"Gerçekten" haber verir 28 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Dertten ve borçtan kurtulmak için



Yeryüzünün halifesi, efendisi, en mükemmeli olarak yaratılan insan şüphesiz iyiliklere, güzelliklere lâyık bir varlık. Ne var ki sıkıntı, dert ve problemlerden de kurtulamaz.

Demircinin elinde kıvamını bulmak için dövülen demir misâli mânen gelişebilmek, terakkî edebilmek için bunlara maruz kalmak zorunda.

Tâ ki böyle anlarda aczini, fakrını, zaafını anlayıp Rabbine yönelsin, yalvarsın, yakarsın; maksadına nâil olsun. Her derdin devası, sıkıntı ve problemlerden kurtuluş çaresi bu.

Kısaca insan bolluk ânında şükür, sıkıntı ânında da sabır ve duâ ile mükelleftir.

Birgün Kâinatın Efendisi (asm) mescide girdiğinde Ebû Ümame (ra) ile karşılaşır. Namaz vakti değildir vakit. Hayretle, “Hayrola ey Ebû Ümame!” der Allah Resûlü (asm). “Sizi namaz vakti dışında mescidde görüyorum.”

Dertlidir Ebû Ümame. Bir kısım sıkıntıları vardır. Çözümü Allah’ta, mescide sığınmakta bulmuştur. İşte Allah Resûlü (asm) de gelmiştir. Derdini açma, çözüm bulmanın tam vaktidir. “Dertler ve borçlar beni buraya getirdi” diye karşılık verir.

Allah Resûlü (asm) onu şöyle rahatlatır: “Sana bir duâ öğreteyim de onu okuduğunda Allah derdini gidersin, borçlarını ödemede yardım etsin” buyurur.

“Tabiî ya Resûlallah” der Ebû Ümame (ra). Allah Resûlü de (asm) “Sabah akşam şu duâyı oku” buyurarak şu mealdeki duâyı öğretir ona: “Allah’ım, sıkıntıdan, üzüntüden, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, borç içinde boğulmaktan, düşman tarafından perişan edilmekten Sana sığınırım.”

Ebû Ümame (ra) der ki: “Bu duâyı çokça okudum. Sonra Allah beni dertten kurtardığı gibi borçlarımı ödemede de yardım etti.”1

Bu duâ bütün dert ve sıkıntılardan kurtuluşun çaresinin, her şeyin dizginleri elinde, her hazine yanında, her yerde hazır ve nazır; gücü, ilmi, hazineleri sonsuz, yoktan var eden Allah olduğunu gösteriyor. Çağımız insanının stres ve problemler içinde boğulması, bir türlü huzuru bulamamasının sebebi çözümü yanlış yerlerde araması, sebeplere takılıp kalmasıdır. Adres doğru olursa, ortada çözülmedik mesele kalmaz.

Dipnotlar:

1- Ebû Davud, Vitir: 32; Tirmizî, Daavat: 71.

28.09.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.09.2008) - İstikbale yatırım yapmak

  (26.09.2008) - Yeni bir hayat için Kadir Gecesi

  (25.09.2008) - Görmeden inanmak ve öylece yaşamak

  (24.09.2008) - Ellerin ve ayakların konuştuğu gün

  (23.09.2008) - Şerden çıkan hayır

  (22.09.2008) - Kurtuluş yolu ve umulmadık yerden rızıklanma

  (21.09.2008) - Geleceği düşünmek

  (20.09.2008) - Kabirde Cennet hayatı yaşamak

  (19.09.2008) - Allah katında büyük bir şefaatçi

  (18.09.2008) - Sağ elin verdiğini bilmeyen sol el

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Ali FERŞADOĞLU

  Faruk ÇAKIR

  Habib FİDAN

  Halil USLU

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Mehmet KARA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Rifat OKYAY

  Süleyman KÖSMENE

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır