Kültür-Sanat

Yerli film rüzgârı

“Kurtlar Vadisi-Irak’’, ‘’Babam ve Oğlum’’, ‘’G.O.R.A’’, ‘’Organize İşler’’ gibi filmlerin önemli gişe hasılatlarına imza atması, yerli yapımların sayısını iyice artırdı. Sonbaharla beraber gösterime giren “Hokkabaz’’ ve “Sınav’’ filmleriyle başlayan yerli yapımlar, gelecek ay gösterime girecek 5 yeni yapımla sürecek.

Gelecek ay seyirciyle buluşacak yeni yerli filmler şöyle:

Eve Dönüş (3 Kasım): Yönetmenliğini Ömer Uğur’un üstlendiği bu yapım, 12 Eylül dönemini anlatıyor. Memet Ali Alabora, Sibel Kekilli, Savaş Dinçel, Altan Erkekli, Cengiz Küçükayvaz ve Perihan Savaş’ın başrolünü üstlendiği yapım, 12 Eylül 1980 askerî müdahalesine İstanbul’un kenar mahallelerinde yaşayan, siyasetten ve gündemden hayli uzak duran sıradan insanların penceresinden bakıyor.

OSCAR YOLCUSU...

Dondurmam Gaymak (24 Kasım): Türkiye’yi 2007 Oscarlarında temsil edecek filmin yönetmenliğini Yüksel Aksu üstleniyor. Müziklerini Babazula’nın hazırladığı ilgi çekici yapımda Turan Özdemir ile Muğla halkı rol alıyor.

Muğla ve çevresindeki yerel halktan rol almak üzere yapılan 2 bine yakın başvuru neticesinde seçilen oyuncuların yer aldığı film için seçilen oyuncularla haftalarca sinema oyunculuğu, tekniği ve estetiği üzerine çalışmalar yapıldı. Oyun atölyesi şeklinde yapılan bu çalışmanın yönetimini Memet Ali Alabora yaptı. Çalışma sonucunda Muğla halkının bir çoğu akademik düzeyde oldukça önemli aşamalar kaydetti. Yaşlısı, genci, kadını, çocuğu hep birlikte başrolünden, karakter oyuncusuna, figüranına kadar başarılı bir performans sergiledi. Bu ilgi çekici yapımın konusu ise şöyle:

Muğla’da dondurmacılık yapan Ali Usta (Turan Özdemir), gittikçe insanların tercihi olmaya başlayan büyük dondurma markalarına karşı var olma mücadelesi vermektedir. Bunun için de bir yandan dondurmasının reklâmını yapmaya çalışırken, diğer yandan da yeni aldığı dondurma motoruyla köy köy dolaşmaktadır.

Kasabanın haylaz çocukları ise Ali Usta’nın sarı motoruna ve tabiî ki, içindeki dondurmalara göz dikmişlerdir. İlk uygun fırsatta da motoru çalarlar. Borçla aldığı dondurma motorunu bıraktığı yerde bulamayan Ali Usta öfkeden delirir ve motorunu kendisini yok etmek isteyen büyük dondurma markalarından birinin çaldığını düşünerek tek tek bayilerden hesap sormaya başlar.

ZEKİ DEMİRKUBUZ’DAN “KADER’’...

Kader (17 Kasım 2006): Yönetmen Zeki Demirkubuz’un kamera arkasına geçtiği filmin senaryosu da Demirkubuz’un imzasını taşıyor.

Ufuk Bayraktar, Vildan Atasever, Engin Akyürek, Müge Ulusoy, Ozan Bilen, Settar Tanrıöğen, Erkan Can, Mustafa Uzunyılmaz ve Güzin Alkan’ın başrolünü üstlendiği film Türk-Yunan ortak yapımı.

31.10.2006

Unutulmuş garlar film oluyor

İki motosiklet tutkunu, birçoğu işlevsiz hale gelmiş tren garlarını tanıtmak için 11 bin kilometre yol yapacak. Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan’ın sponsorluk desteği verdiği 176 günlük projeyle bir de belgesel film hazırlanacak.

Demiryolu ulaşımının arka planda kaldığı günümüzde en güvenli taşımacılık olarak kabul edilen tren yollarına dikkat çekmek için bir proje geliştiren Levent Vardar ve Zafer Akçay, “İki Tekerle Çok Tekerin Ardından” adını verdikleri projeyi hayata geçirdi. TCDD’nin kuruluşunun 150. yılında “Yola Selâm” ekibi olarak bir araya gelen turizmci Vardar ile TRT spikeri Akçay, yolculuklarına İzmir Alsancak Garı’ndan başladı. Tren garlarını tanıtmak için 176 gün sürecek maratonu başlatan “Yola Selam” ekibinde bulunan bir yönetmen ve bir kameraman da gezilen yerlerin çekimlerini yaparak, belgesel film halinde derlenmesini sağlayacak.

Cumhuriyet Bayramı’ndan başlayan ve etaplar halinde devam edecek olan gezinin ilk etabının Afyon’da noktalanacağını belirten Vardar, Alsancak Garı’nda yola çıkarken şunları söyledi: “İzmir ile Afyon arasındaki 738 kilometrelik ilk etapta 137 istasyona uğrayarak hikâyelerini derleyecek ve fotoğraflarını çekeceğiz. Ayrıca Kuşadası Belediye Başkanı Akdoğan’ın sponsorluğuyla bize katılan televizyon çekim ekibinin hazırlayacağı belgesel film, yeni nesiller için iyi bir arşiv olacak.”

Ekibinin diğer üyesi TRT İzmir Radyosu başspikeri Akçay ise bu projeyle bir taraftan tren yollarının önemine dikkat çekmeye çalışırken, diğer taraftan yollardaki motosikletlerin büyük taşıt araçları tarafından fark edilmesini istediklerini vurguladı. Motosikletlerin trafikte tehlikeye açık olduğunu belirten Akçay, “Büyük kamyonlar, otobüsler, TIR’lar motosikletleri fark etsin istiyoruz. Bizim de ulaşımın vazgeçilmez bir parçası olduğumuzu kabul etmelerini bekliyoruz” dedi.

Turlarını 23 Nisan’da yine İzmir’de Basmane Garı’nda bitirmeyi planlayan Yola Selam ekibi, Alsancak Garı’ndan kalabalık bir motosiklet tutkunu grup tarafından uğurlandı.

31.10.2006

“Sandıklardaki saray” açılıyor

Dolmabahçe Sarayı’nın açılışının 150. Yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen “Dolmabahçe Sarayı 150. Yıl Kutlama Etkinlikleri”, Sarayda kullanılan tekstil ürünlerinin sergileneceği “Sandıklarda Saklı Saray Yaşamı” isimli sergiyle devam ediyor.

Millî Saraylar Tekstil Koleksiyonu’nda yer alan seçkin örnekler düzenlenen bu sergi ile tüm ihtişamları ve yaşanmışlıkları ile ilk kez olarak sergilenecek. Sergi ile Saraydaki gündelik hayatın vazgeçilmez araçları ve en önemli şahitleri olan, puşideler, bohçalar, mahramalar, seccadeler, üçetek entariler, bindallılar gibi eserler ziyaretçi ile buluşuyor.

Önceki yıllarda Dolmabahçe Sarayı depolarında bulunan bu eserler Millî Saraylar Daire Başkanlığı uzmanlarının titiz çalışmalarının ardından “150. Yıl Kutlama Etkinlikleri”nin bir parçası olarak bu sergiye hazırlandı.

Dolmabahçe Sarayında kullanışmış 100 parçadan fazla tarihî tekstil eserini bir araya getirecek olan serginin açılışını TBMM Başkanı Bülent ARINÇ yapacak. Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisinde bugün saat 14.00’de açılacak olan sergi 15 Aralık 2006 ya kadar açık kalacak. “Sandıklarda Saklı Saray Yaşamı Sergisi”, Pazartesi hariç her gün 09.00–18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.

Kültür Sanat Servisi

31.10.2006

Anadolu ürünleri Ankara’da buluştu

Ankara’da düzenlenen 1. Uluslararası İl İl Anadolu Festivali’nde birçok ilin kültür ürünlerinin yanı sıra yöresel lezzetleri de tanıtıldı.

Altınpark Anfa Fuar alanında düzenlenen festivale, Kahramanmaraşlılar kırmızı pul biberleriyle katıldılar. Kahramanmaraş’tan gelen Muammer Pekcan, hijyen kurallarına uyularak hazırlanan pul biberin her türlü derde deva olduğunu söyledi.

Festivalde tel peynirle illerini temsil eden Erzurumlular ise bu peynirin Erzurum ve çevre iller dışında fazlaca tanınmadığını, bu tür festivallere katılarak bu açığı kapatmaya çalıştıklarını ifade ettiler. Tel peynirin özelliğinin tuluma basılarak yapılması olduğunu, bu sebeple lezzetini uzun süre koruyabildiğini anlatan Erzurumlular, Erzurum’un kaşar peyniri ve tel kadayıftan yapılan kadayıf dolmasının da ünlü olduğunu söylediler.

/ ANKARA

31.10.2006

Bütün haberler