Ölümün son değil başlangıç olduğunu, Adem değil, gerçek varoluş, ebedi memlekete gitmek olduğunu, Azrail’in düşman değil, merhametli bir dost olduğunu, kabrin karanlık bir kuyu değil, ehli iman için âlemi faniden, alemi bakiye açılan nurlu bir kapı olduğunu bildiren, ölümün gerçek yüzünü gösteren, mahiyetini bildiren , ölümü sevdiren adam. BEDİÜZZAMAN
Allah Rasulü ümmetinin her haliyle hemhal olan, onların dünya ve ahirette selametleri için gecelerde kalkıp sabahlara kadar göz yaşları içinde ümmetinin tamamının cennete girmesi için ıztırar halinde yalvaran bir peygamberdi.
Yine bir gün Peygamberimiz: Allah’ım ümmetime ölümü sevdir diye dua etmişti. Çünkü Efendimiz (s.a.v) ümmetinin ölüm ile ilgili çok korkularının olacağını biliyordu. Ahir zaman mü’minlerinin tam da ihtiyacı olduğu tarzda Üstadımız Bediüzzaman, Risale-i Nur’da Kur’an hakikatlerini ve sünnet-i seniyye’yi ders verirken İslâm’ı asrın insanının idrakine akli ve nakli delillerle sunuyor ve ölümün mahiyetini zihinlerimize öyle yaklaştırıyor ki; âdeta ‘’Allah’ım ümmetime ölümü sevdir’’ hadisinin şerhini yapıyor.
Hazret-i Peygamber (s.a.v) efendimiz ’’El mevtü hakkun‘ ’buyurmuştur. Bediüzzaman hazretleri yine bu hadisin şerhini açıklarken Yedinci Sözde ‘’Evet şu kutsi tılsım ile ölüm; insan-ı mü’mini, zindan-ı dünyadan bostan-ı cinana, huzur u Rahmana götüren bir musahhar at ve burak suretini alır” der.
Bediiüzzaman ’’beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor deyip Dördüncü Sözde bize verilen zaman sermayesinin bir gününe yirmi dört saat örneğini verip şöyle diyor: O has çiftlik ise, cennettir. O istasyon ise kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre ebede gidecek beşer yolculuğudur. Amele göre takva kuvvetine göre o uzun yolu mütefavit derecede kat ederler.
‘’Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz’’. Hadisi minvalinde ömrünü Risale-i Nur hizmetine adamış, evlatlarını bu minvalde yetiştirmiş, Beşir Saygılı ağabeyin vefatı, yâd-ı cemil mahiyetinde anlatılan hizmetleri, Remziye hanımın, evlatlarının metanetli duruşu Risale-i Nur hizmetinin onlarda bir hediyesi gibiydi. Peygamberimiz, Üstadımız, kendisinden önce yola revan olmuş yakınları ve tüm nur talebeleri ile cennetinde buluştursun. Allah rahmet eylesin.