Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

1961 Anayasası ilerici miydi?

Tartışılmaz bir gerçek olduğu sanılır bunun: 1982 Anayası kötüdür ya, demek ki 1961 Anayasası gelmiş geçmiş en iyi anayasamız olmuştur...

Acaba öyle miydi?

Bunu söyleyenler, gerekçelerini 1961 Anayasası’nın “sola açık” olmasına dayandırırlar.

Peki, ondan önceki 1921 Anayasası, daha sonra yapılan değişikliklerle falan, sola kapalı mıydı? Hiç sanmıyorum.

Tek parti devrinin ve onun yerine geçenlerin uygulamasında böyle olmuştur, bunda anayasanın suçu nedir?

Kapalı idiyse, 1946 yılında sosyalist partiler nasıl kurulabildiler peki?

Hemencecik yokedilmelerinde, eski anayasa mı suçludur, Milli Şef İnönü mü acaba?

1961 Anayasası, Osmanlı’dan beri ilk kez cumhuriyete “ikinci meclisi”, yani senatoyu getiriyordu. (“Türkiye’de ilk kez” diyen cahiller, ülkede 1908 yılından beri bir senato olduğunu unutuyorlar.) Batı ülkelerinde “aristokrasiye verilmiş bir taviz” şeklinde ortaya çıkan senato, bizde “bizim aristokrasinin, yani bürokrasinin yasama üzerindeki denetimi” şeklinde belirdi. Yani, klasik görevini yerine getirdi.

Eee, bu ilericilik miydi?

1960 darbesini yapanlar, kendilerini “kaydı hayat şartıyla” senato üyesi ilan etmişler, geçmişler oraya oturmuşlardı. “Tabii senatörler”... Yani doğal senatörler... Senatörün bir doğal, bir de doğaüstü cinsi mi vardı? Bu demokrasi miydi, ilericilik mi?

Evet, darbeciler hariç senato da seçimle geliyordu ama bir de “kontenjan senatörleri” vardı. Bunları cumhurbaşkanı atıyordu. Kendi alanlarında “temayüz etmiş” emekli memurlar, gazeteciler falan... Bu demokrasi miydi, ilericilik mi?

Aah ah, Kenan Paşa ortadan kaldırmamış olsaydı da şimdi bir senatomuz bulunsaydı, Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkmasına ne biçim engel olurdu, değil mi ilerici arkadaşlar?

Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışında ve üstünde ikinci bir kuvvet meydana getiriliyordu ve böylece Atatürk’ün mirası çiğnenmemiş oluyordu, he mi arkadaşlar?

1961 Anayasası’nın son derece demokratik, özellikle de sola açık olduğu hep söylenir.

Peki, şu ünlü 141, 142 ve 163’üncü maddeler, Faşist İtalyan Ceza Kanunu’ndan alınmış olan maddeler (ay Türkiye’de otuzlu ve kırklı yıllarda faşizm mi vardı ayol, bunu söyleyen kahrolsun)... Yeni anayasa yürürlüğe girince nasıl taş gibi ayakta kalabilmişlerdi acaba?

(...)

Devlet Planlama Teşkilatı oluşturmak, yani serbest piyasa ekonomisini reddedip ekonomiye “güdümlü devlet kapitalizminin” deli gömleğini giydirmek ilericilik mi oluyordu?

“Plan değil pilav isteriz” diyen halkı pek aşağılamıştınız altmışlı yıllarda da, yaşı tutan hatırlayacaktır, o bakımdan soruyorum.

Bu ne demokrat, ne ilerici bir anayasa düzeniydi ki, sistem ancak Cemal Gürsel, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk gibi iki general ve bir amirali devlet başkanı yapabiliyordu?

Yoksa birileri bize bürokrat sultasını ilericilik diye mi yutturuyordu? Bugün de yapmaya çalıştıkları, ama tutturamadıkları gibi?

Sayın anayasa hukukçuları, muhterem profesörler... Bizim basın tereslerinin, Cumhuriyet Halk Partisi’ni kurtarmaya çalışmaktan, bu konulara eğilecek halleri de yok, çapları da... Bari bu yazıyı çocuklara verin de derste tartışsınlar.

Akşam, 8.9.2007

Engin ARDIÇ

09.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  1961 Anayasası ilerici miydi?

  Laik, demokratik, sosyal bir ‘hukuk devleti’ mi yoksa ‘tören devleti’ miyiz?

  Davete icabet etmemek suçtur

  Pavarotti: Diktatörün ayağına gitmem


 Son Dakika Haberleri