Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Olmert: Teşekkürler Bush

BM Güvenlik Konseyi’nde görüşülen ve Lübnan topraklarındaki şiddete son vermesi amaçlanan karar tasarısını uygun bulduğu açıklanan İsrail Başbakanı Ehud Olmert, ABD Başkanı George Bush ile telefonda görüştü. İsrailli yetkililer, Ehud Olmert’in, karar tasarısıyla ilgili görüşünü ilettiğini ve BM Güvenlik Konseyi’nde ülkesinin çıkarlarının korunmasına yardımcı olması sebebiyle ABD Başkanı’na teşekkür ettiğinisöylediler.

Olmert’in, konsey kararını, son dakika değişikliklerinin yapılmasının ardından kabul ettiği ve hükümetinden de yarın yapılacak toplantıda kabul etmesini isteyeceği bildirilmişti.

/ KUDÜS

13.08.2006


 

BM İsrail’e teslim

İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, BM kararından memnun olduğunu ve kararın, İsrail’in askerî operasyonuna “hak verdiğini’’ söyledi. Peres, “Askerî baskı olmadan diplomatik anlaşma sağlayamazdık. BM kararı İsrail’i haklı çıkarıyor ve Hizbullah’ın saldırgan olduğunu, kaçırılan askerleri teslim etmesi gerektiğini belirtiyor. BM’den elde edebileceğimizin hepsini aldık’’ dedi. İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Muttaki de Güvenlik Konseyi kararının tek taraflı olduğunu ve sadece İsrail’e hizmet ettiğini bildirdi.

İsrail’in önceki gece BM’nin kabul ettiği karara rağmen Lübnan’da başlattığı ‘’geniş kara harekatının’’ haftalarca sürebileceği bildirildi. İsrail Hükümet Sözcüsü Avi Pazner, Lübnan’da dün sabah başlattıkları geniş çaplı saldırıların ne zaman biteceğinin belli olmadığını söyledi. Pazner, “Bu operasyonun gayesi Hizbullah’ın, İsrail’in kuzeyine füze atmasını önlemektir. Operasyonun herhangi bir zaman sınırı yoktur” şeklinde konuştu.

Kuzey bölgesi harekat dairesi başkanı İsrailli general Alon Friedman, dün sabah radyoda konuşurken, erken saatlerde başlatılan kara taarruzunun ‘’haftalarca sürebileceğini ve Litani ırmağının karşı yakasını da kapsayabileceğini’’ söyledi.

İsrailli general, ‘’Bu, tedrici şekilde yapılacak bir harekât. Birkaç günlük ilk aşamada bölgeyi kontrol altına alırız, ikinci aşamada ise bölgeyi temizleriz. Temizlik günlerce, hatta haftalarca sürebilir’’ dedi. General, ‘’Gerekirse Litani ırmağının karşısına da geçeriz’’ diye konuştu.

BM’nin Lübnan’da ateşkes çağrısı yapan kararı onaylamasının ardından genişletilmiş kara harekatına başlayan İsrail Lübnan sınırından 11 kilometre içeri girdi. Hizbullah İsrail askerlerine pusu kurulduğunu ve birkaç askerin öldürüldüğünü iddia etti. Lübnanlı güvenlik yetkilileri, bir İsrail birliğinin Lübnan sınırından 11 kilometre içerideki Handuriye köyüne vardığını bildirdi. İsrail savaş uçakları, BM Güvenlik Konseyi’nin Lübnan’la ilgili kararı onaylamasından sonra Lübnan’ın kuzey ve güneyinde sivilleri vurmaya devam etti. Lübnan’ın Sesi radyosu başkent Beyrut’un 120 kilometre kadar kuzeydoğusundaki dağlık Akkar kenti ile güneydeki Sur kentinde bazı hedeflere hava saldırısı düzenlendiğini bildirdi.

/ KUDÜS

13.08.2006


 

Gül: Lübnan’a asker gönderebiliriz

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Lübnan’da oluşturulacak bir “Barış Gücü”ne asker gönderilip gönderilmeyeceği konusunda,Türkiye’nin her zaman barışa katkı sağlayan bir ülke olduğunu belirterek, “Şartlar yerine getirildiğinde bu konuda üzerimize düşeni yapabileceğimizi söyledik. Şu anda kesin bir şey söylemek için çok erken” dedi.

Abdullah Gül, Kayseri’de gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail Lübnan savaşı ile ilgili olarak, bölgede ilk önce ateşkesin sağlanması gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu:

“Bölgede ilk olarak fiili ateşkesin sağlanması gerekiyor. Burada insanlar ölüyor, ölen insanların 3’te 1’inin birinin çocuk olması düşmanlığı daha fazla artırıyor. Ölen kim olursa olsun insandır. Burada ateşkesin kalıcı olması için ateşkesin siyasi bir çerçeveye oturtulması gerekir. Bu sağlandıktan sonra asker söz konusu olabilir.”

Gül, Barış Türkiye’nin oluşturulacak bir “Barış Gücü”ne asker verip vermeyeceği konusundaki sorular üzerine ise, “Türkiye her zaman barışa katkı sağlayan bir ülke olmuştur. Bu yüzden Afrika’dan Asya’ya, Afganistan’dan bölgemize kadar birçok ülkeye asker gücü gönderilmiştir. Türkiye bu konuda ‘evet’ ya da ‘hayır’ dememiştir. Şartlar yerine getirildiğinde bu konuda üzerimize düşeni yapabileceğimizi söyledik. Hiçbir ülke kendi askerine bir fiskenin vurulmasını istemez. Dünya barışını koruma yolunda aktif bir ülkeyiz, bu konuda yapılacak bir şey olursa buna yakın olduğumuzu dile getirdik. Şu anda kesin bir şey söylemek için çok erken” diye konuştu.

“PKK İLE MÜCADELEDE KARARLIYIZ”

Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye’nin terör konusunda kararlı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “İnanıyorum ki yeni süreç netice verecektir. Çünkü Türkiye bu konuda çok kararlıdır. PKK terör örgütü ile mücadelede gerekli her türlü talimat ilgili kurumlarımıza zaten verilmiştir. İlgili kurumlarımızın her türlü ihtiyacı karşılanmıştır. Bu konu bizim birinci önceliğimizdir. Eninde sonunda bu iş bitecektir. Bu konuda başta Irak ve ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin işbirliği çok önemlidir. Ama Türkiye kendi başına da bu işlerin üstesinden gelebilecek güce sahiptir ve kendi meselesini başkalarına havale etmek durumunda değildir.”

“DİNLE TERÖRÜ BERABER

GÖSTERMEK DOĞRU DEĞİL”

Gül, İngiltere’de yaşanan terör girişimleri sonrası terörün Müslümanlıkla birlikte anılmaması gerektiğini belirtti. Dinlerin evrensel ve zamanlar üstü olduğunu, Müslümanlık, Hristiyanlık ve Museviliğin barış ve insanlığın huzuru için var olduğunu belirten Gül, ‘’Din ile terörü beraber göstermek doğru değildir. Terörist her yerden çıkabilir. İnsanlar, (bir dine mensubum) dedikten sonra kötülüklerden noksan olmuyor’’ dedi. Gül, Suudi Arabistan kralının Türkiye ziyareti ile ilgili sorular üzerine, kralın Türkiye ziyaretinin çok önemli olduğunu, belirterek,‘’Ziyarette çok önemli anlaşmalar imzalanmıştır. Yatırımların karşılıklı teşviki ve vergi muafiyeti anlaşmaları, kolay kolay imzalanan anlaşmalar değildir. Bundan sonra Türk işadamları Suudi Arabistan’da çok daha faal olacaklardır” dedi.

“AB SÜRECİNDE HER ŞEY RAYINA OTURDU”

AB ile müzakerelerin tahmin edildiği gibi sürdüğünü, tarama sürecinin başarılı şekilde Ekim ayına kadar tamamlanacağını ifade eden Gül, bugüne dek 29 fasılda her şeyin gayet iyi gittiğini belirtti. Reform sürecinin siyasî ve ekonomik alanda sürdüğünü anlatan Gül, şöyle devam etti:

‘’AB ile ilişkilerimiz rutin olarak devam etmektedir. Her şey rayına oturmuştur. Türkiye yapacaklarının farkındadır. Bunları kendi çıkarımıza olduğu için yapmaktayız. Sivil toplum örgütleriyle çok toplantılar yapılıyor. Başmüzakereci arkadaşımız Ali Babacan geçen hafta 100’e yakın sivil toplum örgütünün bu konuda görüşlerini almıştır. Ama bu konular basında hiç çıkmıyor. Kanunlar ve hukuki düzenlemeler süratli ve kararlı şekilde devam etmektedir. Türkiye’nin yol haritası bellidir. Eylülde meclisi toplayarak söz verdiğimiz ama çıkartamadığımız 9. reform paketinde ilân ettiğimiz maddelerin kanunlaşması için de gayret göstereceğiz.’’

/ KAYSERİ

13.08.2006


 

Önyargılar, Türkiye’yi tanımamaktan

Avrupa Gençlik Forumu Başkanı Renaldas Vaisbrodas, Türkiye’ye bazı Avrupa ülkelerinin önyargılı yaklaştığını dile getirerek; önyargıların bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye’yi tanımamasından kaynaklandığını söyledi. Vaisbrodas, Türkiye’nin Avrupa’daki örgütlere üye olup, buralarda etkin bir şekilde çalışarak önyargıları ortadan kaldırabileceğini belirtti.

Yürütücülüğünü Gençlik Servisleri Merkezi’nin üstlendiği, Türkiye’de STK'lar ile kamu sektorü arasındaki işbirliğinin gelistirilmesi ve STK’ların demokratik katılım düzeyinin güclendirilmesi programı çerçevesinde düzenlenen Gençlik STK’ları ve Kamu Eşggüdüm Projesi kapsamında Türkiye’ye gelen Vaisbrodas ABHaber’in sorularını cevapladı. Renaldas Vaisbrodas, AB üyesi bazı ülkelerin Türkiye’ye önyargılı yaklaştığını dile getirerek bu önyargıların temelinde ise bu ülkelerin Türkiye’yi tanımamalarından kaynaklandığını söyledi. Vaisbrodas, Türkiye’nin Avrupa’daki sivil toplum örgütlerine üye olup, buralarda etkin bir şekilde çalışarak önyargıları ortadan kaldırabileceğini belirtti. Avrupa Gençlik Forumu’nun 94 farklı örgütün birleşimiyle oluşmuş Avrupa’daki en büyük gençlik platformu olduğuna

dikkat çeken Vaisbrodas, Türkiye’nin Avrupa Gençlik Forumu’na üye olmadığına ve Türkiye’de ulusal gençlik konseyinin bulunmadığına dikkat çekti.

“AB’NİN SINIRI OLMAMALI”

Ülkelerarası ilişkilerin politikacılar arasında başlamadığına, bunun toplumlar-arasında başladığına inandıklarını söyleyen Vaisbrodas, Türkiye’deki birçok gençlik örgütünün uzun süredir Avrupa’daki gençlerle işbirliği içinde çalıştığını belirtti. Türkiye’ye bazı Avrupa ülkelerinin önyargılı yaklaştığını gördüklerini söyleyen Vaisbrodas, “Türkiye’nin politik, kültürel, ekonomik ve kimliksel olarak Avrupa’ya pek uygun olmadığını düşünenler var. Fakat biz Türk arkadaşlarımızla içinde yer aldığımız projelerde görüyoruz ki Türkiye’nin bizimle birlikte çalışması çeşitlilik ve çok kültürlük açısından çok önemli katkı sağlıyor. Ayrıca önyargılar toplumların birbirini tanımamasından kaynaklanıyor” dedi.

“Bize göre Avrupa Birliği’nin hiçbir sınırı ve engeli olmaması gerekir” diyen Vaisbrodas, Avrupa değerlerini paylaşmak isteyen her ülkenin hiçbir soru sorulmadan AB’ye üye olması gerektiğini söyledi.

Recep GÖREN / ANKARA

13.08.2006


 

MOSSAD’ın kehanetleri

Hürriyet’te Tufan Türenç, dünkü yazısında Amerikalı gazeteci Micheal D. Evans’ın MOSSAD’ın kurucusu Isser Harel ile ilgili anılarına yer verdi.

Evans’a göre Harel, 1980’de hem Reagan’ın başkan seçileceğini, hem de New York’a saldırıda bulunulacağını söylüyor.

13.08.2006


 

Türkiye lider olsun

ABD’deki Doğu Connecticut Eyalet Üniversitesi Profesörü Christopher Vasillopulos, ‘’Türkiye, bir konfederasyon içinde tüm Türkî devletlere liderlik etmeli. Bu liderlik Türkiye’nin dış politikasının önemli bir kısmını oluşturmalı’’ dedi.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünün daveti üzerine Ankara’ya gelen Vasillopulos, sorular üzerine ‘’Türki devletlerin, Türkiye’nin öncülüğünde ekonomik birlik ya da konfederasyon kurması’’ yönündeki teklifini anlattı. Vasillopulos, ‘’Bu ülkelerde aynı dil konuşuluyor ve çıkarlar ortak. Böyle bir Türkiye, AB için daha da çekici olurdu’’ diye konuştu.

Bu tür bir konfederasyona dahil olduğu takdirde Türkiye’nin AB’ye sadece büyük bir nüfusla değil, aynı zamanda enerjiyle de gireceğine işaret eden Vasillopulos, ‘’Türki konfederasyon, AB’ye bir alternatif değil, Türkiye’nin üyelik sürecini tamamlayıcı bir unsur olacaktır’’ dedi.

Avrupalıların henüz Türkiye’yi anlayamadığına inandığını belirten Vasillopulos, Türkiye’nin Avrupa’ya başta genç nüfus ve askeri alanda destek olmak üzere pek çok konuda katkıda bulunabileceğini kaydetti.

“KENDİSİNİ PKK’YA KARŞI

KORUMAK TÜRKİYE’NİN HAKKI’’

Türkiye’nin terörle mücadelesine de değinen Vasillopulos, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK’ya yönelik muhtemel bir sınır ötesi operasyonunun ‘’kabul edilebilir’’ olduğunu söyledi. ‘’Kendisini PKK’ya karşı korumak Türkiye’nin hakkıdır’’ diyen Vasillopulos, saldırı altındaki bir ülkenin korunmasının kesinlikle meşru olduğunu ifade etti.

“PKK KÜRTLERİ TEMSİL ETMİYOR”

Vasillopulos, ‘’İsrail kendisini savunmakta ne kadar haklı bulunuyorsa Türkiye’nin kendisini savunması da o kadar haklı bulunabilir. Uluslararası politikada bazı çifte standartlar var, tek standart uygulanmalı. Türkiye, aynı İsrail gibi savunma önlemleri alabilir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinde sınırlı bir sınır ötesi operasyonunun kabul edilebilir olduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu.

Vasillopulos, ‘’terör örgütünün, Türkiye’deki Kürtleri temsil etmediğine, terörist PKK ile Türkiye’deki Kürtlerin birbirleriyle karıştırılmaması gerektiğine’’ de işaret etti.

KIBRIS’TA İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM

Kıbrıs sorununa ilişkin soruları da cevaplayan Vasillopulos, ‘’iki devletli çözüme karşı olmadığını’’ söyledi. Vasillopulos, ‘’Bu güne kadar, ilişkilerde daha esnek olan tarafın Türk tarafı olduğuna inanıyorum’’ dedi.

“BÖLGENİN TÜMÜ NÜKLER

SİLAHLÂRDAN ARINMALI”

İran’ın nükleer programına ilişkin soruya karşılık da Vasillopulos, ‘’ABD’nin bölgenin tümünün nükleer silahlardan arındırılmasını sağlaması gerektiğini, aksi takdirde, İran’ın da nükleer programa sahip olma hakkı olacağını’’ kaydetti.

Siyaset Teorisi, Uluslararası İlişkiler ve Kamu Yönetimi alanlarında uzman olan Vasillopulos, Ankara’da çeşitli yuvarlak masa toplantılarına katıldı.

/ ANKARA

13.08.2006


 

Lübnan elçisi: Türk askeri çatışmaya girmesin

Lübnan’ın Ankara Büyükelçisi George Siam, Türkiye’nin de katılım sağlayabileceği ve Lübnan’a gitmesi muhtemel bir uluslararası gücün, silahlı bir çatışma için Lübnan’a gitmemesi gerektiğini söyledi.

Büyükelçisi Siam, yaptığı açıklamada, ateşkes konusunda İsrail’e güvenmediklerini ve işte bu yüzden bir uluslar arası güç istediklerini ifade etti. Türkiye’nin de katılımı beklenen Lübnan’a gelmesi muhtemel uluslararası gücün bir saldırı gücü olmaması gerektiğinin altını çizen Siam, bu gücün ateşkes sağlandıktan sonra ülkeye gelmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin bu güce sıcak baktığını ancak edindiği izlenimin, Türk tarafının da askerini çatışmaya sokmak istemediği yönünde olduğunu aktaran George Siam, Türkiye’nin de askerlerini savaşmak için değil bir ateşkes sağlandıktan bu ateşkesi korumak için Lübnan’a göndermeye sıcak baktığını ifade etti.

Siam, bunun aslında pek çok ülke için geçerliği olduğunu belirterek, uluslar arası gücün savaş pozisyonunda ülkelerine gelmesini istemediklerini söyledi.

Siam, İsrail’in mevcut politikaların devam ettiği sürece Hizbullah’ın silah bırakmayacağını ifade etti.

/ ANKARA

13.08.2006


 

İsrail’e sessiz kalan onlarla yargılanacak

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, uluslararası hukuku içe sayan İsrail’in insan hakkı gözetmeden sivilleri vurduğunu söyledi.

Yazıcıoğlu, bu yıl ikincisi düzenlenen Güzelyurt Türk-Yunan Dostluk Kültür ve Turizm Festivali’ne katılmak için geldiği Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinde, gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye’ye yaptığı ziyaretteki izlenimlerini anlattı. Yaklaşık 30 bin insanın yaşadığı bölgede, en büyük sıkıntı gıda gibi temel ihtiyaçların karşılanamaması’’ diyen Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: Uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail, insan hakkı gözetmeden sivilleri vuruyor. Burada dehşet oluşturularak, bölgenin insansızlaştırılması isteniyor.. İsrail, herkesin egemenliği altına girmesini istiyor. ABD, dışişleri de, Ortadoğu’da yeni bir harita çizeceğini ifade ediyor. Dünya insanlığı bu kadar büyük bir vahşeti nasıl izliyor? Bir gün İsrail’e karşı sessiz kalanlar, İsrail’le birlikte yargılanacaktır.’’

Yazıcıoğlu, mezhep, ırk ve aşirete göre bir ülkenin parçalanmak istendiğini, bölgede kanlı bir siyaset izlendiğini kaydetti.

/ AKSARAY

13.08.2006


 

Barış için semah döndüler

Alevi Bektaşi Federasyonu’na bağlı dernek üyeleri, İsrail’in Lübnan’a saldırılarını ‘’barış için semah’’ dönerek protesto etti.

Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önündeki semahın ardından Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Fevzi Gümüş, yaptığı açıklamada, ABD’nin, İsrail aracılığıyla Ortadoğu’da savaşı tırmandırdığını belirterek, bu savaşın Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişleyeceğine dair ciddi kaygılar taşıdıklarını bildirdi.

/ ANKARA

13.08.2006


 

Keyfî saldırı, bir istifa daha getirdi

AKP Edirne Milletvekili Ali Ayağ, İsrail’in saldırılarına tepki olarak üyesi olduğu TBMM Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu’ndan istifa etti.

Ayağ, yaptığı yazılı açıklamada, meşru olmayan, tamamen keyfî gerekçelerle Filistin ve Lübnan topraklarında gerçekleştirilen saldırıların İsrail Devleti yetkililerinin belirttiği amaçların ötesine geçtiğini ve adeta Müslümanlara yönelik bir katliam hareketine dönüştüğünü belirtti. Ayağ, uluslararası anlaşmalar ve Birleşmiş Milletler’in (BM) kararlarına rağmen İsrail’in sürdürdüğü baskı ve şiddet politikası karşısında, uluslar arası toplumun tepkisinin, kınama mesajından öteye gitmediğini belirtti. Ayağ, “Osmanlı hakimiyetinde yüzyıllar boyunca barış ve huzur içersinde yönettiğimiz üç semavi din açısından da önemli olan kutsal topraklarda yaşanan bu insanlık dışı gelişmeler, tüm dünyanın utançla izlediği bir kara leke olarak tarihteki yerini alacaktır’’ dedi. İsrail’in alışılagelmiş saldırgan tutumunun ve batılı ülkelerin gelişmeler karşısındaki kayıtsızlığının, tüm Müslümanları tedirgin ettiğini ifade eden Ayağ, bunun medeniyetler arasındaki çatışmayı körüklediğini kaydetti. Ayağ, insanlık dışı eylemleri kınadığını, üyesi olduğu Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu’ndan istifa ettiğini bildirdi.

/ EDİRNE

13.08.2006


 

Genç iş adamları yeni seçim sistemi istedi

Ege Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dalan, Türkiye’ye yeni bir seçim sistemi gerektiğini bildirdi.

Dalan, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin yaptığı açıklamaları hatırlatarak, seçim sistemi ve Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik yapılması için Meclis’in önünde yeterli zaman bulunduğunu kaydetti. Türkiye milletvekilliği, yedek milletvekili, baraj, kadın kontenjanı, seçme ve seçilme yaşı gibi konuların sağlıklı şekilde geniş toplum kesimlerinde tartışılmasının zorunlu olduğunu bildiren Dalan, toplumun beklentilerine ve Türkiye’nin gerçeklerine uygun bir seçim sisteminin siyasette istikrar ve iç huzurun devamlılığı açısından hayati önem taşıdığını kaydetti.

PARTİ İÇİ DEMOKRASİ GÜÇLENDİ RİLMELİ

EGİAD’ın yıllardır Siyasi Partiler Yasası ve seçim sisteminde değişiklik yapılması konusunu ısrarla gündeme getirdiğini, ancak yeterli zaman olmadığı gerekçesiyle bu önerinin dikkate alınmadığını ifade eden Dalan, şu görüşleri bildirdi:

‘’Siyasi parti yönetimlerini samimi davranmaya davet ediyoruz. Önümüzdeki genel seçimlere kadar olan süre bu konuların tartışılıp gerekli düzenlemelerin yapılması için yeterlidir. Kalıcı istikrar için önemli olan bu fırsat kaçırılmamalıdır. Hükümet, siyasi partilerde daha fazla demokrasinin önünü açacak yasa değişikliğini ve temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkesini sağlam temellere oturtacak seçim sistemi modelini de tartışmaya açmalıdır.’’

Seçim sistemindeki çarpıklığın, yasama ve yürütme erkinin sağlıklı işleyişini de engellediği savunan Dalan, tüm siyasi parti liderlerine parti içi demokrasinin güçlendirilmesi ve seçim sistemiyle ilgili çalışmaların başlatılması için çağrıda bulundu.

/ İZMİR

13.08.2006


 

Her şeylerini kaybettiler

Çankırı’nın Bayramören ilçesi ile Kastamonu’nun Araç ilçesi Bahçecik köyü arasında Perşembe günü çıkan, aynı gece kontrol altına alınan, ancak önceki gün sabah yeniden başlayan yangında 104 ev, 92 samanlık ve 74 ahır yandı.

Bayramören ilçesi Yaylatepe köyü yakınlarında çıkan yangında, güvenlik amacıyla 104 haneli köyde yaşayan 74 aile evlerinden uzaklaştırıldı. Yangında köydeki 104 ev, 92 samanlık ve 74 ahırın tamamıyla yandığı bildirildi. Yaylatepe köyünde yaşayanlar, 10 kilometre uzaklıktaki Harmancık köyüne gittiler. Yangının, rüzgarın etkisiyle Harmancık köyüne doğru ilerlediği belirtildi. Jandarma ekipleri, köyün yakınında güvenlik şeridi oluşturarak, köylüleri, yanan Yaylatepe köyüne gönderdi. Yangında kesin olmamakla birlikte 250 hektarın üzerinde Karaçam ormanının yandığı ifade edildi.

Yaylatepe Köyü Muhtarı Osman Akkaya, köyde bir tek evin bile kurtulmadığını, 2 vatandaşın da kaybolduğunu söyledi. Akkaya, çok sayıda hayvanın da telef olduğunu bildirdi.

Kastamonu’nun Araç ilçesi Bahçecik köyü ve Bayramören ilçesi Çayırcık köyünde 30, Evkadı mahallesinde de 20 hane, yangının hızlı bir biçimde ilerlemesi nedeniyle boşaltıldı.

Orman yangının Bayramören ilçesine 35, Araç’ın Boyalı yerleşim merkezine de 30 kilometre uzaklıkta olması, bölgenin en yüksek tepesinde bulunması ve yolların bozuk olması nedeniyle müdahaleyi zorlaştırdı.

BİR GÜNDE 13 YANGIN

Bu arada, Karaman’ın Ermenek ilçesi Çanakçı mevkiinde önceki gün çıkan orman yangını kontrol altına alındı. Yangında 40 hektarlık ormanlık alan kül olurken, yangına müdahale eden 2 işçi de yaralandı.

İstanbul’da Alibeyköy Barajı kenarındaki otlak alanda henüz belirlenemeyen bir sebeple çıkan yangında ise 10 hektar fundalık alan zarar gördü. Balıkesir’in Dursunbey ilçesi Yunuslar köyü yakınlarındaki ormanlık alanda çıkan yangında de yaklaşık 15-20 hektarlık kızılçam alanının yandığını tahmin ettiği belirtildi.

Öte yandan Çevre ve Orman Bakanlığı Yangın Harekat Merkezi, önceki gün ülke genelinde 13 orman yangını çıktığını bildirdi.

KIZILAY BÖLGEDE

Kızılay, yangından etkilenen vatandaşlara yardım malzemesi ve uzman ekip gönderdi. yangın nedeniyle Ankara’dan biri seyyar mutfak olmak üzere 5 araç ile 10 kişilik afet müdahale ve lojistik uzman ekibinin Çankırı’nın Bayramören ilçesi Yaylatepesi köyüne gönderildiği belirtildi. Yangın nedeniyle ilk etapta bölgeye 60 çadır, 60 mutfak seti, 500 battaniye, su ve helva gönderildi.

/ KASTAMONU

13.08.2006


 

İKÖ, 'Bilge Kral'ın mezarına saldırıyı kınadı

İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in mezarına düzenlenen bombalı saldırıyı şiddetle kınadı.

İKÖ'den yapılan yazılı açıklamada, İhsanoğlu'nun ''bu esef verici saldırının faillerinin bir an evvel bulunması ve adalete teslim edilmesini ümit ettiği'' kaydedildi. Açıklamada, İKÖ'nün Bosna-Hersek'teki barış ve istikrara atfettiği önemi de yineleyen İhsanoğlu'nun, İzzetbegoviç'in hatırasının tüm Bosnalıların kalbinde ve beyninde yaşayacağını ifade ettiği belirtildi. Saraybosna'daki Eski Şehir'de bulunan mezar, önceki gün sabaha karşı patlayıcıyla tahrip edilmişti.

/ ANKARA

13.08.2006


 

677 hakim ve savcı görevinde yükseldi

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı (HSYK) kararıyla adli yargıda 335 hakim, 242 savcı ile idari yargıda 23 hakim görevlerinde çeşitli derecelere yükseltildi.

HSYK’ca görevde yükselmelerine karar verilen adli yargı hakim, Cumhuriyet Başsavcısı ve savcıları ile idari yargı hakimlerinin listesi ve yükselme dereceleri Resmi Gazete’de yayımlandı.

/ ANKARA

13.08.2006


 

Kabin basıncı düşen uçak havaalanına döndü

Onur Air’in İstanbul-Trabzon seferini yapan yolcu uçağı, kabin basıncının düşmesi üzerine Atatürk Havalimanına geri döndü.

Atatürk Havalimanından Trabzon’a gitmek üzere 164 yolcusuyla saat 06.40’da havalanan 80 sefer sayılı MD-83 tipi uçak, bir süre sonra kabin basıncının düşmesi üzerine geri dönerek alana iniş yaptı. Bu arada, kabin basıncı nedeniyle kulaklarından rahatsızlanan bazı yolcular klinikte tedavi edildi. Yolcular daha sonra bir başka uçakla, saat 10.30’da Trabzon’a hareket etti. Bu arada Ağrı Valisi Halil İbrahim Akpınar, THY'nin 18 Ağustos Cuma gününden itibaren haftada bir kez olmak üzere Ağrı-İstanbul uçak seferlerine başlayacağını bildirdi.

/ İSTANBUL

13.08.2006


 

Aşırı sıcaklara dikkat!

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, yurdun güney ve iç bölgelerinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden yüksek hava sıcaklıklarına karşı vatandaşların tedbirli olmalarını istedi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün web sitesinde yer alan meteorolojik uyarıda, hafta sonu yurt genelinde yağış beklenmediği ifade edildi. Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, diğer bölgeleri ise az bulutlu ve açık olacak. Hava sıcaklığının hafta sonunda güney ve iç bölgelerde mevsim normalleri üzerinde, diğer yerlerde ise mevsim normalleri civarında seyretmeye devam etmesi bekleniyor. Yurdun güney ve iç bölgelerinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden yüksek hava sıcaklıklarına karşı, vatandaşların ve ilgililerin tedbirli olmaları istendi.

/ ANKARA

13.08.2006


 

Baba-oğul yanarak can verdi

Tatil için İstanbul’dan Giresun’a giden ailenin bulunduğu otomobil, Sivas’ın Suşehri ilçesinde köprü bariyerlerine çarparak alev aldı.

Baba Şenol Selimoğlu, ile 8 yaşındaki oğlu Emre’nin yanarak hayatını kaybettiği kazada, anne ile kızı da yaralandı. Yaralılar, Suşehri Devlet Hastanesindeki ilk müdahalenin ardından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine sevk edildi.

İstanbul Kadıköy’de ise aynı yöne seyir halindeki tankere arkadan çarpan otomobilde sıkışan sürücü Harun Zahit ve Orhan Gazi Aslan olay yerinde öldü, yaralı olarak çıkarılan Cengiz Kama ise Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı.

Bu arada, Antalya çevresindeki otellerde tatil yapan Rus turistleri, ülkelerine dönmek üzerine Antalya Havalimanı’na götüren otobüsün, Serik-Antalya kara yolunun Kocayatak kavşağı yakınlarında refüje çaparak devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 1 Rus turist öldü, 8 turist de yaralandı.

/ SİVAS

13.08.2006


 

Kimlik göstermeyen askerler polislerle tartıştı

İzmir’de, uygulama sırasında kimlik gösterme konusunda tartışan astsubaylar ve polisler, birbirleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundular.

Alınan bilgiye göre, Balçova ilçesinde uygulama yapan polis ekipleri, Maliye Meslek Lisesi önünde 35 CCS 43 plakalı otomobili durdurdu. Polisler, araçta bulunan ve astsubay olan Mehmet G. ile Emrecan Ç.’den kimliklerini göstermesini istedi. Askeri personel olduklarını söyleyerek kimliklerini göstermeyen astsubaylar ile polisler arasında tartışma yaşandı. Astsubayların ‘’polislerin kendilerini darpettiğini’’ ileri sürerek, polislerin de ‘’astsubayların kendilerine hakaret ettiğini’’ iddia ederek savcılığa karşılıklı suç duyurusunda bulundukları öğrenildi.

Emniyet Genel Müdürüğünün 6 Temmuz tarihli operasyonel birimlere ‘gizli’ antetli gönderdiği genelgede, suçüstü hali olsa dahi polis, asker ya da silahlı kuvvetlerde görevli bir sivili gözaltına alamayacağı belirtilmişti.

/ İZMİR

13.08.2006


 

Vatandaş derdine BİMER'de çâre arıyor

Adana Valiliği bünyesinde oluşturulan Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’ne, her türlü ‘’derdine deva’’ arayışına giren vatandaşlar, ilginç başvurularda bulunuyor.

BİMER’in 150 numaralı telefonuna yapılan başvurular arasında, memur emeklisi olduğunu belirterek ‘’zorlukla geçiniyoruz, pazarda sebzelere çok zam yapılmış alamıyoruz. Hiç olmazsa patlıcanı ucuzlatın’’ diyenden, motosikletine ceza yazıldığından yakınarak ‘’parayı ödeyecek durumum yok, çok fakirim gereğini arz ederim’’ diyene kadar, sıkıntısı olan herkes başvuru yapıyor.

Alınan bilgiye göre, Başbakanlığın 20 Ocak tarihli genelgesi doğrultusunda Adana Valiliği bünyesinde kurulan ve 24 Şubat tarihi itibariyle hizmet vermeye başlayan ‘’Alo 150 Doğrudan Başbakanlık İletişim Merkezi’’ne, vatandaşlar her türlü sorun, şikayet, öneri ve taleplerini iletiyor.

Toplam 4 personelin hizmet verdiği BİMER’e bugüne kadar 589 başvuru yapıldı, bunlardan 466’sı sonuçlandırılırken, 103’nün de değerlendirilebilmesi için ilgili birimlerden cevap bekleniyor. Başvurular arasında ‘’maddi yardım’’, ‘’yeşil kart sahibi olma isteği’’ ve ‘’iş bulunması’’ talepleri ilk sıralarda yer alıyor. BİMER yetkilileri, günde ortalama 50-60 telefon geldiğini, ancak bunlardan yüzde 80’inin gereksiz yapılan başvurular olduğunu söyledi.

Bazı vatandaşlar, otogar müdürlüğüne ulaşamamaktan şikâyet ederken bazıları da hazırladıkları projelerin hayata geçirilmesini istiyor.

/ ADANA

13.08.2006


 

Meslekî eğitimde işbirliği

Koç Topluluğu, meslekî-teknik eğitimde burs, staj ve istihdam önceliği içeren ve ülke çapında meslek liselerinin önemine ilişkin yeni bir program başlattı.

“Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projesinin imza töreni Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Koç Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ve Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı’nın katılımıyla gerçekleşti.

Bizden haberler dergisinde yer alan habere göre Koç Topluluğu, 80. kuruluş yılında, gençleri meslek eğitimine özendirmek için böyle bir projeye başlattı. 7 yılda tamamlanacak olan “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projesi ile Koç Holding, toplamda 8 bin meslek lisesi öğrencisine burs verecek. Konunun eğitim kalitesi ve AB standartları dışında sosyal boyutlarına da dikkat çeken Mustafa V. Koç, “Meslek eğitimi her şeyden önce Türkiye’nin kalkınması, sürdürülebilir büyüme planlarını gerçekçi bir boyuta taşıması için son derece gerekli.

Bugün Türk eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birini meslekî ve teknik eğitimin oluşturduğunu düşünüyoruz” diyor.

Mustafa Koç, okullara değil de öğrencilere destek olmayı tercih sebeplerini ise “Bu yolla yurt sathında, her ilde bu konunun büyük ya da küçük bir çevrede konuşulmasını sağlayacağız. Okul desteği, ister istemez birkaç okulla sınırlı kalacaktı. Biz bu projeyle bu konuda örnek olmayı umuyoruz.”

Bugüne kadar meslek liseleriyle ilgili yapılan tartışmalarda imam hatip konusuna takıldığı için çok fazla ilerleme kaydedilemediğine dikkat çeken Koç, şöyle devam etti: ”Oysa özellikle üretim ve hizmetler alanında ara eleman açığına bir çözüm bulunması gerekiyor. Bu çözümün de devlet ve özel sektör işbirliğiyle yapılması, çözüm açısından çok önemli.”

MESLEK EĞİTİMİNDE ATILIM YAPMALIYIZ

“Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projesini değerlendiren Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, genç nüfusun Türkiye’nin en büyük sermayesi olduğunu belirterek, meslek edindirme programlarının güçlendirilmesiyle Avrupa Birliği’nin kapılarının da genç Türk işgücüne açılacağını söylüyor. Çelik, “Sanayi devrimlerini ıskaladık ama meslek eğitimiyle açığımızı kapatabiliriz” dedi.

Bakan Çelik şunları kaydetti: “Eğitim, sağlık, adalet ve güvenliğin dışında artık devlet memuriyeti kapıları kapanmıştır. Eğitim alanında öğretmen ihtiyacımız varsa alıyoruz ve almaya devam edeceğiz. Mesleki teknik eğitimde atılım yapmak zorundayız. Gelişmiş ülkelerle aramızda çok önemli bir fark var. Onlarda mesleki eğitimin toplam içindeki oranı yüzde 65. Bizde ise bu oran yüzde 35. Genel liselerin toplam içindeki oranı ise yüzde 65. Bu oranları meslek liseleri lehine değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde dünyanın gittiği yere gidemeyiz.”

BURS SİSTEMİ NASIL İŞLEYECEK?

Milli Eğitim Bakanlığı ile 7 yıllık bir işbirliği çerçevesinde oluşturulan “Meslekî-Teknik Eğitimi Özendirme Programı” kapsamında vereceği “Staj Destekli Meslek Lisesi Bursları”, 4 yıl boyunca her yıl programa dahil edilecek 2000 öğrenci ile toplamda 8000 öğrenciye ulaşacak. 4. yıl ilk mezunları verilecek. Sonra 3 yıl daha 2’şer bin mezun vererek 7 yılda programı tamamlanacak. Birinci yıl öğrenciler 10 ayda toplam 500 YTL alacak. Her yıl bu rakam günün şartlarına göre artacak. Öğrencilerin sınıflarını doğrudan geçmelerini ve alt sınıflardan sorumlu derslerinin olmamasını başarı kriteri olarak kabul edilecek. Bu program kapsamında öğrencilere, Koç Topluluğu şirketlerinde staj imkânının yanı sıra, mezuniyet sonrasında, Topluluk şirketlerinin ihtiyaçlarına göre, istihdam önceliği sağlayarak mezuniyet sonrası bu öğrenciler işgücüne kazandırılacak.

YENİ ASYA / İSTANBUL

13.08.2006


 

Manşetimiz takdir topladı

Amasya’nın Suluova ilçesindeki sivil toplum örgütleri İsrail’i kınamak için imza kampanyası başlattı. Selimiye Caddesi’nde kurulan çadırda başlatılan imza kampanyasına binlerce kişi katıldı.

Yapılan basın açıklamasının ardından, İsrail tarafından zülme uğrayanların resim sergisi açıldı. Resim sergisinde gazetemizin önceki günkü “Zalimler için yaşasın cehennem” başlıklı manşet haberin fotoğrafları da yer aldı. Gazetemizin manşeti ve fotoğrafları sergiyi gezen vatandaşlar tarafından takdirle karşılandı.

Bekir ANAR / SULUOVA

13.08.2006


 

“Etobur örümcek” zararsız

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde görülen, et yiyerek beslendiği için ‘’etobur örümcek’’ olarak bilinen örümcek, bu kez uzmanına yakalandı.

Görev yaptığı üniversitenin kampüsünde bulduğu örümceği incelemek üzere laboratuvara getiren Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Selçuk Özen, yaptığı açıklamada, hayvan türlerinin biyolojileri, ekolojileri ve kimlik bilgileri hakkında araştırmalar yapan bir bilim adamı olarak ‘’örümcekgil ailesi’’ni de araştırma imkânı bulduğunu belirtti. Halk arasında ‘’karabüyü’’ olarak da anılan, büyüklüğü 10 santimetreye kadar ulaşabilen bu türün, iddia edildiği gibi insan eti yemediğini kaydeden Özen, ‘’Bu canlı, insanları tehdit eden bir tür değildir ve kesinlikle zehirli değildir. Bu örümceğin, her hayvanda olduğu gibi kendisine zarar verilmedikçe insana saldırma riski kesinlikle yoktur.’’ Özen,’’bu hayvan da birçok canlı gibi ekolojik dengenin sağlanmasında büyük rol taşıyor. İnsanlar bu canlıyı gördüklerinde kesinlikle korkmamalı ve öldürmemeli’’ diye konuştu.

/ KÜTAHYA

13.08.2006


 

Gelibolu’da çöp temizliği

Gelibolu Yarımadası’ndaki savaş alanları ve sahiller, Eceabat Kaymakamlığınca oluşturulan ekip tarafından temizleniyor.

Eceabat Kaymakamı Muhterem İnce, yaptığı açıklamada, her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkında, gelişi güzel çevreye atılan atıkların çöp sorunu meydana getirdiğini söyledi. Türk tarihi açısından büyük önem taşıyan yarımadaya gelen ziyaretçilerden, çevre temizliği konusunda duyarlı davranmalarını beklediklerini ifade eden İnce, “Yaşanan çöp sorunu için bir ekip oluşturduk. Ekip, çalışmalarını Seyit Onbaşı’nın heykelinin bulunduğu bölgede sürdürüyor’’ dedi.

/ ÇANAKKALE

13.08.2006


 

Köye 300 yıl sonra yol geldi

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde Akçasır köyü, kurulmasından 300 yıl sonra yola kavuştu.

Düz bir alan bulunmaması sebebiyle helikopterin bile iniş yapmakta güçlük çektiği ilçenin kuzeyindeki sarp ve dağlık kesimde yer alan ve ilçe merkezine 63 kilometre uzaklıktaki 80 haneli Akçasır köyünde yaşayanlar, yol yapılmasıyla modern dünyayla tanışmanın heyecanını yaşıyor. Kulp Kaymakamı Yüksel Kara, yaklaşık 3 ay süren çalışmayla stabilize yolun açılmasının ardından incelemelerde bulunmak için güvenlik görevlileri eşliğinde köye varmak için yola koyuldu. Sarp ve dağlık kesimler arasından zaman zaman otomobillerin engebeli kısımları çıkmakta zorlandığı 63 kilometrelik zorlu mesafe yaklaşık 4 saatte kat edilebildi. Yola ilk kez kavuşan ve kendi deyimleriyle “köyümüze ilk devlet geldi’’ diyen köyün büyükleri konuklarla ilgilenirken çocuklar da yolun yapımı sırasında karşılaştıkları iş makinelerinden sonra ilk kezgördükleri bir otomobilin etrafında toplanarak ürkek ve meraklı bakışlarla otomobile dokundular.

/ KULP

13.08.2006


 

Hükümet okulları satacak

Eğitim-Sen Genel Sekreteri Emirali Şimşek, ‘’Tüccar siyaseti yapacağız diyerek iktidara gelen AKP Hükümeti, kent merkezlerindeki okulları satmaya hazırlanıyor’’ dedi.

Emirali Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, kent merkezlerinde bulunan ve pek çoğu tarihi özellikler gösteren okulları, “daha fazla okul yaptırma’’ bahanesiyle yatırımcılara satmaya hazırlandığını öne sürdü. Yeni okulların nereye yapılacağını merak ettiklerini ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:’’Tüccar siyaseti yapacağız diyerek iktidara gelen AKP Hükümeti, kent merkezlerindeki okulları satmaya hazırlanıyor. Cumhuriyet tarihinin en özelleştirmeci hükümeti olmakla övünen AKP hükümetinin kamuya ait işletmeleri ve fabrikaları yok pahasına satması yetmezmiş gibi kent merkezlerindeki okullara yüksek rant gerekçesiyle satmaya çalışması anlaşılır değildir.’’

/ ANKARA

13.08.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004