Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Onlarla uzlaşılmaz

Ahmet Altan, internet sitesi ‘gazetem.net’teki “Hadi Kemalist Olalım” başlıklı yazısında şöyle diyor: “Yeni bir döneme geçerken kavgayı uzatmaya da gerek yok. Onların dediğini yapalım. Biz de Kemalist olalım. Mehmet Altan geçenlerde yazdı. Basit bir şartımız var. Kemalizm’in altı okundan ‘devletçiliği’ çıkartalım yerine ‘demokrasiyi’ koyalım. (...)”

Ahmet Altan’ın bu teklifi yeterli olur mu? Yani altı ok’tan ‘devletçilik’ ilkesinin çıkartılıp yerine ‘demokrasi’nin konulması, bir demokratın, Atatürkçü olması için yeterli şart mıdır?

Bence değil. Sebebini anlatayım.

Altı ok hangi ilkelerden oluşuyor? Hatırlayalım: “Cumhuriyetçilik, laiklik, devletçilik, milliyetçilik, halkçılık, devrimcilik...”

* ‘Cumhuriyetçilik’ konusunda tartışma yok. Herkes hemfikir. Kimse padişahlıkla, monarşiyle filan yönetilmek istemiyor. Zaten durum böyle olduğu için de “Ben demokrat değilim, cumhuriyetçiyim” diyenler kavramsal açıdan saçmalıyor. (Evet, kavramsal açıdan saçmalıyorlar ama pratikte söyledikleri şu: “İşime gelmiyorsa demokrasiden vazgeçerim.”)

* Gelelim ‘laikliğe’... Bu konuda gayet geniş bir uzlaşma var ama sadece ‘kelime’ düzeyinde. Mesela benim laiklik anlayışım açısından türbanlı bir kızın üniversiteye gitmesinde hiçbir sakınca yok. Tam tersine gitmemesi, eğitim hakkının engellenmesidir. (...)

* ‘Milliyetçilik’... Bu ilke söz konusu olduğunda da, “hangi milliyetçilik” diye sormak gerekiyor. Ilımlı, yumuşak, hoşgörülü, kucaklayıcı bir milliyetçilik mi?... Yoksa Ceza Kanunu’ndaki 301’inci madde gibi çağın gerisinde kalmış, tuhaf yorumlara yol açan, kafatasçılığa varan ya da 27 Nisan bildirisindeki gibi, “Ne mutlu Türküm diyene” demeyenleri “düşman” ilan eden, milleti “kitlesel karşı koyma refleksi göstermeye” çağıran dayatmacı, ayrımcı, kavgacı bir milliyetçilik mi?

(...)

* Son olarak ‘halkçılık’ ilkesi... “Efendim, halkçılık, halkı sevmektir” türü ancak çocukları kandıracak aptalca laf oyunlarını geçelim. Seçimlerde İstanbul 2’nci bölgeden bağımsız aday olan ancak kazanamayan Prof. Baskın Oran, geçen gün Altı Ok’u ele alan makalesinde şöyle yazıyordu: “Sakın ola başka bir şey sanmayın... ‘İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz’ deyip emeğin örgütlenmesini yasaklamış ilkedir.” (Radikal2, 5 Ağustos)

Özetle... Sadece ‘devletçilik’ ilkesini kaldırıp yerine ‘demokrasi’ ilkesini koymak, bir demokratın Kemalist olmasına yetmez. Gerekli şarttır ama yeterli değildir.

Gördüğünüz gibi ‘cumhuriyetçilik’ haricindeki ilkelerde de ciddi sorunlar var.

Hatta ‘cumhuriyetçiliğin’ uygulanış biçimi de bir sürü dert açıyor başımıza. Mesela cumhuriyetin şu anda geçerli olan ‘vatandaşlık’ kavramını esaslı biçimde yeniden ele almak gerekiyor. (Bir ara o konuya da gireriz. Henüz yeteri kadar halka yansımamış ama akademisyenler arasında hararetle tartışılan çok ilginç meseleler bulunuyor.)

Özetin özeti: “Atın devletçiliği, alın demokrasiyi; uzlaşalım” pazarlığında ben yokum.

Sabah, 7 Ağustos 2007

Emre AKÖZ

08.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Bu manzara bazılarını korkuttu...

  Asker abiler kızar sonra!

  Demokrasi satmıyor, silâh verelim

  Hani iki Türkiye vardı?

  Onlarla uzlaşılmaz


 Son Dakika Haberleri