"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İyi akşamlar

Fadime KAYA
24 Mayıs 2015, Pazar
Seni, uzun aramalardan sonra bulmuş değilim. Seni sormak için kapı kapı dolaşmadım.

Birkaç saniye önce aklımda bile değildin. Seni düşünebileceğimi de tahmin etmiyordum. Beklenmedik bir anda girdin dünyama. Senden öncesi duvara yansıyan bir karaltı. 

Seni seyrederken zihnimde renkler sıraya giriyor. Sarı, mavi, kırmızı, yeşil... Durdum. Gerisini saymak zor. İnsan, damdan düşer gibi oluyor. Senin için renkler fark etmiyor değil mi? Bütün renklere düşman olasım geliyor. Gözlerinde gökkuşağı olamadıkları için. Hayatın bütün nefeslerini sende toplamak istiyorum. Gözümü her açtığımda renklenen dünya sende umut olsun diye. 

Sen gündüz vakti iyi akşamlar dedin ya! Artık iyi akşamlar demek istemiyorum. Yalın, câmit  bir kelime olarak kaldı benim için. Mânâsı köşe bucak saklandı. İyi dilekler bal mumuna dönüştü. Eridi bitti. 

Artık iyi akşamlar demek istemiyorum. Sularındaki bütün balıklar öldü. Göğünde yıldızlar döküldü. Bir tek saçları okşanmayan rüzgâr kaldı. Ama onun türküsü de değişti. 

Artık iyi akşamlar demek istemiyorum. Afalladım da ondan belki. Başka şeylerde olabilir. Belki de içimden geçip giden nehre bir isim koyamadığımdandır. Ne garip! Bir isim bile koyamıyorum. Beni öyle kendimden geçirdin ki, ilmi anlatan kitaplar devrildi önüme. Okuduklarım can havliyle bağırıyor. Ben sessiz kaldım.  

Bilmediğin bir şeyi aramaya çalışmak. Koşmak peşinden. Aklın eremediği kalbin çok iyi bildiği bir şeyi. Adı konulmamış bir şiirin satırlarında dolaşıyor gibi adım adım meçhule varmak. Ne olduğunu, neyi kaybettiğini bilmeden. Sür’atle geçen bir zaman diliminde durdurdun beni. Bir kutu kadar dar olan dünyayı çok geniş olduğunu gösterdin. Meğer çevremde kuşlar öter, çiçekler açarmış. Bir köpek havlar, ağaçlar çiçeğe dururmuş. 

Ne çok şey değişti seni gördükten sonra. Uykudan âniden sıçramış gibi baktım etrafa. Birazda şaşırarak ne önemi varmış dedim bazı şeylerin. Bir avuç dolusu suyun ağırlığı kadar bile değilmiş yaşadıklarım.

Puslu bir camın ardında yağan rahmet damlaları senin kalbine damlıyor. Tek tek o rahmeti hissetmeye çalış. Bedenin bundan nasibini almakta zorlansa da ruhun zorlanmasın. O biteviye sancılarına yardımcı olacaktır. O güzel gözlerin mahrum kalsa da ışıktan rahmet ışığı her daim sende  olacak. Hayat belki senin için hep zor olacak. Dayanak ve yardım noktalarını bulmanı umut ediyorum.  

Hayatın boyunca hep seferberlik ilân edilmiş gibi bir hâlet-i ruhiye içinde olacaksın. Hep savaşmak zorunda kalacaksın niyaza hazır hâl dilinle. Hep sabrın ravzasında bulacaksın imha edilmemiş duygularını. İsyan polenleri kalbine girmek için bir kapı bulmaya çalışsa da, ebedî hayatın güzelliklerini görme düşüncesi bekçi diye dursun kalbinin kapısında.

Hayatın süsü onu tamamen her haliyle yaşamak değil. Eksikleriyle ve tam olarak veremedikleriyle beraber yaşamaktır. Eksikliklerin olmadığı yer şüphesiz sadece cennettir. Ona da imanın ve sabrınla erişeceksin.  

Farzetki, bir rüya içindesin çok geç olmayacak en güzel manzaraların sabahına uyanmak.

Okunma Sayısı: 1563
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı