Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Kapatma dâvâsı her şeyi etkiliyor

ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, AKP’ye açılan kapatma dâvâsının siyasî olmakla birlikte ekonomiyi kökten etkileyen ve geleceği şekillendirme gücüne sahip olduğunu söyledi. Koca, dâvâ sebebiyle dövizdeki yükselişten, dışarıya çıkan sıcak paradan, vazgeçilen yabancı ve yerli yatırımlardan ülkenin ciddi bir stres içine girdiğini ifade etti.

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkanı Mustafa Koca, 2007 yılının değerlendirildiği, 2008 yılı beklentilerinin sunulduğu “Küresel Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisi” isimli yıllık raporunu genel merkezde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Toplantıda konuşma yapan Mustafa Koca, AK Parti’nin kapatma davasının siyasi olmakla birlikte ekonomiyi kökten etkileyen ve geleceği şekillendirme gücüne sahip olduğunu söyledi. Milletten ciddi bir oranda destek almış ve seçimin üzerinden henüz 6 ay geçmişken, iktidar partisine kapatma davası açılmasının ülkedeki bütün gelişmeleri etkilediğini belirten Koca şunları kaydetti; Bu durum uluslar arası ilişkileri de etkiler, AB sürecini de etkiler, terörle mücadele kondisyonunu da etkiler, ekonomiyi de tabii olarak etkiler. Daha şimdiden sırf dövizdeki yükselişten, dışarıya çıkan sıcak paradan ve vazgeçilen yabancı yatırımlardan dolayı, ülkemiz ciddi bir stres içine girmiş bulunmaktadır. Hakeza aynı şekilde yerli yatırım konusu da aniden duraksama sürecine girmiş bulunmaktadır.”

Partisi kapatılma sürecine sokulmuş bir iktidarın performansından hayır gelmeyeceği için bundan sonra ekonomi ile ilgili şikayetlerini, dertleri, sıkıntıları, hükümete iletmeyeceklerini belirten Koca, “Biz en iyisi dertlerimizi yargıya sunalım, onlar bu problemlere de çözüm bulsunlar” diye konuştu.

Dünyada ve ülkemizde meydana gelişmelerle ilgili olarak, siyasal ve ekonomik değerlendirmelerin yapıldığı raporun 10 maddelik özeti şöyle:

Bilişimde, petrolde ve gayri menkulde yaşanan ve çoğu spekülatif olan kriz durumu, şimdilerde emtiada ve gıdada yaşanmaktadır. Bu sosyal bir krizin tetikleyici fonksiyonu olabilir.

26 dolarlarda dolaşan petrol 120 doları aşmıştır. 300 dolarda bulunan pirinç 1000 doları aşmıştır. Bunların rasyonel gerekçeleri bulunmamaktadır. Genellikle spekülatif amaçlı artışlardır.

Unutmamak gerekir ki, ABD’de oluşan türev piyasaları, petrolde, 1’e10, gayr-i menkulde 1’e 8 boyutlarına ulaşmıştır. Sonuç ise, finansal krize dönüşmüştür.

Dövizde yaşadığımız hareketlilik, işadamını rahatsız etmiştir. Siyasal istikrarın çok önemli ekonomik dayanak olduğu bir kez daha görülmektedir.

Sıcak para isteksiz hale gelmiştir. Çıkışlar hızlanmıştır. Bu durumda cari açığın finanse edilmesi zorlaşacak, bu da başka bir sıkıştırma anlamına gelecektir.

Ülkemizde yeniden TCMB’na faizlerin yükseltilmesi baskısı yapıldığı bilgisi sızmaktadır. Bu tek kelime ile talihsizliktir. Bu lobi faaliyetidir. Kesinlikle kabul edilebilecek bir durum değildir.

Maalesef, ülkemizde kriz olsun, ekonomi batsın ve müdahale şartları oluşsun diyebilen kemsiler vardır. Bunların önemli bir kısmının devletten maaş alanlar arasında olmaları manidardır. Yargının bu gruplar üzerine yeterli cesaretle gidemeyişi talihsizliktir. Ülkemiz artık bu tür P2, gladyo artıklarından temizlenmelidir.

IMF ile olan ilişkilerde artık sıkıntılı stand-by dönemlerini geride bırakmış olmamız önemli bir gelişimdir. Daha mesafeli olmalıyız. Kendine güvenen ve kendi kendine ekonomik disiplinini yönetebilen bir ülke konumunu yakalamalıyız.

Dünyadaki gelir ve gider dağılım dengesizlikleri, giderek uçurumu büyütmektedir. İletişimin küreselleşmesi ile bu bütün kitlelere ulaşmaktadır. Bu gelişmeye bütün dünya tedbir almakla yükümlüdür. 55 trilyon dolarlık bir GSH da, 500 milyon dolar, açlık tehlikesini bitirilebiliyorsa, bunun çözülmemesi tek kelime ile duyarsızlık olacaktır.

Ülkemizde, başlayıp belirli bir başarı kazanan makro reformların devam etmesi, buna bağlı olarak acilen mikro reformlarında devreye sokulması ekonomik problemlerimizin çoğunun halledilmesini sağlayacaktır. Ancak bütün bunlar için de siyasal istikrarımızın korunması büyük bir mecburiyettir.

Ümit Kızıltepe / İSTANBUL

26.04.2008


 

Bakan Mehdi Eker: Hasat dönemine kadar sıkıntı yok

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’nin şu an itibariyle hiçbir üründe yeni hasat dönemine kadar herhangi bir arz sıkıntısı bulunmadığını bildirdi.

Forum İstanbul toplantısına katılan Bakan Eker, burada yaptığı konuşmada, “7 milyar insanı besleyecek kadar tarımsal ürün varken, 850 milyon insan aç. Bunlar, coğrafyaları sebebiyle kendilerine yetecek ürünleri elde edemediklerinden, himayeci politikalar sebebiyle tarımsal ürünlere ulaşamayan fakirler. 1,5 milyar insan da ağırlık ve tokluğun yarattığı problemlerle karşı karşıya. Onlar da ‘nasıl kilo veririm’ diyerek, aşırı beslenme sebebiyle karşı karşıya kaldıkları problemleri gidermenin yollarına bakıyorlar. Onların kilo vermek için harcadığı para ve enerji 850 milyon insanı, açı doyurmaya yeter de artar bile” dedi. Petrol fiyatlarının anormal artışı ve insanlığın enerji ihtiyacı için tarıma yönelmesinin dünyanın dengesini etkileyebilecek gelişmelere yol açabilecek meseleler olduğunu kaydeden Eker, “Eğer 1,5 milyar aç insan olursa yerküre çok çok güvenli, stabil bir yer olmaz” diye konuştu. Toplantı çıkışında gazetecilerin sorularını da cevaplayan Eker, Türkiye’nin şu an itibariyle hiçbir üründe yeni hasat dönemine kadar herhangi bir arz sıkıntısı bulunmadığını vurguladı.

/ İSTANBUL

26.04.2008


 

Spekülatif hareket olmazsa ekmeğe zam yapılmaz

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, bugün itibarıyla buğday ve unda herhangi bir sıkıntının söz konusu olmadığını ve spekülatif hareketler olmazsa bu yılın sonuna kadar ekmek fiyatlarında herhangi bir artış olmayacağını bildirdi.

Balcı, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, pirinçte yaşanan gelişmeler sebebiyle, buğday ve unda da bazı spekülatif hareketlerin piyasayı iyice zor bir konuma sürükleyeceği söylemlerinin arttığını kaydetti. Federasyonun da uyarısıyla TMO'nun gerekli tedbirleri aldığını ve bugün itibarıyla buğday ve unda herhangi bir sıkıntının söz konusu olmadığını vurgulayan Balcı, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu tedbirler aksatılmadan devam ettirilirse ve piyasada spekülatif dalgalanmaların önüne geçmede başarı yakalanabilirse, 2008 yılı sonuna kadar Türkiye’de ekmeğin kilogram fiyatı 2.5 YTL’yi geçmeyecektir. Vatandaşlarımızın, bazı basın-yayın organlarında yer alan yorumlara ve spekülatif açıklamalara itibar etmemesi piyasanın dengesi açısından önemlidir.”

26.04.2008


 

Motorin 6 YKr arttı

Akaryakıt ürünlerinden motorinin litre fiyatı 6 YKr arttı. Motorinin litre fiyatı Ankara’da BP bayilerinde 2.97 YTL’den 3.03 YTL’ye, Opet’te 2.95 YTL’den 3.01 YTL’ye çıktı.

İstanbul’un Avrupa yakasında ise motorinin litre fiyatı BP ve Opet bayilerinde 2.94 YTL’den 3 YTL’ye yükseldi. İzmir’de de BP ve Opet bayilerinde 2.93 olan motorinin litre fiyatı 2.99 YTL oldu.

26.04.2008


 

Yaz meyveleri piyasada

İlkbaharın mevsim normallerinden daha sıcak geçmesi nedeniyle yaz meyveleri piyasaya erken girerek, market ve manav tezgahlarındaki yerini aldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali yetkilileri, hava sıcaklıklarının ilkbaharda mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle, karpuz, kavun, erik, yeni dünya gibi yaz meyvelerinin piyasaya erken girdiğini bildirdiler. Yetkililer, geçen yıl da aşırı sıcak nedeniyle karpuz ürününün bir bölümünün tarlada telef olduğunu, piyasaya sürülen karpuzun ise yüksek fiyattan satıldığını hatırlattılar. Yetkililer, plansız ekim nedeniyle bu sezon karpuz üretiminin talepten çok fazla olacağının tahmin edildiğini kaydettiler. Alınan bilgiye göre, piyasaya erken giren birinci kalite karpuz, Antalya Toptancı Hali’nde kilosu 1,50 YTL, ikinci kalite ise 50 YKr’den alıcı buluyor.

/ ANTALYA

26.04.2008


 

Siyasî gerilim tereddüt oluşturur

Türkiye'nin şanslı ülkelerden biri olduğunu söyleyen Zachau, “Türkiye dünyanın en verimli topraklarına sahip ülkelerden biri. Tarımsal üretimi arttı ve daha da artabilir. Toprakların gelişmiş teknolojilerle sulanması daha iyi sonuçlar doğurabilir” dedi.

Zachau, özellikle Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) önemine dikkat çekti. Zachau, Türkiye’nin son dönemde yaptığı tarım yatırımlarının ve modernleşme çabalarının geleceğe yönelik umudu artırdığı görüşünde. Zachau, sadece tarımda değil, ekonomide de Türkiye’nin iyi yolda olduğunu ifade etti. Zachau, “Türkiye bir ekonomik krizin içinde değil. Ben yakın gelecekte de Türkiye’yi bir ekonomik kriz beklediği görüşünde değilim. Global krizin etkileri oldu. Büyüme birçok ülkede düştü ama dalgalı kur, merkez bankasının rezervleri ve bankacılık sektörünün güçlü pozisyonu önemli” diye konuştu.

Siyasi riskler konusunda da görüşlerini belirten Zachau, iç siyasi gerilimin yatırımcılarda tereddüt oluşturabileceği uyarısında bulundu.

Zachau, “Siyasi gelişmeler etkili olabilir ve AK Parti’ye açılan davadan dolayı bir belirsizlik olduğu kesin, kimse bu olayların sonucunda neler olacağını bilmiyor. Ama bence Türkiye’nin tüm konuları demokratik bir ortam içinde tartışılıyor olması olumlu. Sonuçta yatırımcılar açısından bu önemli” dedi.

/ İSTANBUL

26.04.2008


 

Çayda 7 milyar YTL’lik mecburî yatırım

Dünyada kuru çay üretimi açısından 5’inci, kişi başına tüketim açısından 4’üncü durumda olan Türkiye’nin, ‘’milli içeceğini’’ korumak, üretimini devam ettirebilmek açısından, ilk tahminlere göre yaklaşık 7 milyar YTL’lik yenileme yatırımı yapması gerekiyor.

Ortalama ekonomik ömrü 50-60 yıl olan çaylıkların yenilenmemesi halinde, çay üretimi ve kalitesi çok düşeceği için, Türkiye, AB’ye üyelik ile birlikte, pazarını, Çin ve Hindistan çaylarına kaptırmış olacak. Ayrıca Karadeniz Bölgesi’ndeki 204 bin aile de geçim kaynağını kaybedecek. Çaylıkların yenilenmesi için öncelikle, uygun çay fidanı türlerinin belirlenmesi, bu fidanların çoğaltılması gerekiyor. Mevcut 766 bin dekarlık çay alanlarını yenilenmesi için, yaklaşık 7 milyar YTL kaynak gerektiği hesaplandı. Çaylıkların yenilenmesinin kesin maliyeti, ÇAYKUR’un üç yıl içinde kesin projeyi hazırlaması ile ortaya çıkacak.

26.04.2008


 

Dört kişilik ailenin açlık sınırı 717 YTL'ye yükseldi

Türk-İş'in raştırmasına göre, bu ay dört kişilik ailenin açlık sınırı 717, yoksulluk sınırı ise 2 bin 335 YTL oldu. Türk-İş’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, bir önceki ay 696 YTL 78 YKr olan 4 kişilik ailenin açlık sınırı, Nisan ayında 717 YTL 7 YKr’a yükseldi.

Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 2.91 arttı. Verilere göre, 4 kişilik ailenin gıda harcamalarının yanı sıra kira, ulaşım, giyim, eğitim, kültür gibi temel ihtiyaçları için harcaması gereken asgari tutarı gösteren yoksulluk sınırında da artış görüldü. Geçen ay 2 bin 269 YTL 64 YKr olan yoksulluk sınırı, Nisan 2008’de 2 bin 335 YTL 73 YKr’ye çıktı. Araştırmada, gıda harcaması tutarındaki artışın son 12 ay itibariyle yüzde 13.60, geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranının da yüzde 11.67 düzeyinde gerçekleştiği kaydedildi. Türk-İş’in açıklamasında gıda fiyatlarındaki anormal artışların toplumun yoksul ve muhtaç kesimlerinin geçim şartlarını daha da olumsuz duruma getirdiği belirtildi.

/ ANKARA

26.04.2008


 

Kuveyt Türk sermayesini 500 Milyon YTL’ye yükseltti

Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş sermayesini 500 milyon YTL’ye yükseltti. Sermaye artışının 40 Milyon YTL’si iç kaynaklardan geri kalan 200 Milyon YTL’si de nakit sermaye artışından karşılanacak.

Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş, 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı Yönetim Kurulu Üyeleri, temsilcileri, Genel Müdür Ufuk Uyan ve Kuveyt Türk ortaklarının da katılımıyla 24 Nisan Perşembe günü Genel Müdürlük Merkezi’nde yaptı. Genel Kurul’da bankanın 2007 yılında 260 Milyon YTL’ye çıkarılan sermayesi, yüzde 92 artışla 500 milyon YTL’ye yükseltildi. Sermaye artışının 40 Milyon YTL’si iç kaynaklardan geri kalan 200 Milyon YTL’si de nakit sermaye artışından karşılanacak. Kuveyt Türk’ün 2007 mali performansı ve 2008 hedeflerine ilişkin bir sunum yapan Genel Müdür Ufuk Uyan geçen yıla göre kârlılıkta yüzde 109 oranında artış gösterdiklerini ve 74 milyon net kâr elde ettiklerini vurguladı. Uyan, 2008 yılı büyüme hedefinin yüzde 59 olduğu ve 2008 sonunda yüzde 74 oranında net kâr artışı hedeflediklerini yineledi.

Yeni Asya / İSTANBUL

26.04.2008


 

Atv-Sabah’ın devir teslimi yapıldı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu atv-Sabah’ın dün itibarıyla Turkuvaz Radyo ve Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık’a devir ve teslim edildiğini açıkladı.

TMSF’den yapılan açıklamada, atv-Sabah’ın, Turkuvaz Radyo ve Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık’a 1.1 milyar dolar bedel üzerinden 5 Aralık 2007 tarihinde ihale edildiği, ihalenin, Fon Kurulu’nun 21 Şubat 2008 tarihli kararı ile onaylandığı hatırlatıldı. Turkuvaz tarafından ihale bedelinin 22 Nisan 2008 tarihinde TMSF hesaplarına ödendiği ve satış işleminin ihale şartnamesine uygun bir biçimde sonuçlandırıldığı belirtilen açıklamada, “Bu kapsamda atv-Sabah 24 Nisan 2008 itibarıyla Turkuvaz A.Ş’ye devir ve teslim edilmiştir” denildi.

/ İSTANBUL

26.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri