Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dizi Yazı

Rıfat OKYAY

Kuveyt, petrol zengini

Geçen günlerde Kuveytli dostlarımızın vaki davetleri münasebetiyle Kuveyt’i ziyaret ettik. Gezi amaçlı bu ziyaretimizde, Kuveyt' de incelemeler yapma fırsatı da bulduk. Kuveytli dostlarımızın misafir perverlikleri ve alâkalarının fevkâlâde güzel ve çok olduğu Kuveyt devletinin öncelikli olarak; fizikî-ekonomik ve beşerî özelliklerinden bize aktarıldığı kadarıyla bahsetmek istiyorum.

Kuveyt, anayasal monarşi ile yönetilmektedir. “Millî Meclis”, doğrudan halk tarafından seçilerek oluşturulan, bölgedeki yegâne parlamentodur. Devlet Başkanı ise Emir Şeyh Cabir el Ahmed el Cabir es Sabah’tır.

Cabir es Sabah 2006 senesinde vefat eden Kuveyt emirinin yerine göreve başlamış. Kasr-ı Desman denilen devlet sarayında ikamet etmektedir. Müslüman Kuveyt halkının çalışmalarından memnun olduğu, herkesin sevdiği devlet erkânının ve devlet adamlarının iyi bir insan olarak ün yapmış. Devamlı olarak Şar-ı Desmanda bulunan çalışma sarayında halkına yardımcı olmaya çalışmaktadır.

Yüzölçümü:

17.818 kilometrekare

Nüfusu: 2.274.000 kişi

GSYİH (1998): 7 671,2 milyon KD ( 23.013,6 milyon dolar) Kişi Başına Milli Gelir (1998): 4.666 KD (14.000 dolar) Yıllık Ortalama Enflasyon Oranı: % 3

Para Birimi:

Kuveyt Dinarı Dolar Kuru:

1 Kuveyt Dinarı = 3,3 ABD doları İthalat (1998): 2.626,2 milyon KD (7.878,6 milyon dolar) İhracat (1998):

2. 932,3 milyon KD (8.796,9 dolar) Petrol ihracatı: ( 2. 581,8 milyon KD)(7.745,4 milyon dolar) Petrol dışı maddeler ihracatı: 350,5 milyon KD(1.051,5 milyon dolar)

Dış Ticaret Hacmi:

5.558,5 milyon Kuveyt Dinarı(16.675,5 milyon dolar)

Dış Ticaret Dengesi: 306,1 milyon Kuveyt Dinarı (918,3 milyon dolar)

Kuveyt ekonomisinde en önemli etken, petrol ve bunun getirmiş olduğu zenginliktir. Dünya petrol rezervlerinin % 10’una sahip olmasının yanı sıra, Kuveyt’in ülke dışında bulunan ve yaklaşık 40 milyar dolar olduğu tahmin edilen yatırımları, bir refah devleti meydana getirmiştir. Petrol ve petro-kimya sanayii dışında, başlıca sanayi kolları ise:

-Gıda sanayii,

-Tekstil sanayii,

-İnşaat malzemeleri ve

-Metal ürünleridir.

Bu sanayi kolları sınaî üretimin % 59,7’sini oluşturmaktadır. Ayrıca bu sanayi dallarının yanı sıra kimyasal maddeler, tuz, klorin, plastik ürünler, sınaî boyalar, haşere öldürücüler ve eczacılık müstahzarları gibi çeşitli sanayi faaliyetleri de bulunmaktadır. Kuveyt’te yerel sanayi tarafından üretilen maddelerden ihracatı yapılan maddeler; amonyum sülfat, üre, aspestos boru ve levha, boya, hidrojen ve oksijen gazları, haşere öldürücüler, sofra tuzu, kostik soda, bütan gazı gibi ürünlerdir. Ancak, bu refah devletinin ekonomisi temelde petrole ve petrol fiyatlarına sıkı sıkıya bağımlıdır.

Ülke ekonomisinin petrol fiyatlarına bağımlı olması sebebiyle petrol fiyatlarının düşmesi ihtimali ve ayrıca nüfus artışının istihdamı meselesi, Kuveytlilerin ağırlıklı olarak kamu sektöründe çalışması ve bunun tabiî bir sonucu olarak devlet gelirlerinin büyük bir bölümünün maaş ödemelerine gitmesi, devletin vermiş olduğu seçici değil de genel sübvansiyonlar sebebiyle, kamu harcamalarının devamlı artış göstermesi gibi çeşitli faktörler ülke ekonomisini etkilemektedir.

Öte yandan ABD’nin Körfez ülkelerinin güvenliğini sağlamak amacı ile yaptığı harcamalara Kuveyt’in katkı payından oluşan giderler ve savunma sanayii amaçlı mal ithalatının artış göstermesini de bu olumsuz faktörlere eklemek mümkündür. (Kuveyt, güvenlik ve askerî harcamalar konusunda en fazla harcama yapan ülkeler arasında sıralamada 12. ülke olarak, başlarda yer almaktadır).

Ancak, bütün bu şartlara rağmen, ülke ekonomisinin ağırlıklı olarak ithalata dayanması ve ithalatın libere olması, ayrıca gümrük vergilerinin düşük, petrolün getirmiş olduğu zenginlik sebebi ile satın alma gücünün de yüksek bir ülke olması, öte yandan gıda maddelerinde, aşırı israfla birlikte tüketim oranının çok yüksek boyutlara ulaşması, Kuveyt piyasasını; çok çeşitli malların piyasaya sürüldüğü, rekabetin yoğun olduğu ve yılda yaklaşık 8 milyar dolar civarında ithalatın yapıldığı bir pazar konumuna getirmiştir. Bu pazarda ithalatın yaklaşık %70’ini tüketim malları oluşturmaktadır. İthalatın yaklaşık %70’inin tüketim malları olması sebebi ile bu pazarda başta ABD olmak üzere, gelişmiş Batı ülkeleri en büyük paya sahiptir.

İthalatın sektörel dağılımına ve en çok ithal edilen ürünlere gelince; ithalatın %70’ini mamul mallar oluştururken, yarı mamullerin oranı %24, ham maddelerin oranı ise %6’dır. Tüketim maddeleri ithalatında otomobil, kamyon, bilgisayar, inşaat malzemeleri, klimalar, tıbbî aletler, lüks tekneler, büro malzemeleri, ev eşyaları ve nalburiye malzemeleri başta gelmektedir.

Kuveyt’in genç olan nüfusunun büyümesi ile birlikte inşaat malzemeleri, mobilya, elektrikli ev aletleri gibi maddelere olan talep artarken, geleneksel olarak esasen revaçta olan mücevher, kozmetik, kadın giyim eşyası, hediyelik eşya, gıda maddeleri ve otomobil ithalatının da genel ithalat içindeki payı yüksektir.

Düşük fiyatlı malların yanı sıra; yüksek fiyatlı, kaliteli mallar da alıcı bulabilmektedir. Ancak, genelde Kuveytli tüketiciler yüksek fiyatlı malların teknik avantajlarına veya uzun vadede sağlayacağı tasarrufa bakmamakta ve kaliteli mal istemekle birlikte bunların fiyatlarının düşük olmasını tercih etmektedirler.

En çok ithalatın yapıldığı ülkeler genelde Japonya ve Batı ülkeleridir. Bu ülkeleri ve ithalat içindeki paylarını Japonya (% 14), ABD (% 13,6), Almanya (% 7), Suudi Arabistan (% 6,8), İngiltere (% 6), İtalya (% 5,9), Fransa (% 4) ve Hindistan (% 3) olarak sıralandırmak mümkündür. Toplam ithalatın yaklaşık % 60’lık bölümü bu ülkelerden gerçekleştirilmektedir.

Kuveyt’te yabancı şirketler için uygulanmakta olan vergi oranları çok yüksektir. Kurumlar vergisi, yabancı şirketlerin Kuveyt’te sağlamış oldukları kazançlar üzerinden alınmakta olup, bu verginin oranı müterakki olarak artmakta ve vergiye tâbi gelirin yükselmesi ile birlikte bu oran % 55’e kadar çıkabilmektedir. Bu kadar yüksek vergi oranları yabancı sermaye için caydırıcı olmaktadır. Buna rağmen Kuveyt’te 415 tane yabancı şirket bulunduğu ve bu şirketlerin 1986-1998 döneminde toplam 201,8 milyon Kuveyt dinarı vergi ödedikleri açıklanmıştır. Kurumlar vergisinin sadece yabancı şirketlerin Kuveyt’teki kazançlarından alınması ve Kuveytli şirketler için bu verginin söz konusu olmamasından dolayı (ortak teşebbüs halinde de, Kuveytli hissedarlar kurumlar vergisi ödememektedir) yabancı şirket söz konusu vergiyi ödemek istemediği takdirde, özellikle konut ihalelerinde işi Kuveyt şirketi almakta ve daha sonra ayrı bir sözleşme ile işin yapımı yabancı şirkete (taşeron firmaya) devredilebilmektedir. Kuveyt; ekonomik yapısını petrol haricindeki sektörlerde de çeşitlendirilmek amacı ile gerekli teknolojiyi sağlamak için yabancı sermayeye gerek olduğunun bilincindedir. Zira yabancı sermaye yatırımları, büyük projeler için devleti kaynak sağlamak ve kendi kaynaklarını bu yatırımlara kaydırmak zorunluluğundan da kurtaracaktır. Bu amaçla; yeni bir yabancı sermaye yasası çıkartılmıştır. Ayrıca, yabancı şirketler için yüksek olan vergi oranlarının; makul bir düzeye çekilmesi için gerekli çalışmalar tamamlanmıştır.

Kuveyt hükümeti ile 1 milyon Kuveyt dinarından başlamak üzere, sivil (örnek: yolcu uçağı ) veya askerî konularda mal satma sözleşmesi imzalayan bütün yabancı şirketler; Kuveyt’in içinde veya dışında, ülke ekonomisine katkıda bulunacak projelere yatırım yapmak mükellefiyetindedirler. Off-set programı sadece mal alımları için söz konusu olup, Kuveyt hükümetinin açacağı konut, iletişim hattı inşası gibi ihaleler, off-set programına konu teşkil etmemektedir. Off-set programı, projelerin Kuveyt toprakları içinde gerçekleştirilmesini tercih etmekle birlikte, izin alınması şartı ile bir diğer ülkede yatırım yapılmasına da imkân tanımaktadır.

—Devam edecek—

Rıfat OKYAY

06.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Dizi Yazı

  (25.02.2007) - Şam’ın sembolü: Emeviye Camii

  (24.02.2007) - Evliyalar şehri Şam-ı Şerif

  (23.02.2007) - Mübarrek şehir: Bilâd’uş Şam

  (22.02.2007) - Doğunun bereket kapısı: Halep

  (17.02.2007) - İttihad-ı İslâma ihtiyaç var

  (16.02.2007) - Türkiye de hedef tahtasında

  (15.02.2007) - Yerli işbirlikçiler

  (14.02.2007) - Çağdaş Şerif Hüseyinler

  (13.02.2007) - Ayrışan İslâm dünyası

  (03.02.2007) - Konya’dan sonra Hanya’yı da gördük

 

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004