Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

İnsanlar kaç sınıf?



Dünyada dört türlü insan vardır.

Bunlardan birincisi Allah’ın ilim ve mal verdiği kimselerdir. Bunlar ilimlerini de, mallarını da Allah’tan bilir ve her şeyden önce O’na saygı duyar, isyan etmezler. Hak ve hukuku gözetir, kimseye haksızlık yapmazlar. Böyleleri, insanların en üstünü, en değerlisi; derecesi en yüksek olanlardır.

İkinci sınıf kimselerin ne ilimleri, ne de malları vardır. Ama niyetleri temiz ve sadıktır. “Allah bana da ilim, mal mülk verseydi ben de falan kimse gibi hizmet için didinir, hayır yapardım” derler. Niyetleriyle birinci sınıftakiler gibi sevap kazanırlar.

Üçüncü sınıf kimseler de Allah’ın mal verdiği, fakat ilim vermediği kimselerdir. Böyleleri o malda Allah’ın bir hakkı olduğunu düşünmez, herşeyi Karun gibi kendilerinden bilir, helâl haram demeden har vurup harman savurur; akraba, fakir fukara hakkını gözetmezler. İşte böyle insanlar en kötü durumdadırlar.

Dördüncü sınıf insan da, Allah’ın ilim de, mal da vermediği, hiçbir şeyi olmayan kimsedir. Üçüncü kişiye özenip, “Keşke benim de malım olsaydı da falan kimse gibi harcasaydım” der. Üçüncü kişiyle aynı günahı kazanır.

Bu dört türlü insan örneğini Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde anlatıyor.1

Görüldüğü gibi birinci sınıf insan kendisine ihsan edilen ilim ve malın hakkını vermekte, sevap kazanmakta, sahip olduklarıyla hem dünya, hem de ahiretine yatırım yapmaktadır.

İkinci sınıf insan ilme de, mala da sahip olmadığı halde birinci kimseye özendiği, onun gibi olmak istediği için sırf niyeti sebebiyle onun kadar sevap kazanmaktadır.

Demek niyet çok önemli. Hatta Peygamberimiz (asm), “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır”2 buyurmak sûretiyle niyetinin amelinden önde gittiğine dikkat çekmektedirler.

Üçüncü sınıf insana Allah ilim vermemiş, ama mal vermiştir. Bu adam malını helâla harama dikkat etmeksizin şuursuzca, nefsî arzuları istikametinde harcamaktadır. Her şey gibi malın da Allah’ın bir emaneti, ihsanı olduğunu düşünmemekte, dolayısıyla onunla hayır yapma, Allah rızasını kazanma gibi bir endişe duymamaktadır. Bu insan Allah’tan korkmaz; akrabayı, fakir fukarayı düşünmez. Vur patlasın, çal oynasın kabilinden bir hayat sürer. Böyle insanın durumu kötüdür.

Dördüncü sınıf insan da malı mülkü olmadığı için sırf özenti ve niyeti sebebiyle üçüncü adamın günahı kadar günah kazanmaktadır.

Demek nimetler hakkı verilirse güzel. İmkânı olmayanlar da niyetleri sebebiyle aynı sevabı kazanabiliyorlar. Şerde de durum aynı.

Dipnotlar:

1- Riyâzü’s-Sâlihîn Terc, 1: 579.

2- Kenzü’l-Ummal, 3:419.

21.10.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.10.2007) - Yapılmayanı söylemek

  (19.10.2007) - Faydalının peşinde olmak

  (18.10.2007) - İlmin izzeti

  (17.10.2007) - İlim uğruna

  (16.10.2007) - İşte tevekkül!

  (15.10.2007) - Tırmanan terör ve çözüm

  (14.10.2007) - Buruksu sevinçler

  (13.10.2007) - Bayramı bayram yapma

  (12.10.2007) - Bayram sevinci

  (11.10.2007) - “Barış İslâmla gelir”

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri