Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Görüş

Başörtüsü kimin simgesi?

Başörtüsünde bir simge aranıyorsa, bence daha çok onu yasaklayanlar veya yasağın devam etmesini isteyenler onu simge olarak kullanıyorlar. Evet, bu yasaklar, yıllardır azınlığın çoğunluğa tahakkümünün bir simgesidir. Evet, bu yasaklar, devlet bürokrasinin seçilmişleri zaptı rapt altına almasının bir simgesidir. Evet, bu yasaklar, millete gözdağı vermenin, milleti küçük görmenin bir simgesidir. Evet, bu yasaklar, bürokrasideki çürümüşlüğün hesap vermekten kaçmanın bir simgesidir. Evet, bu yasaklar, yersiz korkuların ve sun’î gerginliklerin bir simgesidir.

Genel seçimlerden yeni çıkılmış olması, genelde insanımızın yüzde 75’i geçen bir oranda yasağın kalkmasını istemesi, yasağın devam etmesini isteyen azınlık açısından bir şey ifade etmiyor. CHP’yi anladık, her müsbet şeye karşı çıkması yapısında var. Fakat devlet bürokrasisi veya o kurumlar içerisindeki bazı memurların, yasak karşısında seslerini çıkarmamaları niçin? Bu yasakçı bürokratların ikna olmaları için CHP’nin de, AKP ve MHP’nin yanında yer alması yeterli olur mu? Yok, bu da yasakçı zihniyeti tatmin etmezse, bu zihniyetin sözlükteki tanımı nedir? Yok, bu yasakların kalkması için CHP’nin AKP ve MHP ile beraber hareket etmesi yeterliyse, o zaman bu yasakçı zihniyet her şeyde CHP’nin ağzına mı bakıyor? Bunlar için demokrasi, insan hakları, çoğunluk, seçim, Millet Meclisi neyi ifade ediyor? Milyonlarca insanın sandığa gitmesinin ve tercihinin hiç önemi yok mu? Bu yasakçı zihniyet ile ‘kral’lık arasındaki fark nedir acaba? Bu yasakçı zihniyetin elinden bu ve buna benzer yasaklar, simgeler alınmadıkça, bu memlekette birçok problem çözülemeyecektir. Çünkü tam etkin olamayan bir demokraside ve temsilde; yolsuzlukların, haksızlıkların, hırsızlıkların ve çetelerin sonu gelmeyecektir. Evet, bu yasaklar kalkmadığı takdirde, birer okul müdürü konumunda olan üniversite rektörlerinin, bu yasakların arkasına sığınarak Milletin Meclisine hakareti ve tehdidi devam edecektir.

Son olarak; başını örten kişiyi tehlike olarak gören bir zihniyet, acaba o başı örtülü kimselerin babaları, kardeşleri veya oğulları hakkında ne düşünüyorlar? Onlar daha tehlikeli olamazlar mı? Yeri geldiğinde askere alınmakta ve eline silâh verilmektedir, bu onlara göre bir tezat değil midir? Onun annesini veya hanımını tehlike olarak kabul edeceksin, fakat tehlikenin ‘daha büyüğü’ne güvenip askere alacaksın. Bu durum; vicdanları yaralamaz mı? Başını örttü diye öğrenciyi üniversiteye kabul etmeyeceksin, fakat kardeşi şehit düştüğünde onu yine başı örtülü annelerin eline vereceksin, onu tesellî edeceksin. Yoksa bu ülkede bu insanlara sadece, vergi vermek, evlâdını vermek, tarlasında çalışmak, bir de gözyaşı dökmek mi düşüyor?

Zafer Akıncı

05.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

 Son Dakika Haberleri