"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuk eğitiminde yol

Muallim Ayhan BİNGÖL
08 Mayıs 2016, Pazar
Karga serçe yürüyüşünü taklitle kendi yürüyüşünü unutmuş.

Bizde kendi kültür köklerimizden ayrılırken psikanalizciler, davranışçılar, bilişçiler arasında, kalıp çocuğa nasıl davranış kazandıracağımız konusunda düşünüp kafa yormakta, ama günler akıp geçmekte.

Bu görüşler ortada yok iken bu problemler var mıydı? Bilinmez, ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çocuk yetiştirmemizde bir harita olarak kendi değerlerimizle yol almalıyız.

Çünkü Batı toplumunda bunalım, zihnî hasta sayısı diğer hastaların yarısına eşit olduğunu tedavilerinin uzun sürdüğünü Batılı kaynaklarından öğreniyoruz. Suçlu çocuk yoktur, suçlu anne ve baba vardır. Anne karnında çocuk ilk psikoloji derslerini almaktadır. Embriyoloji psikolojisi de denir. Annenin korkularını, heyecanlarını çocuk anne karnında yaşamaya başlar. Çünkü annenin heyecanlarını, korkularını kan akışı hızındaki değişiklikler dolayısıyla çocuk hissetmektedir. Annenin korktuğu şeylerden çocukta korkar. Annenin sevinçlerini üzüntülerini anne karnında çocuk yaşamaktadır. Burada ebeveyn davranışlarını sorgulamak gerekir. Bir yaşından sonra çocuk yavaş yavaş dışarıyı istemeye başlar pencere kuşu olur. Pencereden balkon kuşu olarak her şeyi sormaya ilgisini çeken nesneleri göstermeye, ağabey ve ablanın okuldan gelmesini bekler. Babasının ya da anne işe gidiyorsa annenin gelmesini bekler. 0–2 yaşında gayrı yürüme ve koşmaya başlamış. Evin önündeki bahçeye çıkmak ister. Park ister, parkta en çok sevdiği kumla oynamaktır. Üç yaşında salıncak ve kaykayda kayma, sallanma işini tek başına yapacak beceriyi kazanmıştır. Üç tekerlekli bisiklet sürmek isteyecek. Bacak ve kol kaslarının gelişmesi için bunlar gereklidir. Çocuk için ikinci devre dediğimiz 4–7 yaşından sonrası başlar. Dört yaşından sonra anneye bağımlılık dönemi sona ermiş. Bağlılık dönemi başlamıştır. İşte bu dönemde çocuk bağımlılıktan bağlılığa geçişte düğümleri öyle çözülmeli ki çocukla ebeveyn arasında ileride çatışmalar çıkmamalıdır. Çocuk burada dış dünyaya açılmış sosyalleşmeye başlamış. Gözü sürekli dışarıda bahçede parkta ve arkadaş aramaktadır. İşte bu dönemden sonra çocukla aktif ilgilenmeyi bırakmalı ve tamamen ipleri de ona vermemeli anne şefkat ve merhametini korumalı, babada evdeki otoritesini yani kuralları koyan, kurallara uyulmadığında ceza ve ödülde, otorite olmalıdır.

Zamanımızda babalık sadece cüzdan cezacı babalığına dönüşmüş. Baba, işten yorgun-argın gelmektedir. Anne ise babaya sürekli şikâyet aktarmaktadır. Baba yorgun olduğunu söylemektedir. Ya da yemekten sonra kahveye giden babalar. Çocuklara hiç vakit ayırmayan babalardır.

Çocuğu sevmek, çocukla çok vakit geçirmektir. Yoksa her istediğini alıp nesnelere doyumsuz çocuklar yetiştirmek değildir. Çünkü bugün alınan nesneler yarın alınmadığı zaman çocuk çöküntüler ve bunalımlar yaşayacaktır. Çocuğa verilen en önemlisi insanın kültürünü aktarmasıdır. Çocuk eğitimi alır, ama kültürünü çocuğa aktarmayan ebeveyn çocukla çatışma yaşayacaktır. Değer yargılarında rol model olup (ibadetten, komşu haklarına, anne baba haklarına sosyal ilişkilerimizde…. ) kendi toplum değerlerini sevgiyle kazandırmaktır. Dünyalığını düşündüğümüz kadar ahiretini de düşünmeliyiz. Baba babalığını koruyacak, çocukla baba arkadaş olmalıdır diye söyleyenlere bakmadan, çocuk çocukluğunu baba babalığını korumalıdır. Baba, otoritesini ne anneyle ne de çocukla paylaşmamalıdır. Anne yine o sevgi şefkat ve merhamet sarayında kalmalıdır. Çünkü evlerdeki otorite kargaşası problem çözümünde kargaşa çıkarır. Çünkü anne çocuğu baban duyarsa baban görürse cümlesini çocuğa karşı uyarıcı ve cezalandırıcı olarak kullanamaz. Çocuk demez mi “anne sen kimsin biz babamla arkadaş gibiyiz bir şey demez” dediğinde annenin elindeki ceza silâhı alınmış olur. Babanın illaki çocuğu dövmesi cezalandırması gerekmez bir kaş çatması bile yeterli olur. Çünkü kaş çatmasında koruyuculuk ve sevgi vardır. Çocuk bu kaş çatmasından gerekli uyarıyı alacak ve davranışlarını ona göre düzeltecektir. Çocuk eğitiminde çocuk kendine değer verildiğini sevildiğini hissedip anladığı takdirde ebeveynin sözlü uyarılarını dahi düşünüp dikkate alır. En basit eğitim öğüttür. İşte böyle yetiştirilen bir çocuk, öğütleri dahi ciddiye alacaktır.

Okunma Sayısı: 1955
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı