Ahzab Suresi 21. ayet-i kerimede, Allah (cc) “And olsun; içinizden Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki Resulullah’ta güzel bir örneklik vardır” buyurmuştur.

Bir genç kız, Hazret-i Aişe’ye gelip babasının kendisini amcasının oğlu ile evlendirmek istediğini, fakat bunu kendisinin istemediğini söylemiş. Konu Resul-i Ekreme (asm) intikal etmiş. Resul-i Ekrem (asm) de kızın babasına kızını zorla evlendirme yetkisinin olmadığını, bu konuda kararın kıza ait olduğunu ifade etmiş. Kız bu cevabı alınca “Ya Resulallah, babamın yaptığını onaylıyorum, ben benden sonra babaların böyle yapmaya haklarının olmadığını kadınlara öğretmek istedim’’1 demiştir.

Yine bir genç kadın Hazret-i Peygambere babasının kendisini istemediği biriyle zorla evlendirdiği konusunda şikâyette bulunmuş. Allah Resulü (asm) de genç kadını evliliği sürdürüp sürdürmemesi konusunda muhayyer bırakmıştır.

Peygamber hayatında evlilik öncesi eş seçimi ile ilgili Sahabeden erkek ve kadınların Allah Resulüne (asm) gelip danıştıklarına dair çok sayıda örnek bulmak mümkün olduğu gibi evlilik sürecindeki huzursuzlukların çözümü ve boşanma durumlarında da Resulullaha (asm) danışarak hareket ettiklerini görüyoruz.

Peygamber Efendimiz (asm); kocası tarafından dövülüp kolu kırılan Cemile binti Abdullah’ı şikâyeti üzerine derhal baba evine yollamış, şiddetin sebebini bile sormadan, kocasına onu boşamasını emretmiştir. Vedâ Haccı esnasında kervanda hanım Sahabîler develerin üzerinde hevdeç denilen özel yapılmış mekânlarda seyahat ediyorlardı. Sesi güzel olan Enceşe yüksek sesle ilahiler okumaya başlayınca develer hızlandı, hevdeçlerdeki hanımlar sarsılıyor, zor durumda kalıyorlardı. Peygamberimiz (asm) “Enceşe sesini kıs, billurları kırmayalım” diyerek develeri sakinleştirmişti. Billur tabir ettiği hanımlara şiddet uygulanmasını ise hiç affetmiyordu.

Allah’ın elçisinin Cemile Hanımı “Aile içinde olur böyle şeyler” diyerek tekrar koca evine göndermediğinin, mihrini de verdirip boşanmasına hükmettiğinin altını kalınca çizmek gerekiyor.

“Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı iyi davrananlarınızdır.”

“Kıyamet gününde Allah katında mevkii en kötü olacak insanlardan birisi, karısı ile haşir neşir olup da onun sırrını yayan kimsedir.”

“Kadınlar konusunda Allah’tan sakının! Çünkü siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adıyla nikâh kıyarak onları kendinize helâl kıldınız.”

Furkan Suresi 74’de ise eşler göz aydınlığı olarak ilan edilmiştir.

O (asm), insanlık için peşinden gidilmesi ve örnek alınması gereken en güzel bir hayat yaşamış, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bir rehberdir.

Üstad Bediüzzaman, İşârâtü’l-İ’câz’da; “İnsanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil bir kalbin mevcut bulunmasıdır ki; her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler ve lezaizde birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine muavin ve yardımcı olsunlar” demektedir.

Dipnotlar:

1- İbn-i Mâce (Nikah 12,1294)

2- Müslim, Ebu Davud (Nikah, 26)

3- İşârâtü’l-İ’câz (64-68)