Son dönemde yaşanan karikatür krizi, Risale-i Nur’un temel kriterlerinden olan müsbet hareket modelinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
GÜNÜN TARİHİ: 7 Temmuz 1972
Fikret Hoca: “İman ve hürriyet sözünün anlamı nedir?”
Günümüzde hemen her yaştan insanın istimal etmekte oldukları; televizyon, internet ve cep telefonlarıdır. Birer medeniyet harikaları olan, insanların her zaman, her yerde kolayca istifade ettikleri bu cihazlar, paha biçilmez birer nimettirler.
Partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile etkisi azalan Meclis’in güçlü olması için hem iktidara hem de muhalefete görev düşüyor.
Bugünlerde; günlük, haftalık, aylık planlarımızda çok çok önemli bir konu başlığının yer almasının gayreti ve çalışması içerisinde olmamız gerekiyor…
Duygular, denizin dalgaları gibi kıyıya vurup duruyor. Her dalga, taa derinlerden yeni bir şeyler getiriyor kıyıya. Neler oluyor anlamadan nice sivrilikleri törpülenmiş deniz taşlarıyla karşılaşıyorsunuz sayısız.
“Yangın” kelimesinin insan havsalasındaki mana zenginliğini biliyoruz.
İlham, kelime manasıyla, “bir şeyi birden yutturmak” anlamındadır. Kalbe bir şeyin ilkâsı; ‘kalbe feyiz yoluyla ilka’ edilen mana demektir. İlham, belli bilgi vâsıtalarına başvurmadan Allah tarafından insanın kalbine veya zihnine indirilen manadır.
Görmezden gelsek, yok saysak... Haksızlıklar ortadan kalkar, her şey düzelir, zulümler biter, acılar diner mi acaba?
Evet, şimdi küre-i arzda herkes ya kalben, ya ruhen, ya aklen, ya bedenen, gelen musibetten hissedardır, azap çekiyor, perişandır.
‘’Kişinin önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçiler vardır. Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez… 1”’