03 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

Nurs KÖYÜ İnanç turizmine açılacak

Bitlis Eğitim ve Tanıtım Vakfı’nın (BETAV) dâvetlisi olarak Bitlis’e üç günlük bir ziyaret gerçekleştirdik.

Bitlis Eren Üniversitesi ve BETAV işbirliği ile düzenlenen çalıştaylarda Bitlis’in kalkınması için çareler aranıyor. 23 Kasım’da Bitlis Eren Üniversitesi ile BETAV işbirliği ile düzenlenen çalıştayda Bitlis’in tarihî ve kültürel mirasının turizme kazandırılması için hazırlanan projeler masaya yatırıldı.

Bitlis Eren Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen çalıştaya Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, Bitlis Belediye Başkanı Fehmi Alaydın, BETAV üyesi iş adamları, bilim adamları, Bitlis’deki kamu kurum ve kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile STK temsilcileri katıldı. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İbrahim Halil Çerçi’nin yönettiği çalıştayda Ağustos ayında yapılan çalıştayda gündeme gelen; Bitlis’in ağaçlandırılması, ildeki tarihî ve kültürel varlıkların turizme kazandırılması, eğitim yatırımlarının devam ettirilmesi ve eğitimde kalitenin arttırılması konu başlıkları tekrar gündeme alınarak son şekli verildi. Bitlis’in tarihî ve kültürel mirasının turizme kazandırılması için hazırlanan projeler çalıştayda bütün yönleriyle tartışıldı. Hazırlanan sonuç bildirisi ilgili kuruluş tarafından imzalandı. Proje çerçevesinde Bitlis’in kültür ve değerleri gelecek kuşaklara aktarılacak. İldeki turizm geliştirilecek. Şehirdeki tarihî ve kültürel yapılar restore edilerek küçük butik otel haline getirilerek turizmin hizmetine sunulacak. Zeydan Mahallesi pilot bölge seçildi. Mahalle tarihî dokuya sadık kalınarak yenilecek. İldeki yaklaşık 150 tarihî ev ve bunlara yakın yaklaşık 1500 evin proje kapsamında yenilenmesi hedefleniyor.

NURS KÖYÜ’NDE ARTIK KUŞLAR

UÇACAK, KERVANLAR GEÇECEK

Orada bir köy var uzakta. Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüz. Bitlis’in Hizan ilçesi İsparit nahiyesine bağlı Nurs Köyünden bahsediyorum. Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî’nin 130 yıl önce doğduğu Nurs Köyü. Eski Adıyla Nurs, yeni ve resmî adıyla Kepirli Köyü, 130 yıl önce “kuş uçmaz kervan geçmez” bir köydü.

Köyün ismi resmen Kepirli olmasına rağmen Köylüler hâlâ Nurs diyor. Tabelâlarda da Nurs yazıyor. 27 Mayıs darbecileri nasıl ki Üstad’ı Urfa'daki mezarında bile rahat bırakmadıysa, 12 Eylül darbecileri de buranın sakinleri istemediği halde köyün ismini kasıtlı olarak “Kepirli” olarak değiştirmişler. Ama herkes Nurs demeye devam ediyor. Zira “Nursî” takısı Üstadın doğduğu köyden geliyor.

1878 yılında bu köyde bir çocuk dünyaya geldi. Ailesi onu ve kardeşlerini itina ile yetiştirdiler. O çocuk dünyanın tanıdığı büyük bir âlim olunca Nurs’u da bugün dünya tanıyor. Her yıl binlerce insan o büyük âlimin doğduğu köyü ve evi ziyaret ediyor.

Üstad Bedîüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin doğduğunda, etrafına mânâlı mânâlı baktığını, fakat hiç ağlamadığı rivayet edilir. Hz Üstadın babası Mirza Efendinin, ekin tarlalarından geçerken başkasının tarlasındaki ekinlerden yemesinler diye öküzlerinin ağzını bağlayacak kadar takva sahibi bir zat olduğu ifade edilir. Annesi Nuriye Hanımın da, teheccüd namazlarını kaçırmayan ve Hz. Üstadı abdestsiz emzirmeyen, sâliha bir kadın olduğu ifade edilir. Bedîüzzaman Hazretlerinin üç erkek, üç kız kardeşi vardır ve kardeşlerinin adları şöyledir: Dürriye, Hanım, Abdullah, Mehmed, Abdülmecid ve Mercan. 130 yıl geri gidilince Hz. Üstadın babası Sofi Mirza’nın, çok ileri görüşlü bir kişi olarak kız erkek ayırımı yapmaksızın bütün çocuklarını okuttuğu, bu sebeple çocuklarının hepsinin ilim sahibi olduğu ifade edilir.

Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, Bitlis Polis Evinde gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında Bediüzzaman Said Nursî’nin doğduğu ve bir müddet yaşadığı Nurs Köyünde hayırseverlerin bir tesis inşa ettiğini Valiliğin de köyün yolunu yaptığını, Said Nursî’nin doğduğu evin korumaya alındığını kaydetti. Vali Yılmaz'ın, inanç turizmi açısından önemli bir turizm merkezi olmaya aday olan Nurs’un her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edildiğini söylemesi heyette bulunan gazeteci arkadaşların dikkatini çekti. Ben “Nurs’a nasıl gidebilirim?” diye araştırma yapıp araç ayarlamaya çalışırken tahminimce valinin verdiği bilgilerden etkilenen meslektaşlarımızın bir kısmı “Buraya kadar gelmişken Nurs’u biz de görelim” dediler. Bunun üzerine birlikte Nurs’a gitmeye karar verdik. Bir grup gazeteci ile ziyaret ettiğimiz Nurs’un çevresi tabiî güzellikler bakımından eşsiz bir manzaraya sahip. Nurs, deresi ve meyilli coğrafyasıyla bir başka Nurlu belde Barla’yı hatırlatıyor. Ancak köyde ciddî alt yapı eksiklikleri var.

Kısa süreli seyahatimizde görüştüğümüz Nurslu köylüler, son yıllarda valiliğin köye sahip çıkma çabası içinde olduğunu bu durumun kendilerini memnun ettiğini dile getirdiler. Yaz aylarında hizmete giren Bediüzzaman Külliyesi’nin fahri imamı Hacı Fahrettin Okur’dan köydeki Nur hizmetleri hakkında bilgi aldık. Nurs’daki bütün evlerde külliyatın bulunduğunu ve okunduğunu öğrendik. Zaten köy halkının önemli bir kısmı Bediüzzaman’ın akrabaları. Dolayısıyla dünyanın tanıdığı büyük bir âlimin akraba ve hemşehrisi olmanın haklı gururunu yaşıyorlar. Görüştüğümüz köylüler özetle şunları söylediler: “Bugün dünyanın tanıdığı büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî bu köyde dünyaya geldi. Köyümüzde akrabaları yaşıyor. Köyümüzü yılda yaklaşık on bin kişi ziyaret ediyor. Köyümüzün yolu valilik tarafından yapılıyor. Fakat köy içinde ciddî altyapı sorunlarımız var. Evlerin arasında mümkün olan yerlere yolların açılmasını istiyoruz. Köyümüze gelen ziyaretçileri daha rahat ağırlayabilmemiz için alt yapımızın yapılmasını devletimizin yetkilerinden bekliyoruz.”

Heyette bulunan gazeteci arkadaşlar, köylülere Nurs’un kalkınması için buraya gelen ziyaretçilerin dinlenebileceği çay bahçesi gibi ufak tesislerin yapılmasını, yöreye özgü ürünlerin, hediyelik eşyaların ve el san'atlarının satışının yapılacağı küçük dükkânların açılmasının yararlı olacağını anlattı. Bu tavsiyelere katılmamak elde değil. Gerçi Nurs köylüleri çok mütevazi ve misafirperver insanlar. Bu tür ticarî tavsiyeleri tutarlar mı bilinmez. Fakat bu tür ufak işleri yapsalar köyün kalkınması ve güzelleşmesi adına yararlı olur kanaatindeyim. Biz vakit darlığı sebebiyle acele bir şekilde köyü gezip, Üstad Bediüzzaman’ın doğduğu evi ziyaret ettik. Hayırsever Nur Talebeleri tarafından yaptırılan Bediüzzaman Külliyesi ve Camiini gezip fotoğraflar çektikten sonra köyden ayrıldık. Dönüş yolunda heyette bulunan gazeteci arkadaşlar, Bediüzzaman’ın kim olduğunu fikirlerini merak ettiklerini söylediler. Benden Bediüzzaman’ı anlatmamı istediler. Ben de heyette bulunan meslektaşlarıma dilimin döndüğünce Bediüzzaman’ı doğumundan ölümüne kadar anlattım. Risâle-i Nurları ve fikrî temellerini izah etmeye çalıştım. Nurs’un Bediüzzaman Külliyesi ile birlikte gittikçe daha çok bilinen ve ziyaret edilen bir belde olacağı açık.

Bu arada yeri gelmişken Nurs’a çok yakın olan Tağ Medresesi’nin de yine Nur Talebeleri tarafından ihya edilmeye başlandığının müjdesini verelim. Bediüzzaman’ın bir süre eğitim gördüğü bu Tağ Medresesinde geçen ilginç bir olay vardır. Rivayet odur ki Tağ Medresesi sahibi Abdurrahman-ı Tâğî Nurslu talebelere yakın alâka gösterirdi. Kış geceleri kalkar, küçük talebelerinin üşümemeleri için medresenin büyük talebelerine, “Bu Nurs’lu talebelere iyi bakın, bunlardan biri din-i mübîn-i İslâm’ı ihya edecek, fakat hangisidir, ben şimdi bilemiyorum” der. Abdurrahman-ı Tâğî’nin bu müjdesi Üstad Hazretleri’nin şahsında temerküz etmiştir. Tağ Medresesi’ni yaklaşık 1,5 km mesafeden selamlayıp geçtik. Havaalanına yetişmek için acele ettiğimiz için ziyaret edemedik, uzaktan fotoğrafını çekip geçtik. Ayrıca bölgede güvenlik sorununun olmadığını not edelim. İsteyen herkes gönül rahatlığıyla gidip Nurs’u gezip görebilir.

SIRAT KÖPRÜSÜ BAŞINDA...

Üstad Said Nursî, bir gece rüyasında kıyametin koptuğunu görür. Bu esnada Peygamberimiz’i (asm) ziyaret etmeyi arzu eder. Nasıl ziyaret edeceğini düşünürken gidip Sırat Köprüsü’nün başında beklemek hatırına gelir. Bütün insanların oradan geçeceğini düşünür. Peygamberimiz de (asm) oradan geçerken ziyaret edip ellerini öperim diyerek gidip bekler. Ve Sırat Köprüsü başında bütün peygamberlerle görüşür, ellerini öper. Nihayet Peygamberimiz’in (asm) ellerine kapanır ve ilim talep eder. Hazret-i Peygamber, “Ümmetimden sual sormamak şartıyla sana Kur’ân ilmi verilecektir” diye müjde verir. Heyecan ve sevinç içinde uyanır. Bu rüyadan sonra Said, ömrü boyunca, “Her suale cevap verilir, fakat sual sorulmaz” esasını kendine düstur edinmiştir. Hayatının sonuna kadar bu prensiple yaşar. Risâle-i Nurların telifine 1926’da Barla’da, 10. söz ile başladı ve yaklaşık 23 yılda tamamlandı. Bütün ömrünü vatan, millet, gençlik ve Âlem-i İslâm ve beşerin ebedî refah ve saadeti uğruna feda eden Hz. Üstad’ın devrin idarecilerince 19 kez zehirletildiğini, 28 yıl baskı ve göz hapsine mahkûm edildiğini ve memleket memleket sürgünlere gönderildiği yılları gözümde canlandırdım. O yıllardan bugüne gelindiğinde çok sayıda yayınevinin basıp dağıttığı onun hayatının en önemli meyvesi Risâle-i Nur’un 30’dan fazla dünya diline tercüme edilip insanlığın istifadesine sunulmasının ne kadar büyük bir başarı olduğunu idrak ettim.

EĞİTİM YATIRIMLARI

DEVAM EDİYOR

Bitlis’te BETAV üyesi iş adamlarının Bitlis’teki eğitim yatırımları ise bütün hızıyla devam ediyor. Bitlis Eren Üniversitesi vakıf üniversitesi mantığıyla çalışan devlet üniversitesi. Bu üniversitenin öğrencileri BETAV üyesi iş adamlarının iş yerlerinde staj yapma imkânı bulacak. Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, üniversite ile BETAV arasındaki çalışmaların hızla ilerlediğini kaydetti. Eren, şehirde eğitim sorunlarını çözmek ve şehrin kültürel ve mimarî dokusunu korumak için çalıştıklarını kaydetti. 1987 yılında maddî imkânsızlıklar dolayısıyla okumakta zorlanan gençlere burs vermek için bölge iş adamları ve bürokratları tarafından kurulan Bitlis Eğitim ve Tanıtım Vakfı (BETAV), 22 öğrenci ile başladığı burs sayısını yılda 700'e çıkartırken, Toplam 5 bin öğrenciye verdiği bursla da kendi alanında bir rekora imza attı. BETAV ayrıca Bitlis’e kazandırdığı toplam 179 derslikli 7 okul, 1200 yatak kapasiteli öğrenci yurtları, spor tesisleri, öğretmen lojmanları ile Bitlis’i bir eğitim şehrine dönüştürmeye kararlı…

TARİHÎ YAPILAR RESTORE EDİLİYOR

Çalıştayda konuşan Bitlis Belediye Başkanı Fehmi Alaydın, Bitlis’in tam anlamıyla bir açık hava müzesi olduğunu, ancak geçmişte yapılan hatalar dolayısıyla turizmden pay alınamadığını kaydetti. Başkan Fehmi Alaydın, “Bitlis’e ağır sanayi getiremeyiz, ama emek yoğun sanayi kollarını getirebiliriz. Bitlis gelecekte bir eğitim ve turizm şehri olacak” diye konuştu. Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, çalıştayda yaptığı konuşmada geçmişte Bitlis’te yapılan tarihî değeri olmayan şehrin görüntüsünü bozan binaları yıkacaklarını, kamu binalarını yeni şehre taşıyacaklarını kaydetti. Bitlis esnafını yeni kurulan Bitlis’te yerlerini almaya çağıran Vali Yılmaz, şehirde yapacaklarını yıkımlarda esnafı mağdur etmemeye özen göstereceklerini kaydetti. Vali Nurettin Yılmaz, çalıştay sonrası Polis evinde yaptığı değerlendirmede kurultaydaki görüşlerini tekrarlayarak ildeki turizm potansiyeline ilişkin şunları kaydetti: “Ahlat turizmde ayağa kaldırılıyor. Ahlat’taki Selçuklu eserleri ve tarihî Osmanlı Kalesi, buradaki diğer tarihî eserler ve şehir merkezindeki tarihî yapılar restore ediliyor. Dünyanın en büyük ikinci krater gölü olan Nemrut Krater Gölü Avrupa ülkelerinde tanıtılıyor. Nemrut’ta 70 yataklı otel kayak pistiyle birlikte turizm için hizmete hazır. Güroymak’ta (Norşin) kaplıca turizmi için ciddî potansiyel var. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) enerji için açtığı kuyularda termal su bulundu. Yapılan analizlerde suyun şifalı olduğu tesbit edildi. Burada termal turizm yatırımcılarını destekleyebiliriz.”

Nurs; Risâle-i Nur’un nuruyla büyük bir iftihar kazanacak

Bedİüzzaman, Emirdağ Lâhikasında yer alan bir mektubunda köyüyle ilgili bir hatırasını şöyle anlatır: “Ben, on yaşında iken, büyük bir iftihar, hattâ bazan temeddüh (övünme) sûretinde bir hâletim vardı. İstemediğim halde pek büyük bir iş ve büyük bir kahramanlık tavrını takınıyordum. Kendi kendime derdim: Senin beş para kıymetin yok. Bu temeddühkârane (övünme şaklinde), hususan cesarette çok fazla gösterişin niçindir? Bilmiyordum, hayret içindeydim. Bir iki aydır o hayrete cevap verildi ki: Risâle-i Nur, kablelvuku kendini ihsas ediyordu. Sen, âdi odun parçası gibi bir çekirdek iken, o firdevs salkımlarını bilfiil kendi malın gibi hiss-i kablelvuku ile hissedip hodfuruşluk ederdin. “Bizim Nurs Köyümüz ise, hem eski talebelerim, hem hemşehrilerim biliyorlar ki, bizim köyümüz, fevkalâde gösteriş ve cesarette ileri göstermek için temeddühü çok severdiler; güya büyük bir memleketi fetheder gibi kahramanâne bir tavır almak istiyordular. Ben, hem kendime, hem onlara çok hayret ederdim. Şimdi hakikî bir ihtar ile bildim ki: O mâsum Nurslu insanlar, Nurs karyesi; Risâle-i Nur’un nuruyla büyük bir iftihar kazanacak; o vilâyetin, nahiyenin ismini işitmeyen, Nurs Köyünü ehemmiyetle tanıyacak diye bir hiss-i kablelvuku ile o nimet-i İlâhiyeye karşı teşekkürlerini temeddüh suretinde göstermişler.” (Emirdağ Lâhikası, s. 105-106, Mektup No: 28)

MUSTAFA GÖKMEN

[email protected]

03.12.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Başlıklar

  İlköğretimde ‘İstanbul’ dersi

  AİHL yönetmeliğinde değişiklik

  Ulusal Toplu Ulaşım Sempozyumu’nda arbede

  Yük gemisi karaya oturdu

  TIR çarptı, üst geçit çöktü

  Osmaniye’de öğrencilere diş sağlığı eğitimi

  Nurs KÖYÜ İnanç turizmine açılacak

  Hindistan, süpersonik füze denemesi yaptı

  Akdenizde İslâm Medeniyeti Konferansı

  ‘Pirinç yememe’ kampanyası

  Görmeyenler için sesli şehir rehberi

  Hamsili pizza

  İlk görevini gerçekleştirdi

  Yıldızların çoğu cüce!

  Sosyal ağlar boşanma sebebi

  Küresel ekonomide kriz riski sürüyor

  MB’nin İstanbul’a taşınması için kanun teklifi

  Sıcak havalar dar gelirlinin yüzünü güldürdü

  Tüketicinin güveni düşüyor

  Çiftçiler kar bekliyor

  Yüksekova Belediye Başkanı 7 Aralık'ta cezaevine girecek

  Bursa’da 15 hektar ormanlık alan kül oldu

  Mezarlıkta el bombası bulundu

  Balyoz sanığı Tuğamiral ifade verdi

  İnsan hakları karnemiz zayıf

  WIKILEAKS TUZAĞINA DÜŞMEYİN

  Gül: Önceliğimiz AB

  Yalçıntaş 37 gün sonra serbest

  Belgeler İsrail’in lehine

  AKP’li Kaynak’tan “Torba” teklif”

  Alparslan Aslan “pişman”lıktan yararlanmak istedi

  Kopyaya “paketli” tedbir

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.