"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sanal ortamda kardeşlik!

Atike BARIN
22 Şubat 2014, Cumartesi
Hayat, düz bir yol değildir. Bu yol da ilerlerken ihtiyacımız olan temel gıdalar vardır. İnsan havasız, susuz yaşayamadığı gibi dostsuz, kardeşsiz de yaşayamaz. Kardeşten beklenen paylaşmak, güvenmek, fedakârlık ihtiyacımız olan en acil gıdalardır.

Hepimiz hayatımızda inişler ve çıkışlar yaşarız. Her günümüz mutlu ve neşeli geçmez. Bazı günler kendimizi mutsuz ve kötü hissederiz. Bugünlerde ise, en çok ihtiyaç duyduğumuz gıda; bir dosttur. O dostla sorunlarımızı ve problemlerimizi hafifletiriz.

Ancak önemli olan gerçek bir dost bulabilmektir!
Mutlu olduğumuz zamanlar da insanlar hep yanımızdadır... Aynı insanlar bir sorun yaşadığımızda ya da ihtiyaç içinde olduğumuzda da yanımızda mıdır?
İşte hayat yolculuğunda ilerlerken ihtiyaç duyduğumuz paylaşmak, güvenmek, fedakârlık gıdalarını, bize karşılık beklemeden sevgisini sunacak olan kişi gerçek kardeşimiz ve dostumuzdur.
Dostluk, bir insanla her gün defalarca konuşmak, mesajlaşmak, sosyal medya da beğenip takip etmekten ibaret kalmamalıdır.
Artık insanlar, neredeydi, kiminleydi, ne yedi, ne aldı, gibi kendine özel durumlarını teknoloji sayesinde dünyanın öbür ucunda da olsa görüntüleyebiliyor. Ancak maalesef bu görüntü karelerinde en güzel, en mutlu, en lüks halimizi gösterip paylaşıyoruz. Bu halde görülmek ve beğenilmek için yarışıyoruz... Sanki hiç kimsenin derdi yok, her zaman mutlu, hiç sorun yaşamıyor gibi pozlarda görüyoruz kardeşlerimizi dostlarımızı...
Birisi çıkıpta en kötü halini, sosyal medyada paylaşmıyor. Meselâ, annesiyle tartışmış suratı iki karış halini göremiyorsunuz. Ya da sofrada beğenmediği yemek varken resmini çekip paylaşmıyor... Ya da bir sorun yaşadığın da okulda, arkadaşıyla, öğretmeniyle v.s bunlardan resim karelerini koymuyor hayatını görüntülediği sosyal medyaya...
Kimsenin, derdi yok, sıkıntısı yok, ihtiyacı yok...
Sahte mutlu dünya kurmuş artık insanlar, birbirlerine sahte pozlarla yayın yapıyorlar.
Herkesin hali böyle olunca da; kardeşin, dostun, arkadaşın için fedakârlık yapacak bir durum çıkmıyor ortaya. Ya da güvenip, ihtiyacını sorununu anlatacak kardeş bulamıyorsun.
Kötü ve zor günler içindir, dostluk ve kardeşlik.
Hasta olduğunda yanında olandır dost... İhtiyaç içinde olduğunda elini uzatandır kardeş.
Karşılık beklemeden, alacak-verecek hesabı yapmadan seninle olandır kardeş.
Menfaatine ters düşünce seni satmayandır kardeş.

Okunma Sayısı: 2043
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • atike barin

    22.2.2014 23:16:00

    Değerli okurumuz; insanligin bugün maddeci oldugu gibi tarih içersinde de maddeci olarak yasadigi bir gerçektir...zira bu durum kullugumuzun sinandigi noktadir. peygamberlerin geliş sebebi de budur.putlari kırıp tek bir ilaha inanmayi öğretirler. Bu asirda da bunu en iyi anlamamiza vesile olan nur risaleleridir. Kullandigimiz teknoloji de bu anlamda gaflete dusersek putumuz olabilir. Ancak biz herşeye allah hesabina bakmayi risalelerden öğrendiğimiz için teknoloji harikalarina da marifet-i ilahi olarak bakar ve şükür içinde istifade ederiz..bakin teknoloji sayesinde birbirimizi tanimadan gormeden bilgi alisverisinde bulunabiliyoruz.rabbimizin nimetlerini saymakla bitiremeyiz...ilginize tesekkur ederiz...

  • zafer ferah

    22.2.2014 08:47:00

    söyledikleriniz doğruluk payı var. ancak bu durum internetin çıkmasıyla sanal alemle başlamadı ki. benyetmişli yılların sonları ve 80 yılları hatırlayan biri olarak 80 sonrası bir kırılma olarak karşımıza çıkıyor. önce tvnin çıkması 60 70 yıllar daha sonra 80 be 90 yıllarda çıkan özel radyo ve tvler ondan öncede halkın kullandığı telsizler vardı. bunlar internetten önce kulanılarak yapılıyordu. hatta ben görmeyen bir okuyucuyum. yatılı okulda o yıllarda okurken bazı arkadaşlar telsiz mikrofon almışlardı 84 85 yıllarıydı zannedersem. bir odadan fm kanaldan ses duyurarak konuşmaya çalışıyorduk. hatta bazı arkadaşlar müzik çalarak bir konserverdiğini de hatırlıyorum. toplumu yanlıştırmak maddenin esiri yapmak o zamandan başlandı. fakat bu dönem onlardandaha çok zirve yaptı. ancak bu durumu ben şu şekilde dile getirmek istiyorum. 80 sonrası bir kısım kapitalist maddeci oldu. şu son dönemde ise bütün bir toplum kapitalist maddeci oldu diyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı