Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Barış konferansı kandırmaca

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, ABD Başkanı George Bush’un önerdiği Orta Doğu barış konferansının çerçevesi bulunmadığını söyledi.

Yarı resmî Ahbar El Yevm gazetesinin haberine göre, Mübarek, aralarında Filistin devletinin ilkelerinin bulunduğu konulardaki uzlaşmaya, konferanstan önce varılması gerektiğini belirtti.

Mısır’ın, Bush’un yapılmasını önerdiği bu uluslar arası toplantıdan önce siyasi çözüm için önemli sorunlar üzerinde uzlaşma sağlanması zorunluluğunu desteklediğini ifade eden Mübarek, Suriye’nin bu toplantıya katılıp katılmayacağı gibi konuların sonuca kavuşturulmadığını kaydetti.

Mübarek, konferansta nelerin tartışılacağına ilişkin çerçevenin bu zamana kadar belirlenmediğini bildirdi. Arap yetkililer, ekim ya da Kasımda yapılması planlanan konferans konusunda ABD’nin çok az detay verdiğini belirtiyor.

Bush, İsrail, Filistin Yönetimi ve komşularının dahil olacağı bir Orta Doğu barış konferansı yapılmasını geçen ay önermişti.

Bu arada, Mahmut Abbas’ın cumhurbaşkanlık süresinin bitimi halinde yeniden aday olmayacağı bildirildi. Jerusalem Post’un konuyla ilgili haberinde, Mahmut Abbas’ın yeniden bu makama seçilmek için istekli olmadığı bildirildi.

/ KAHİRE

26.08.2007


 

Talat: TSK, adanın ihtiyacı

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “Kıbrıs sorunu çözülünceye kadar, TSK’nın buradaki varlığı bir ihtiyaç olarak devam edecektir. Kıbrıs sorunu çözülünceye kadar TSK’nın adadaki varlığı tartışma konusu yapılamaz” dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’la 5 Eylülde yapacağı görüşme konusunda, “Bu görüşme bizi bütünlüklü çözüm hedefine yakınlaştırabilirse istediğimizi elde etmiş olacağız” dedi. Talat, olumlu bir görüşme olmasını ümit ettiğini, ancak Papadopulos’un, görüşmeyi Rum kesiminde yapılacak seçimler sebebiyle kabul ettiğini söyledi. Hiçbir şart öne sürmeden görüşmeye gideceğini yineleyen Talat, “belki görüşmede nihai hedefi tanımladıktan sonra, arasını nasıl dolduracaklarını konuşup kararlaştıracaklarını” belirtti. 8 Temmuz anlaşmasından bu yana 14 ay geçtiğini ve kaybedilen bu zamanın nasıl telafi edileceğine bakılması gerektiğini ifade eden Talat, “Benim hedefim 8 Temmuzun nihaî hedefine kısa yoldan nasıl ilerleyebiliriz, bunu bu görüşmede ele almak” dedi.

Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli’nin son dönemde yaptığı açıklamaları da değerlendirdi.

Markulli’nin adadaki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) varlığına ilişkin, “Kıbrıs’ta anlaşmaya ihtiyaç yoktur. Türk ordusu çekilirse Kıbrıs sorunu çözülmüş olur” dediğini de hatırlatan Mehmet Ali Talat, konuyla ilgili KKTC Cumhurbaşkanlığının, Türkiye’nin ve TSK’nın birçok defa açıklama yaptığını belirtti. Talat, “Kıbrıs sorunu çözülünceye kadar, TSK’nın buradaki varlığı bir ihtiyaç olarak devam edecektir. Kıbrıs sorunu çözülünceye kadar TSK’nın adadaki varlığı tartışma konusu yapılamaz” dedi.

/ LEFKOŞA

26.08.2007


 

Alman Savunma Bakanı İngiltere’ye karşı çıktı

Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Savunma Bakanı Franz Josef Jung, Afganistan’daki Talibanla müzakerelerde bulunmanın mümkün olmadığını söyledi.

Jung, Frankfurter Rundschau gazetesine verdiği röportajında, İngilizlerin Afganistan’ın güneyinde sınırlı olarak Talibanla anlaşmaya çalıştıklarını, ancak Taliban militanlarının şiddet eylemlerini sürdürdüklerini belirterek, ‘’Taliban, Afgan halkına, askerlerimize, polislere ve sivil yardımcılara yönelik şiddet eylemlerini sürdürdüğü sürece bir müzakere imkânı görmüyorum’’ dedi.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Kurt Beck’in, Taliban’ın ılımlı bir kısmıyla görüşülebileceğini savunduğunun hatırlatılması üzerine de Jung, ‘’Taliban’ın ya da bir kısmının şiddet olmayan bir yolu seçmesini çok isterdim. Maalesef gerçek farklı’’ diye konuştu.

Alman askerlerinin Afganistan’dan çekilmeleri konusunda tartışma yapılmaması uyarısında da bulunan Jung, Taliban’ın Almanya’daki iç siyaseti yakından izlediklerini ve Almanya’yı Afganistan’daki çabalarından vazgeçirmek için terör eylemlerinde bulunduklarına, Almanya’nın Afganistan’dan çekilmesi durumunda bunun bir domino taşı etkisi yapacağını ve bütün NATO ülkelerinin art arda Afganistan’dan çekilmeleri tehlikesinin doğabileceğine dikkati çekti. Jung, Almanya’nın Afganistan’daki çabalarını kararlı bir şekilde sürdüreceğini kaydederek, ‘’Eğer geri çekilir ve Afganistan’ın yeniden bir terör eğitim yeri haline gelmesine izin verirsek, bu bizim vatandaşlarımızın güvenliği için de bir tehdit oluşturacaktır’’ şeklinde görüş belirtti.

Asker sayısını artırmayı düşünmediklerini de ifade eden Jung, ancak Afgan güvenlik güçlerinin eğitimini belirgin şekilde artıracaklarını sözlerine ekledi.

/ BERLİN

26.08.2007


 

Ermeniler, Zeyno-Matthew çiftini de aforoz etti

ABD Dışişleri yetkilisi ve Dağlık Karabağ problemi çözümü için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) bünyesinde kurulan Minsk Grubu ABD heyeti Başkanı Matthew Bryza’nın, Türk Zeyno Baran ile evlenmesi Ermenileri rahatsız etti.

Ari Ermeniler Birliği Partisi (AEBP) yetkilileri, Bryza’nı Türk yanlısı olmakla suçlayarak, Dağlık Karabağ probleminin çözümünde artık kendisine güvenilemeyeceğini iddia etti. Merkezi Moskova’da bulunan ve Ermeni yanlısı haberleri ile dikkat çeken Regnum Haber Ajansı’na konuşan AEBP yetkilisi, Bryza ve Baran çiftinin evliliğin klasik Yahudi-Türk işbirliği olarak adlandırdı.

Parti yetkilisi, Bryza’nın eşini AGİT çerçevesinde yürüttüğü işlerden uzak tutamayacağı ve bu durumda daha önceden de Türk hayranı olan Bryza’nın artık güvenilir biri olmadığını söyledi.

Bryza-Baran çifti, Cuma günü İstanbul’da yapılan bir törenle dünya evine girmiş, söz konusu düğüne birçok Türk yetkilisinin yanı sıra, İstanbul Ermeni Patriği Mesrop Mutafyan, Türkiye Ermeni Patriği Mesrob II, Ermenistan Dışişleri bakanı Vardan Oskanyan gibi üst düzey konuklar katılmıştı.

Bryza-Baran düğününe dâvet edilen ancak törene katılamayan Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov, çifti tebrik mektubu göndererek kutlamıştı.

/ MOSKOVA

26.08.2007


 

Gurbetçi Göç Yasası’na tepkili

Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) öncülüğünde Köln şehrinde Hyatt otelinde bir araya gelen bazı Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, son günlerde Avrupa’daki gelişmeleri masaya yatırıp görüş alış verişinde bulundu.

Toplantının öncülüğünü üstlenen UETD Genel Başkanı Süleyman Arslan, yeni Göç Yasası’nın Cumhurbaşkanı Horst Köhler tarafından imzalanmasını eleştirerek, şunları söyledi:

‘’Köhler’in onayladığı son Göç Yasası’yla yabancılar, özellikle de Türk toplumu çok rahatsız olmuştur. Göç Yasası, temel hukuk ilkeleri ve insan hakları açısından kabul edilemez nitelikler taşımaktadır. Pedagojik, demokratik ve demografik bakımdan entegrasyonu teşvik edici değil, tümüyle engelleyicidir. Göç Yasası’nın bu şekliyle tarafımızdan kabul edilmesi mümkün ve doğru değildir. Bu yasanın, toplumsal barışa ve uyuma faydasından çok zararı dokunacaktır. Bu konuda meşrû bütün demokratik ve yasal haklarımızı kullanarak karşı duruş sergilemekte haklı ve kararlıyız.’’

Son günlerde artan ırkçılık olaylarına da değinen Arslan, ‘’Irkçı saldırıları nefretle kınıyoruz. Kabul edilen Göç Yasası, ırkçılara cesaret vererek ayrımcılığı körüklüyor’’ şeklinde konuştu.

Toplantıya, Avrupa Ehlibeyt Alevi Federasyonu, Avrupa Türk Kültür Dernekleri Birliği, Avrupa Türk İslâm Birliği, Avrupa Demokrasi Vakfı, Cem Vakfı Avrupa Koordinatörlüğü, Avrupa Türk Birliği, Türk Alman Dostluk Federasyonu, İslâm Toplumu Milli Görüş, Almanya İslâm Konseyi, Liberal Türk Alman Birliği, MÜSİAD Almanya, Türk İşadamları Dernekleri Avrupa Federasyonu, İslâm Kültür Merkezleri Birliği, Almanya Müslümanları Merkez Konseyi ve Avrupalı Türk Demokratlar Birliği yetkilileri katıldı.

/ KÖLN

26.08.2007


 

Cihad terör değildir

Hindistan’ın önde gelen yazarlarından olan Mubashar Jawed Akbar, “Kılıçların Gölgesi: Cihad ve İslam Hıristiyanlık Çatışması” adlı kitabında, “Cihad” tabirinin “terör” ile aynı anlama gelmediğini vurgularken, terörizmin umudunu yitirmişliğin bir simgesi olduğunu belirtti. Akbar, Müslümanların haksızlık karşısındaki baş kaldırmalarını terör şeklinde nitelemenin yanlış olduğunu söyledi.

“Kılıçların Gölgesi: Cihad ve İslam Hıristiyanlık Çatışması” adlı kitabında Asr-ı Saadet’ten günümüze İslam ve Hristiyanlık arasındaki ilişkileri gözler önüne seren M.J. Akbar, Usame bin Ladin ile İslam dünyasının nasıl Hıristiyanlık ile çatışma durumuna getirildiğini resmetti. Kitabında anlattıklarının ışığında, günümüzün sıcak olayları için değerlendirmelerde bulunan Akbar, Irak’ın işgalinin Ladin’e inanan insanların sayısının katlanmasına sebep olduğunun altını çizdi. Akbar, “Biz Müslümanlar Usame’yi, Amerika’ya yardım etmek için ya da Amerika’yı çok sevdiğimizden dolayı değil, Usame’nin mesajı bize Batının verdiği yaradan daha derin yara açacağı için yenmeliyiz. Bunu biz kendimiz için yapacağız. Ama Batı, gelişigüzel şekilde savaşlar ilan ederek, serin suları bulandırarak bize karıştıkça bunu başarmamıza imkân yok” dedi.

“CİHAD, TERÖR DEĞİLDİR”

Akbar, “Cihad” tabirinin “terör” ile aynı anlama gelmediğini vurguladığı kitabında, terörizmin umudunu yitirmişliğin bir simgesi olduğunu belirtti. Müslümanların haksızlık karşısındaki baş kaldırmalarını terör şeklinde nitelemenin yanlış olduğunu söyleyen Akbar, “Bir tek şey vardır ki bunu Müslümanlar asla kabul etmezler. O da haksızlıktır. Eğer Müslümanlar haksızlık içindelerse, buna mutlaka baş kaldıracaklardır. Bu da bize aslında asıl cihadı gösterecektir. Cihad terör değildir. Cihad adı altında terör estirenler Müslüman olamazlar. Usame tarafından yapılsa da, Kürtler tarafından yapılsa da günahsız insanlara saldırılar tamamen İslam dışıdır” diye konuştu.

/ YENİDELHİ

26.08.2007


 

Yunanistan cayır cayır yanıyor

Yunanistan’ın Mora yarımadasındaki Areopoli ve Zaharo bölgeleri ile yakınlarında çıkan orman yangınlarında ölenlerin sayısının 41’e yükseldiği bildirildi.

Yunan basın-yayın organları, geneli dağlık olan yangın alanından kaçmaya çalışan bir aracın itfaiye aracıyla çarpıştığını ve devrilen araçtaki 10 kişinin olay yerinden uzaklaşamayarak öldüğünün belirlendiğini duyurdu.

İtfaiyenin girmeyi başardığı köylerde mahsur kalan insanların gruplar halindeki cesetlerine rastlandığını kaydeden basın-yayın organları, bunların büyük bölümünü çocuk ve kadınların oluşturduğunu belirtti.

Basın-yayın organları, onlarca kişinin halen kayıp olduğunu, bu çerçevede ölü sayısının daha da yükselmesinden endişe duyulduğunu kaydettiler.

Yangın söndürme çalışmalarının devam ettiği, ancak bölgede etkili olan şiddetli rüzgârlar sebebiyle yangının büyük bölümünün henüz kontrol altına alınamadığı açıklandı.

Yangınların yer yer 40 km’ye ulaşan cephelere yayıldığı ve sabotaj ihtimali üzerinde durulduğu bildiriliyor. Televizyonlar, yaralanan onlarca kişinin hastanelere kaldırıldığını da kaydettiler.

/ ATİNA

26.08.2007


 

ABD, Vietnam tarzı saldırılardan korkuyor

Guardian, Amerika Birleşik Devletleri’nin önümüzdeki birkaç hafta içinde Irak’taki direnişçilerin sürpriz bir saldırısından korktuğunu belirtiyor.

Amerikan istihbarat örgütlerinin raporuna göre, saldırı 1968’de Vietnam’daki Amerikan güçlerine düzenlenen Tet Saldırısı’yla aynı nitelikte olabilir. 30 Ocak 1968’de başlayan Tet Saldırıları’nda, Vietnam Ulusal Özgürlük Cephesi ve Demokratik Vietnam Cumhuriyeti birlikleri Amerikan güçlerini hedef almışlardı. Amerika çatışmalarda iki günde 232 kayıp vermişti. Amerikalı bir savunma yetkilisi, Irak’taki birliklerinin ‘mini bir Tet’e hazırlandıklarını söylüyor.

/ LONDRA

26.08.2007


 

Amerika, Irak’ta demokrasiden vazgeçti

İngiltere’de yayınlanan Daily Telegraph gazetesi bir haberinde,”Amerika Birleşik Devletleri demokrasi gerekli değil diyor” ifadesini kullardı.

Gazetenin Washington muhabiri Alex Spillius, Amerika’nın Irak’ın işgaline yönelik hedeflerini büyük ölçüde yeniden düşündüğünün sinyalini verdiğini belirtiyor. Muhabire göre Amerikalı generaller Irak’ta artık demokrasisiz bir gelecek tasarlıyor.

/ LONDRA

26.08.2007


 

İsveç muhafazakârı, cami yapımına karşı çıktı

Seçimlerden önce İsveç’in başşehrindeki Skärholmen bölgesinde bir cami yapılmasına sıcak bakan sağcı Muhafazakârlar, iktidara gelince karşı tavır aldı.

Parti, “cami yapılması istenen yerin belki ileri de Skärholmen Centrum için gerekli olabileceğini” ileri sürmesine rağmen asıl sebebin “caminin entegresyona engel olacağı endişesi” yattığı yorumları yapılıyor. “Daha fazla Müslüman bölgedeki entegrasyonu zorlar” şeklinde bir gerekçe ileri süren Muhafazakâr Partisi yetkililerinin bu tutumundan sonra yeni caminin akıbeti belirsizleşti. Skärholmen bölgesindeki Müslümanlar “İslâm Kültür Derneği” öncülüğünde uzun zamandır bir cami yaptırmaya çalışıyorlardı.

/ STOCKHOLM

26.08.2007


 

Rüstem Basayev öldürüldü mü?

Rus yetkililer, Çeçenistan’ın yönetim merkezi Grozni’de çıkan çatışmada bağımsızlık yanlısı Çeçenlerin liderlerinden Rüstem Basayev’in öldürüldüğünü söylüyor.

Grozni’de savaşın izleri yerli yerinde Firardaki Çeçenler arasında en önemli isimlerden biri olan Basayev’in yanı sıra silâhlı çatışmada iki polis memurunun da öldüğü açıklandı. Çeçen direnişçileri teker teker bulup öldüreceğini taahhüt eden Moskova, ‘’sayılarının giderek azaldığını’’ açıkladı.

Çeçen emniyet yetkililerinin aktardığına göre Grozni’de sokakta yürürken kimlik kâğıtları sorulan Rüstem Basayev yakınlarda bir eve kaçtıktan sonra silâhlı bir çatışma başladı. Rusya’ya bağlı bir özerk cumhuriyet olan Çeçenistan yönetiminin içişleri bakanı öldürülen kişinin kimliğinin Rüstem Basayev olduğunu doğruladı.

30’lu yaşlarda olduğu düşünülen Rüstem Basayev geçmişte profesyonel bir güreşçiydi. Çeçen yetkililer, Basayev’i Doku Umarov’un en yakın yardımcılarından biri olarak tanımlıyor. Son iki yıldır Çeçen hareketinin başkanı olan Doku Umarov on yılı aşkın süredir Rus güçlerine karşı savaş veriyor.

/ GROZNİ

26.08.2007


 

İsrail yine çocuk öldürdü

İsrail askerlerinin Batı Şeria’ya baskın düzenlediği, baskın sırasında biri 11 yaşındaki çocuk olmak üzere iki Filistinli’nin hayatını kaybettiği bildirildi.

Komşular, annesi bir İsrailli Arap ile evli olan ve sürekli oturduğu İsrail’den Batı Şeria’ya akrabalarını ziyarete gelen Mahmud’un, çatışma sırasında evde olduğunu ve çapraz ateşe maruz kaldığını aktardı.

26.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri