Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Elitler karşı, yığınlar taraf

Aslında, AB Komisyon Başkanları, usul gereği Birlik’e aday olmayan ülkelere gitmiyorlar... Jose Manuel Durao Barroso, 1963 Ankara Anlaşması’ndan bu yana Türkiye’yi ziyaret eden ikinci AB Komisyonu Başkanı...

Diplomatik çevreler, AB’nin üye olmayan ülkelere gitmeme geleneğini Prodi’den sonra ikinci kez bozarak Türkiye’ye gelen Barroso’nun ziyaretini, bu nedenle önemsemekte...

***

AB Komisyon Başkanı Barroso’nun Türkiye ziyaretinde verdiği mesajlar, bir anlamda Brüksel’de Türk gazetecilerine verdiği demecin tekrarıydı...

Barroso Brüksel’de ne demişti?

‘Avrupa açısından sıradan ve normal olmayan, garip bir dava...

En çok oy alan parti hakkında kapatılma davası açıldığını duyduğumuzda tabii ki şaşırıyor ve endişeleniyoruz.

Bu tür bir dava, normal ve istikrarlı Avrupa demokrasileri açısından oldukça garip.

Bu dava Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde açılsaydı yine aynı yorumu yapardım...

Avrupa’da farklı yasal sistemler var ancak bunların hepsi İnsan Hakları Sözleşmesi ve Venedik Komisyonu ilkeleriyle uyumlu olmalı. Umudumuz, Anayasa Mahkemesi’nin, hukukun üstünlüğü ve demokrasiyle uyumlu bir karar alması.

Hem toplumun çoğunluğunun görüşüne hem de demokratik sekülarizme saygı gösterilmeli. Bu her demokratik Avrupa ülkesi açısından olduğu gibi Türkiye açısından da önemli. Bunun toplum tarafından desteklenmesi önemli.

Türkiye, yabancı bir ülke değil aday ülke. Müzakere sürecine başlarken bir çeşit sözleşme yaptık, bu da ilgili alanların denetlenmesini gerektiriyor. Ancak bu içişlerine karışmak anlamını taşımıyor. Evlilik sözleşmesi gibi karşılıklı bir ilişki.

Her iki taraf da birbirini ikna etmek durumunda. AB Komisyonu’nda hiç kimse Türkiye’nin büyüklüğünü, önemini ya da onurunu tartışma konusu yapmıyor.’

***

Bu arada kapatma davası AB’ye desteği yeniden arttırdı...

Galiba da AB’yi destekleyenlerin sınıfsal ve sosyal yapısında da bir alt üst oluş gerçekleştirdi...

A&G Araştırma Şirketi’nin Kanal D Haber için yaptığı büyük ankete göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, AKP’nin kapatılması istemiyle 14 Mart’ta açtığı dava sonrasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi konusunda destek veren AKP’li seçmen oranında artış oldu. Son yapılan ankete göre, AKP’li seçmenin yüzde 41.9’u, ‘Türkiye mutlaka AB’ye girmeli’ dedi.

Bu oran bir ara yüzde 30’a kadar düşmüştü...

‘Türkiye mutlaka AB’ye girmeli’ diyenlerin oranı 2008 Nisanı’nda yüzde 41.9 olurken...

Yüzde 24.0’ü ‘girsek de olur girmesek de’ demekte...

‘Kesinlikle AB’ye girmemeliyiz’ diyenlerin oranı ise yüzde 27.7... Yüzde 6.4 ise soruya ‘cevap vermedi veya veremedi.’

***

Bu son kamuoyu yoklaması, Türkiye’nin huzurlu, zengin ve özgür bir ülke olabilmesi için AB’nin en etkin ve akılcı çare olduğunu ortaya koymakla kalmıyor... Elitlerle, yığınların da hızlı bir şekilde yer değiştirmekte olduğunu gösteriyor.

Daha önce AB projesine elitler yakın, yığınlar uzaktı.

Kapatma davası sürecinde Ankara elitleri, demokrasiye var gücüyle destek çıkan AB’den uzaklaşırken, yığınlar AB’ye hızlıca yeniden yakınlaşıyor...

Zaten normalde olması gereken de bu...

Daha evvel niye yoktu da şimdi oldu?

Cevap, ‘darb-ı mesel’den:

‘Bir musibet bin nasihate bedeldir.’

Star, 12 Nisan 2008

Mehmet ALTAN

13.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Barroso, AB rotasına ince ayar yaptı…

  Elitler karşı, yığınlar taraf

  İrticai yaşam biçimi

  367 vak'ası: Yüksek Mahkeme ile asker arasında ne oldu?


 Son Dakika Haberleri