Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Devlet politikası

Şimdi bıçak kemiğe dayandı diye ekonomik ambargodan bahsediliyor. Türk şirketleri—ki aralarında OYAK da vardı—Kuzey Irak’a iş yapmaya giderlerken acaba devlet kurumları bunu genel bir devlet politikasının içine konumlandırmışlar mıydı? Şimdi bahsedilen ekonomik ambargo acaba Kuzey Irak’tan çok Türkiye’ye mi zarar verecektir?

Türkiye’nin uzun vadeli, tutarlı, hedefleri net, tüm yönleriyle iyi düşünülmüş ayrıntılı planlanmış devlet politikaları oluşturmakta zaafları olduğunu düşünüyoruz. Çok uzun zamandır sorunlar ancak kapıya dayanınca tepki vermemizden, durumun böyle olduğu görünüyordu. Ancak son günlerde yaşanan bazı olaylarla, ihmalin ve yetersizliğin hayli vahim düzeyde olduğu ortaya çıktı.

Nedir aksar gibi gözüken gelişmeler onlara kısaca bakalım ilk önce.

1- Dün her gazetede Talabani’nin sözünden dönmesi üzerine haberler vardı, bu konuda en nazik başlık ‘Talabani bilmecesi’ diye atılmıştı. Talabani’nin hemen hiçbir sözüne tam güvenilemeyeceğini Türkiye yeni anlıyorsa işimiz zor demektir. Halbuki Talabani ve Barzani’yi devlet uzun zamandır besledi ve korumaya aldı. İkisine Türk pasaportu bile verildi ve sıkça Ankara’da ağırlandılar. Bunlar normal çünkü devletler uzun dönemli çıkarlarına uyduğu sürece bu tür şeyler yaparlar. Ancak bizim durumumuzda uzun dönemli çıkarımızın ne olduğu pek belli değildir. Çünkü ikisi de yıllardır koruması altında oldukları Türkiye’ye pek dostça davranmıyorlar son zamanlarda. Acaba yıllardır bunlara kendilerinden beklenilen tam mı anlatılamadı yoksa bizim kafamız mı net değildi bu konuda.

2- Şimdi bıçak kemiğe dayandı diye ekonomik ambargodan bahsediliyor. Türk şirketleri—ki aralarında Oyak da vardı—Kuzey Irak’a iş yapmaya giderlerken acaba devlet kurumları bunu genel bir devlet politikasının içine konumlandırmışlar mıydı? Şimdi bahsedilen ekonomik ambargo acaba Kuzey Irak’tan çok Türkiye’ye mi zarar verecektir? Acaba Türkiye’nin yaratacağı boşluğu başka ülkeler mi dolduracaktır?

3- Jetlerimiz içimizi rahatlatıyor, köşe yazılarıyla da beslenen intikam duyguları tatmin ediliyor da acaba bu tür mücadeleleri havadan bombalama yöntemiyle kazanmak mümkün müdür? ‘İnlerinde vuruyoruz’ diyor gazeteler. Güzel, onlara ‘hayvan’ dedik üstelik vuruluyorlar da tatmin olabiliriz öyleyse. Acaba o bölgelerde sınırları net olarak çizilebilen PKK bölgesi diye bir bölge var mıdır ki biz gidip bombalıyoruz oraları? Bölgedeki durumu iyi bilen kaynaklar Kandil Dağı’nın bile PKK’nın eğitim alanı olduğunu, teröristlerin orada değil çevre köylerde yaşadıklarını söylüyorlar. Çevredeki köylerin gündelik yaşamına karışmış olarak yaşıyor terörist ve sadece eğitim amaçlı dağa çıkıyor. Köyler de bombalanırsa bunun Türkiye aleyhine durum yaratacağı belli değil mi?

4- PKK’ya karşı psikolojik harp ön plana çıkarılacakmış. Ben gazeteciliğe ilk başladığım yıllardan bu yana bu lafı duyup dururum. Neden hâlâ daha aynı karar çıkarılıyor anlamak mümkün değil ve tekrar karar alınıyorsa aynı konuda biraz geç kalınmadı mı?

5- Bir ara askeri başarı kazanıldı, dağlar teslim alındı diye söylemler vardı, gerçekten de korucusuyla terör timleriyle dağlarda hakimiyet kazanıldı havası veriliyordu. Sonra ne oldu, arada geçen zamanda neler yaşandı? Bu konuda devletin özellikle siyasi kanadı gerekli özeleştiriyi yapıyor mu? Bu ortamda Başbakan’ın ‘uzman terör timlerine ihtiyaç var’ türünde bir açıklama yapmasının manası nedir?

Soruları daha çok artırabiliriz. Ama açık olan şudur ki bizde bir uzun dönemli plan yapma konusunda zaafiyet olduğu kesin gözüküyor. Uzun dönemli plan olsa, hedefler konulsa kısa vadede sorunlar da fazla yaşanmaz gibi geliyor bize. En azından başka devletlerin tecrübesi bunu gösteriyor. Türkiye’de de bunu yapacak beyin gücü ve güç var; sadece iradenin ortaya konması gerekiyor.

Akşam, 26 Ekim 2007

Serdar TURGUT

27.10.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Yüzelsel, gülünç ve de hazin!

  Kışkırtıcılar yine sahnede

  Devlet politikası

  Medya yangına körükle gitme!

  Öfkeyle değil, akılla hareket etmek gerek

  ’Sansür’ olayının yazılmayan tarafı


 Son Dakika Haberleri