İsrail Ortadoğu’da bir çıban başı, Filistin İslam ülkeleri halklarının kanayan yarası, Üstad Bediüzzaman’ın Birinci Avrupa ismiyle tesmiye ettiği ehl-i vicdan Avrupalılar da hükümetler bazında olmasa da adalet ve hürriyetperverlik hisleri ile Siyonizm karşıtı bazı Yahudi gruplar ile Müslüman Filistin halkına bin dokuz yüz kırklardan itibaren sürdürülen bu mezâlime artık dur denilmesini istiyor.
Holokost adıyla bilinen, Yahudilere Batı’da zulüm ve sürgünler neticesinde Filistin topraklarına bin türlü entrikalarla yerleştirilmiş olan Yahudiler minnet duyguları içinde Arap komşuları ile iyi geçinmek yerine evlerini başlarına yıktılar, çoluk çocuk demeden katlettiler.
Yıl 1994 Siyonist İsrail bir yerleşim bölgesine baskın düzenlemiş çok sayıda Müslümanı kadın, erkek yaşlı, genç, çocuk demeden katletmişti. Yıllardır hafızamdan silinmeyen görüntü ise İsrail askerlerinin on beş yaşlarında gençleri sürükleyerek kayalık arazide iri kayalarla kollarını kırdıkları sahnedir. Ne zaman hatırlasam yine aynı üzüntüyü yaşarım. O yıllarda Ariel Şaron iktidarda idi. 1928 yılında dünyaya gelmiş, asker ve politikacı olan Şaron, bir savaş adamı olarak hayatını sürdürmüştür. 11 Ocak 2014 tarihinde 8 yıllık bir koma döneminin ardından ölen Ariel Şaron hiçbir zaman barış yanlısı olmamış, Filistinli Arapların en temel ihtiyaçlarını bile göz ardı etmiştir. Müslümanlar onu Filistin’deki Müslüman halkının en zalim düşmanlarından biri olarak görmüştür. Siyonist liderlerde o günden bugüne ne değişti?
Şu ‘mim’siz medeniyet verdiği destekle onları daha da ‘deni’leştirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, İsrail Savunma Bakanı Gallant’ın Filistinliler için kullandığı “Gazze Şeridi’nin tamamen kuşatılması emrini verdim. Elektrik olmayacak, yiyecek olmayacak, yakıt olmayacak, her şey kapalı. İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve ona göre davranıyoruz” şeklindeki açıklamalarının “iğrenç” bulunduğu belirtildi. Gallant’ın sözleri için “Bu savaş suçu işlemeye çağrıdır” ifadesine yer verilen paylaşımda, Uluslararası Ceza Mahkemesi etiketlenerek, İsrailli Bakan’ın bu sözlerinin “not edilmesi” gerektiği yazıldı. HRW İsrail ve Filistin Direktörü Omar Shakir’in “İşgal altındaki bir bölgedeki nüfusu yiyecek ve elektrikten mahrum bırakmak, açlığın bir savaş silahı olarak kullanılması gibi, bir savaş suçu olan toplu cezalandırmadır. Uluslararası Ceza Mahkemesi, savaş suçu işlemeye yönelik bu çağrıyı dikkate almalıdır” demiş.