Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Öyle bir söz ki



Öyle bir söz ki onu söylediğinizde kurtuluşa eriyor, hayatınız değişiyor, dünya ve ahirette mutlu oluyorsunuz.

Şüphesiz bu söz “Lâ ilâhe illallah” kelimesidir.

Bu sözü gönülden söyleyen; her şeyin dizginleri elinde, her şeyin yanında hâzır ve nâzır, mekândan münezzeh, kudreti her şeye yeten; her şeyi gören, bilen, işiten, on sekiz bin âlemin sahibi, tek ve bir olan Allah’a iman ettiğini, Ona teslim olduğunu göstermiş olur.

Allah Resûlü (asm) bu sözle kâinata meydan okumuştu. Onun önünde bütün dünya dize geldi. Birgün Kureyş ileri gelenleri, Efendimizi (asm) Ebû Talip’e, ilâhlarını kötülüyor diye şikâyet etmişlerdi. Efendimiz de (asm), “Amcacığım” diye söze başlamış, “Onların öyle bir söz üzerinde birleşmelerini istiyorum ki, o sözü söyledikleri takdirde, bütün Araplara hâkim olacak, Arap olmayanları da cizyeye mahkûm edecekler” demişti.

“Eğer mesele buysa bir söz değil, on söz söylemeye hazırız” demişlerdi Kureyş ileri gelenleri.

“Yeğenim, haydi söyle bu söz nedir?” dedi Ebû Talip de. Efendimiz de (asm), “Lâ ilâhe illallah”tır diye karşılık verdi.

Araplara hâkim olacaklarını, Arap olmayanları da cizyeye mahkûm edeceklerini duyan Kureyş ileri gelenleri sevinip heyecanlanırken, bu kelime-i mukaddesi duyduklarında irkilmiş, çekinmiş, korkmuş, yakalarını silkeleyip çekip gitmişlerdi.

Her ne kadar onlar yüz çevirseler de Allah Resûlünün (asm) sebat, azim ve kararlılığı sayesinde bu hakikat dünyanın burcuna dikilmişti. Aynı zamanda bu hakikat, yüzyıllarca dünyanın yarısı ve insanlığın beşte birini de hükmü altına almıştır. Ahirzamanda da yine şaşaalı bir şekilde dünyanın dört bir yanında dalgalanacaktır.

Not: Değerli okurlar! Senelik iznimiz vesilesiyle bir süre sizlerle birlikte olamayacağız? Allah’a emanet olunuz.

20.08.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.08.2006) - Cömertliğin meyvesi

  (18.08.2006) - Hayat bir mücadele mi?

  (17.08.2006) - Cennete liyakat kesbetme

  (16.08.2006) - Samimiyet ve ciddiyet

  (15.08.2006) - Şereflerini neye borçlulardı?

  (14.08.2006) - Çıkış yolu

  (13.08.2006) - Dertlerden kurtulmak için

  (12.08.2006) - Cennet yolunda

  (11.08.2006) - En hayırlı insan

  (10.08.2006) - “Kurtuluş parolasını öğret!”

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004