40-105 arasında göreve göre değişen bu ücretin azlığı problemdi. Çünkü ücret az olunca işin kıymeti de düşüyor birde yetişkinlere yapılan sınavlar sıkıntılı olduğu için sınav görevlileri de haklı olarak “bitse de şu iş gitsek” modunda çalışıyorlardı.
Özellikle ehliyet sınavlarında sınava giren adaylardaki kopya çekme, cep telefonuna gelen SMS’le kopya gibi olaylara daha etkili tedbir almak için eskiden para verilmeyen emniyete bile para verilmeye başlandı. Böylece arama yapan polislerde işe ciddî asılmaya başladı.
Neticede sınavlarla ilgili sıkıntılar bir şekilde halledilirken bu işin ana dinamosu olan salon başkanı ve gözetmenler ihmal edildi bu zamana kadar verilen komik ücretlerle cenge dâvet edildi. Bakanlık merkez teşkilâtı çalışanlarından bakanlık temsilcisi olarak göreve gidenler dahil illerdeki şef, memur, şube müdürü, ilçe ve il müdürleri de sınav görev parasını hâlâ alamadılar. Bu arada cenge dâvet edilme kelimesine takıldıysanız onu da açıklayalım kalmasın âlemde bir nihan.
Genelde açık lise ya da ehliyet sınavlarına giren adaylar yaşça büyük, okul+sınav kültürünü az almış ya da kaderin fetvasıyla hiç okul yüzü görmemiş kişilerden oluşur. Böyle olunca kimi adaylar kurallara uymuyor ve kendilerine müdahil olan salon başkanı ve gözlemcileri tehdit edilebiliyorlardı. Bu tür olaylar sınav salonlarında sıkça yaşanan vak’ayı adiyedendir.
Özellikle herkesin birbirini tanıdığı yerlerdeki sınavlarda görevli olan öğretmenler ve idareciler bu durumda daha çok sıkıntı yaşarlar. Sebebi yarın, bir gün çarşı pazarda tanıdığı bu insanlarla karşılaşınca ‘Hocam bana niye yardım etmedin?’ ya da ‘Niye kopya çekmeme izin vermedin?’ sitemleriyle karşılaşırlar bazen de bu sitemden de fazla düşmanlıkla da.
Evet durum bundan ibaret kısaca, ama Millî Eğitim Bakanlığına yöneltilen haksız bir eleştiriden de bahsedelim. Bazen sınav görevlilerinin de dile getirdiği “Üniversite sınavlarındaki titizlik ve ciddiyet bu sınavlarda niye yok?” sorusu. Aslında cevabını yukarıda verdik.
Genelde açık lise ya da ehliyet sınavlarına giren adaylar yaşça büyük, okul+sınav kültürünü alamamış ya da az almış kişilerden oluştuğu için (bunun dışında problemsiz sınavlara girip çıkan % 80’lik kısmı tenzih ederiz) alışık değil ve işin mantığından uzak.
SBS’de ya da üniversitede bu tip vak’aların fazla olmaması ise genelde bu sınava giren insanların okul hayatı boyunca sınav kültürünü almış olmalarıdır. Bu tip sınavlarda dediğimiz gibi problemli olan % 20’lik 10’luk bir kesim çıkarttıkları huzursuzlukla diğer sınava giren adayların başarısına engel oldukları gibi sınav sisteminin adaletine de gölge düşürmektedirler.
Fakat bunun çözüm yolu belli. Sınav görevlilerine verilecek yüksek ücret problemi çözecektir. İş daha da fazla ciddiye alınacak, sınav görevlileri kalitelerini arttıracak bir rekabete girerek verilecek sınav gözlem raporlarında diskalifiye edilmek istemeyeceklerdir.
Millî eğitim sınavlarında görevli personelin alacağı ücretle ilgili 666 sayılı kanundan sonra eşit işe eşit ücret denilince (aslında eşit ünvana eşit ücret denilse daha doğruydu, çünkü iş hacmine bakılsaydı isabet olacaktı) YÖK, MEB ve Maliyenin yaptığı ortak toplantılar sonrası MEB sınavlarının ücretlerinde de bir düzeltme yapılacağı söylendi.
Toplantı sonrası ücretlerin eşitlendirileceği belli olunca herkes merakla artışı bekledi. Ocak ayından beri sınav ücretlerini alamayan binlerce, belki şu an on binlerce öğretmen ve idareci var.
Düşünün aylar geçmiş bir ses, bir nefes, bir tık yok. Bakanlar kurulu kararıyla onaylanacak denildi sonrasında onaylandı haberi gelince bekle bekle hiçbir gelişme olmadı. Bu sefer niye bekliyoruz diye sorduğumuzda ‘efendim iç onaydan geçecek’ denildi. İç onay MEB Müsteşarının onayı yani. Müsteşar bey düzenlenen yeni sınav yönergesini inceleyip karar verecekmiş. Neticede inceleme bitmiş ve bu hafta Millî Eğitim Bakanına imzalaması için tevdi edilmiş. Fakat ne olduysa bakan beyin makamına arz edilen sınav yönergesi bir türlü çıkmadı.
Acaba niye?
5 aydır ücretini alamayan sınav görevlileri adına yeni sınav ücretleri ne kadar diye sorduğumuzda net bir cevap veremiyor kimse. Belki bakandan dönebilir, bir düzeltme yapılabilir diye. Bir haftadır içerde olan yönerge çıksa da millet evlâdu iyaline bir şeyler alıp götürse borcuna harcına yatırsa.
Belki bakan beyin geçim derdi olmayabilir, hani sizin için küçük olan bir şey başkaları için büyük bir sorun  olabilir, bu anlamda bir empatiye dâvet ediyorum müsteşar beyi ve bakanı.
Sınav görevlilerinin ücretleriyle ilgili bu kadar gecikmenin affedilir tarafı yoktur. Dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlarmış. Özellikle protokol ve ehliyet sınavlarında görev alan kamu çalışanlarının gözü çoktan patladı.