"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Limon ağacı kavun vermez!

Atike BARIN
22 Mart 2014, Cumartesi
Bahar yaklaşınca, tabiatta bir kıpırdanma başlıyor.

Bizlerde de, ortamın havasını da ruhumuzu da uygun biçimde değiştirmek istiyoruz. Evlerde, iş yerlerinde bulunduğumuz mekânlarda baharın gelişini hatırlatan yenilikler yapıyoruz.
Bahar gelince mutfakta yaptığımız yemek mönüsü de değişiyor.
Kılık kıyafetimiz de baharın gelişiyle daha renkleniyor ve rahatlıyor.
Açık hava gezintileri de çiseleyen yağmur eşliğinde yine baharın getirdikleri arasında.
Yenilik ve değişim adına sayacağımız pek çok şeyi peşi sıra taşır bir vagon misali bahar mevsimi…
Hergün  yanından geçip gittiğimiz kuru, cansız, kemik gibi ağaç değişir bahar gelirken.
Ağaç da bir kıpırdanma, uyanış, diriliş gözlenir. Artık hiç yeşermezmiş gibi duran kuru ağaç mu’cize bir şekilde kendinde saklanmış olan potansiyel ile çıkar ortaya.
Rüzgârın süpürdüğü, kaldırım kenarlarını dolduran çer çöpü iteleyip, ta yer altından yol bulup yüzeye çıkan karıncalar da değişir bahar gelince.
Pazardaki tezgâhları dolduran sebze ve meyveler yerini, yenilerine bırakır bahar gelince.
Her yerde değişim ve dönüşüm başlamıştır artık. Zaman bu zamandır.
Vakit  gelince her bir şey karşılığını bulmaktadır; azar azar…
Aksi bir işlem gözlenmez.
Elma ağacı erik vermez… Limon bahçesinden de kavun çıkmaz yeni gelen baharda. Hiçbir şey şaşmadan, karışmadan, zerre kadarcık da olsa tekrar dirilir, yapılanır ve bir dahaki bahara kadar saklanıp bekletilir.
Herşey zerre kadarcık da olsa tam karşılığı ile yeniden yapılanır. Mu’cize bir şekilde geçen baharda ne yok olmuşsa tekrar ortaya çıkıverir. Unuttuğumuz, yok oldu sandığımız herşey yenilenir tekrar dirilir.
Ve her bahar olduğu gibi bu baharda düşünen insanın aklında şu soru yeniden dirilir; ben de öldükten sonra böyle mi diriltileceğim. Yapıp ettiğim herşey, saklanıp, muhafaza edilip, kaybolmadan yeniden diriliş olan “haşir” de böyle mi dirilecek?
Evet belli ki bu kurumuş ağaçları yeniden kim diriltti ise beni de aynen böyle diriltecek...
Herşeyimizle saklanıp, muhafaza edilip yok olmadan yeniden dirileceğimiz güne böylece inandıktan sonra; olaylar, yaşananlar, yapılanlar biz unutsak da unutmayan biri tarafından muhafaza ediliyor diyebilmek, daha bir huzur veriyor olmalı insana.
Artık “Kim zerre kadar iyilik yaparsa mükâfatını görecek. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir..” (Zilzâl Sûresi, 7) âyeti ise bir kere daha bahar da kendini okutturuyor.

Okunma Sayısı: 1568
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı