Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

ABD’li ressamın cami hayranlığı

Adana Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği Altın Koza 13 Kare Uluslararası Sanat Festivali kapsamında sergi açmak için bu şehre gelen ABD’li ressam, Türkiye’ye hayran kaldığını, özellikle cami motiflerini çok beğendiğini söyledi.

Festivalin ikinci gününde açılışı yapılan Uluslararası Karma Resim Sergisi’ne katılan ve ABD’nin Adana Konsolosu Eric Green’in elinden teşekkür belgesi alan ressam Laura Leiden, Türkiye’ye geldiğinde İstanbul’da iki gün konakladığını ve burada camileri gezme fırsatı bulduğunu anlattı.

Leiden, özellikle tarihi camilerdeki mimarinin etkileyici olduğunu, ülkesine dönünce cami resimleri üzerine çalışmalar yapacağını açıkladı.

“Çok etkilendim”

Cami resimleri üzerine çalışma yaparken yanlış motifler kullanmamak için gezi sırasında camilerin iç ve dış cepheleri ile ibadet edenlerin fotoğraflarını çektiğini ifade eden Leiden, şunları kaydetti:

“İlk kez çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede sergi açtım. Türkiye’yi görmeyenlerin aklında oluşan önyargının tamamen yersiz olduğunu anladım. Türkiye’ye ayak bastığım andan itibaren herkes çok sıcak ve samimi yaklaşım sergiledi. Çok iyi karşılandım, böyle bir ortam beklemiyordum. Bu beni çok etkiledi. Ayrıca, gezme fırsatı bulduğum bir kaç günde gördüğüm tarihî yapılar büyüleyici güzellikteydi. Özellikle camiler muhteşem bir mimariye sahip. Ülkeme gidince fotoğraflarımı san'atımla birleştirip tuvale dökeceğim. Camilerde Allah’a ulaşma duygusunu hissettim. Her şey çok güzel ve barış dolu.”

Leiden, daha önce çok sayıda ülkede sergi açtığını ve karma resim sergilerine katıldığını, ancak, bu ülkeler arasında Türkiye’nin farklı bir yeri olduğunu belirtti.

09.12.2006


 

Anadolu kültürü Avrupa turunda

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yurt dışında Türkiye ve Türk kültürünü tanıtacak 3 sergi düzenlenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Anadolu ve Türk kültürünün farklı ve ilginç yönlerini gözler önüne serecek olan sergiler, Hollanda, Almanya ve İtalya’da gerçekleştirilecek.

Sergilerden ilki “İstanbul: Şehir ve Sultan” adıyla 14 Aralık 2006-15 Nisan 2007 tarihleri arasında Hollanda’nın başşehri Amsterdam’da düzenlenecek. Serginin açılışı, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve Hollanda Kraliçesi Beatrix’in katılımıyla yapılacak.

Sergide, İstanbul’daki önemli müzelerden toplanan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş dönemi toplumunun saray hayatı, geleneksel el san'atları, dini kuruluşlar ve evlerinin iç dekorasyonunu konu alan 227 adet eser yer alacak.

09.12.2006


 

İtalya ve Almanya’daki sergiler

İkinci sergi ise İtalya ile diplomatik ilişkilerin 150. yılı kutlamaları çerçevesinde 10 Ocak-31 Mart 2007 tarihleri arasında “Türkiye: 7000 Yıllık Tarih” adıyla İtalya’nın başkenti Roma’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenecek.

Sergide, yine İstanbul ve Ankara’daki önemli müzelerden seçilen ve Anadolu’nun arkeolojik dönemlerini temsil eden 43 eser meraklılarına sunulacak.

Son sergi ise Almanya’nın Baden-Württemberg Karlsruhe Eyalet Müzesi’nde “12 Bin Yıl Önce Anadolu: İnsanlık Tarihinin En Eski Anıtları” adıyla, 20 Ocak-18 Haziran 2007 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Sergide 387 eser yer alacak.

09.12.2006


 

Trabzon’da “İran minyatür ve el san'atları sergisi”

İran’ın Trabzon Başkonsolosluğu’nca düzenlenen “İran Minyatür ve El San'atları Sergisi” açıldı. Trabzon Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’ndeki serginin açılışına, Trabzon Vali Yardımcısı Vural Demirtaş, İran’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Ferhat Palizdar, İran’ın Trabzon Başkonsolos Vekili Mehdi Marzdar, Rusya Federasyonu Başkonsolosluğu’ndan Konsolos Oleg Loginov ile davetliler katıldı.

Vural Demirtaş, açılışta yaptığı konuşmada, İran ve Türkiye’nin Kasr-ı Şirin Antlaşması’ndan bu yana sınırları değişmeyen iki dost ve komşu ülke olduğunu söyledi.

İran’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Ferhat Palizdar ise kültürel faaliyetlerin Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için önemli bir adım olduğunu bildirdi.

İran’ın tarihini ve güzelliklerini duymanın yanında görmek de gerektiğini ifade eden Palizdar, “O güzelliklerimizden bazılarını bu sergide görmek mümkündür. Ben, serginin oluşumunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

İranlı ressamlar tarafından yapılan tablo ve el sanatlarından oluşan yaklaşık 350 eserin yer aldığı sergi, 11 Aralık Pazartesi gününe dek ziyarete açık kalacak.

09.12.2006


 

Yeni 12 Eylül filmleri çekilmesin

Artvin tarihinde ilk kez bir filmin galasına ev sahipliği yaptı. ‘Eve Dönüş’ adlı filmin yazarı ve yönetmeni Ömer Uğur, filmin galasında yaptığı konuşmada, “Umarım sinemacılar böyle dönemleri eleştiren filmler yapmaz” dedi. Artvin tarihinde ilk kez bir filmin galasına ev sahipliği yaparken, Vizyon Sinema Salonu’ndaki “Eve dönüş” adlı film yoğun ilgi gördü. 3 Kasım’da vizyona giren ve bugüne kadar yaklaşık 250 bin seyirciye ulaşan “Eve Dönüş” filmi İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra Artvinlilerle buluştu.

12 Eylül 1980 döneminde yapılan askeri darbe sonucu bir işçinin görmüş olduğu işkenceleri anlatan Eve Dönüş filminin Artvin’deki galasına başrol oyuncusu Mehmet Ali Alabora ve filmin Yönetmeni Ömer Uğur katıldı.

Filmle ilgili soruları cevaplayan yönetmen Ömer Uğur, 12 Eylül döneminde ülke üzerinden geçen silindirlerin yaptığı etkilerin filmde anlatıldığını söyledi. Filmde sıradan bir kişinin 12 Eylül döneminde başından geçen olayların ele alındığını ifade eden Uğur, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın derseniz o yılan bir gün size dokunurun hikayesini yaptık.” dedi.

Filmle birlikte 12 Eylül dönemini tekrar tartışmaya açtıklarını anlatan Uğur, bundan sonraki hedeflerinin arasında bulunan Eşber Yağmurdereli’nin ‘Akrep’ adlı oyunun film çekimlerine başlayacaklarını belirtti.

Filmin ardından sahneye çıkarak bir konuşma yapan yönetmen Ömer Uğur, “Bundan sonraki yıllarda umarım sinemacılar 12 Eylül dönemlerini eleştiren filmler yapmazlar. Umarız bu ülkenin halkı bir daha böyle bir uygulamayla karşı karşıya kalmazlar. Ben sadece o dönemi yaşayan birisi olarak çektiğim filmle bir kesit sunmaya çalıştım. Filmde anlatılanların eksiği vardır fazlası yoktur.” diye konuştu.

“FİLMDE ANLATILANLARIN

EKSİĞİ VARDIR FAZLASI YOKTUR”

Seyirci profilini değerlendiren Yönetmen Uğur, “İstanbul seyircisi filmi film olarak izlemez. Filme nasıl yapılmış diye bakar. Ankara seyircisi biraz resmidir. Onlar da acaba yine ne hinlik yapıyorlar. Nereye vurmak istiyorlar diye bakarlar. Artvin seyircisini ise ben çok samimim buldum. Filmin ortalık yerinde bağırdılar. Filmin sonunda da aklına yatmayan yerlerini eleştirdiler.” dedi.

Uğur, gala için Artvin’i, 12 Eylül döneminden çok etkilenmiş bir şehir olduğu için seçtiğini dile getirdi. Filmin başrol oyuncusu Mehmet Ali Alabora da, 12 Eylül döneminin halen devam ettiğini iddia ederek, “1982 Anayasası yürürlükte kaldığı müddetçe 12 Eylül devam edecektir.” ifadesini kullandı. 12 Eylül 1980 dönemini yaşamadığını ifade eden oyuncu Alabora, “12 Eylül’ü yaşamaya gerek yok. Bugün yaşadığımız hayatın içinde zaten 12 Eylül var. O güne dair bire bir hatıralarım olmasa da ailemin yaşadığı ya da toplumsal olarak yaşadığımız olaylar benim 12 Eylül’le ilişkimin olduğunu gösteriyor. Zaten filmin senaryosundan da çok etkilendiğim için rolü kabul ettim.” diye konuştu.

09.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004