosunda Mevlânâ’yı anlatan 52 bölümlük programa destek verdik. Yine TRT için hazırlanan belgesele kaynak sağladık. Bu yıl yurtiçi ve dışında yapılan sergi, sempozyum, konferanslara bilimsel anlamda katkıda bulunuyoruz” diyor.

01.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri