Geride bıraktığımız ve uğurladığıız Ramazan Bayramı için çifte bayram denilse yeridir. Çünkü Ramazan ayına hürmet edip onu sevinçle karşılayan mü’minler hem şahsî âlemlerinde hem toplum hayatında bir çok güzellikleri yaşarlar. Öyle manevî kazançlar elde eder ki insan oğlu adeta Cennete girmeye liyakat kesb eder.
Peygamber Efendimiz (asm) “Allah’ü Teâlâ Ramazan ayının gelişine sevinen bir kulunun bedenini Cehenneme haram kılar’’ buyurmuştur.
Ramazan-ı Şerife manevî bir hazırlık mahiyetinde olan Receb, Şaban aylarında kulun diğer aylarda yaptığı ibadetlere verilen sevapların katlanarak arttırılmaya başlandığını Bediüzzaman Hazretleri “Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şaban-ı Muazzama’da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek’de bine çıkar’’ diyerek müjdeliyor.
İnsanlığın kurtuluş reçetesi olan Kur’ân içinde indirildiği ayı on bir ayın sultanı, o geceyi (Kadir Gecesi) bin aydan hayırlı kılmış. Bediüzzaman Hazretleri Ramazan-ı Şerifin sıyamının çok hikmetlerinden birinin Kur’ân-ı Hakîmin nüzulüne baktığını ifade ediyor. Ramazanın başından itibaren ekl ve şürbün ve nefsin diğer hacat-ı süfliyesini terk ile Ramazanın sonlarına doğru indirilen Kur’ân-ı Kerîm’i hüsn-ü istikbal etmek sanki yeni indiriliyormuş gibi bir halet-i ruhiye ile okumak, dinlemek, anlamak için o şehri sıyamın gelişine sevinmek, her türlü günahlardan sakınarak orucunu tutmak gerekir. Bu manada şehr-i sıyam vazifeli bir memur gibidir. Gelişine sevindiğimiz gidişine üzüldüğümüz aziz bir misafirdir; sanki gelirken birçok manevî mükâfat ve hediyelerle gelen, giderken de kazandırdığı birçok güzellikleri korunmak üzere emanet edip giden bir misafir.
Ebu Ümame (ra) Resulullah’ın (asm) “Şüphesiz Allah’ın her iftar vaktinde Cehennemden azad ettiği kulları vardır’’ müjdesini bildiriyor. Yine Efendimiz (asm) “Kim, iman ederek ve mükâfatını sadece Allah’dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları mağfiret olunur” buyurmuştur.
Bediüzzaman Hazretleri Ramazan ayının bizatihi kendisini bayram kabul etmiştir. Ramazan Bayramına bayramın bayramı, çifte bayram diyebiliriz.
Bir aylık yoğunlaştırılmış ve yorucu bir kulluk programının arkasından gelen bayram ise mü’minlerin elde ettikleri manevî kazançlardan dolayı birbirleri ile tebrikleşmesidir.
YAZAR: GÜLAY AYDİL