Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Purofüsür

Türkiye’de birtakım üniversiteler, pardon, yüksek liseler var ya, bunların elbette birer de rektörü var; gazeteci-yazar, ya da piyanist-şantör gibi, ‘müdür-rektör’...

Bu rektörlerden tam on dokuzunun (rakamla 19) uluslararası endekslere girebilen bilimsel yayını yokmuş!

Bunların arasında YÖK başkanı Prof. Erdoğan Teziç de bulunuyor (eskiden Galatasaray Üniversitesi’nin rektörüydü), Boğaziçi’nin rektörü Prof. Ayşe Soysal da!

Uluslararası yayın yapmayanların, ya da yapamayanların listesine bakın da dudağınız uçuklasın: Bunların arasında İTÜ’nün rektörü, Marmara’nın rektörü, Mimar Sinan’ın rektörü, Bilgi’nin rektörü falan da var.

YÖK üyeleri arasında da, başkanın yanısıra, hiç uluslararası yayın yapmayan altı (rakamla 6) profesör daha varmış.

Biz uydurmadık, Web of Science taramasına giren Science Citation Index, Social Science Citation Index, Arts and Humanities Citation Index gibi ciddi ‘yayın katalogları’ söylüyorlar.

Dolayısıyla, tekzip gönderecek rektör arkadaşların mahkemeye ellerinde kanıtlarıyla birlikte başvurmaları rica olunur...

Sözünü ettiğimiz taramaya elbette ‘kısa not, editöre mektup, kitap eleştirisi, kongre tebliği’ gibi ‘yan faaliyet’ dahil edilmemiş, dolayısıyla Galatasaray’dan Erdoğan ağabeyim ya da Boğaziçi’nden Ayşe bacımız (‘ablam’ dersem kızacak) tekziplerinde ‘benim fi tarihinde Harvard’ın bir doçentine yazdığım İngilizce aşk mektubu olacaktı’ gibilerden unsurlara yer verebilirler...

Bunda da şaşılacak bir şey yok, çünkü, gençler hatırlamazlar, biz otuz yıl önce ‘tavukçuluk profesörünü’ TRT’ye genel müdür yapmış bir milletiz!

(...)

Kızmayalım, çünkü bu rektörlerin hepsi çok Atatürkçü insanlardır. Öyle olmasalar zaten rektör olamazlardı.

(...)

Kızacak bir şey yok, çünkü Türkiye’de üniversitelerin görevi bilim üretmek ve bunu öğrencilerine de aktarmak değil, Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı genç kuşaklar yetiştirmek, çıkıntılık eden profesörleri de ya kapının önüne koymak, ya da çoluk çocuğa gaz verip arabasının lastiklerini patlattırmaktır!

O zaman da rektör olmak için uluslararası bilimsel yayın şartı aranmaz, çünkü Atatürkçü olmak gerekli ve yeterli sayılır (öhö, ‘necessary and sufficient’ diyorlar hani, profesör anlar)... Rektör dediğinin ilimle bilimle ne ilgisi var, rektörün işi üniversiteyi çekip çevirmek, öğrencilere göz kulak olmak, döner sermayeyi döndürmek, hocaların beleş yurtdışı gezi formlarını onaylamak, biri sıcak, biri zeytinyağlı, biri de tatlı olmak üzere üç kap yemek çıkmasını sağlamak, otoparkı bölüştürmek, saç, tırnak ve etek muayenesi yapmak, kızların açık saçık gezmesini önlemek, buna karşılık başörtülü kovalamak, sigara içenlerin kulağını çekmek, falan filan.

Bizim, milli bir yaklaşımla, yabancı sermayeye ihtiyacımız olmadığı gibi, profesörlerimizin uluslararası yayın yapmaya da ihtiyaçları yoktur. ‘Otarşi’ politikamıza bir geri dönebilsek, tek parti diktasının ‘devr-i saadeti’ bir geri gelebilse, zaten pis emperyalistlerin kitabına da dergisine de beğenisine de onayına da ihtiyaç kalmayacaktır.

O zaman da bin çiçek açsın, bin yeni yüksek lise açılsın: Emre Aköz’ün hatırlattığı gibi taşra illerinde kiralar artsın, üniversitelerin kapılarında ilkokullarda olduğu gibi simitçiler, macuncular, gofretçiler, pamuk helvacılar, iyi sucular çoğalsın, esnafın da yüzü gülsün!

Akşam, 6.12.2006

Engin ARDIÇ

07.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Kemalizm maskesi

  Riyakârlık ve kahramanlık

  Purofüsür


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004