Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Din-bilim sentezine büyük ödül

Bediüzzaman’ın bir asır önce hedeflediği din ve fen ilimlerinin bir arada okutulacağı bir okul kurma projesinin benzerini savunan Polonyalı Profesör Michael Heller, 1.6 milyon dolar tutarında Templeton Ödülüne lâyık görüldü.

New York Times’in haberine göre dünyanın en büyük bilim ödüllerinden biri olan 1.6 milyon dolar tutarındaki Templeton Ödülü’nün, geçtiğimiz hafta içinde 72 yaşındaki Katolik rahip, kozmolog ve felsefeci olan Michael Heller’a verilmesi kararlaştırıldı. Heller hayatını “Kâinatın bir yaratıcısı ve sebebi var mı?” gibi sorulara verilecek mantıklı cevaplar arayarak geçiren bir din ve bilim adamı olarak biliniyor. Büyük ödülün sahibi Heller, bilim ve dinin varlığı anlamada iki ön şart olduğunu düşünüyor.

John Templeton Vakfı, her sene bilim ve din alanında sorulan “büyük sorulara” verilecek mantıklı cevapların bulunması çalışmalarını teşvik etmek için Templeton Ödülü’nü veriyor. Polonyalı Rahip bilim adamı Heller da insanlığı ilgilendiren en önemli konularda yaptığı geniş ve önemli açılımlarla bu ödüle lâyık görüldü.

New York Times’in haberine göre, Profesör Heller’in kariyeri bilimsel dünya anlayışı ile Allah’ın yaratışının bilinmeyen boyutları arasında bir uzlaşı aramaya adanmış durumda. Heller bu çalışmalarını, Allah’ın varlığını sadece bilimin açıklayamadığı noktalarda devreye geçiren yaklaşıma karşı bir duruş olarak nitelendiriyor. Bir telefon röportajında görüşlerini açıklayan Profesör Heller, “Ben hayatım boyunca hep en önemli konularla uğraşmak istemişimdir. Ve soruyorum, din ve bilimden daha önemli ne olabilir? Bilim bize bilgiyi sunar, din ise bu bilginin ne anlama geldiğini yani mânâyı verir. Bu ikisi varlığı anlamanın ön şartlarıdır.” dedi.

Heller şöyle devam etti: “Kâinatın yaratılış sebebini sorguladığımız zaman, aynı zamanda matematik kurallarının da sebeplerini sorgulamak zorundayız. Bunu yaptığımızda da tekrar Allah’ın kâinat hakkındaki düşüncesine varıyoruz. Asıl soru ise ortaya çıkıyor; hiçbir şey olmamaktansa neden bir şeyler var? Bu soruyu sorduğumuzda tüm diğer sebepler gibi bir sebebi sorgulamış olmuyoruz. Bilakis bütün muhtemel sebeplerin kökünü sorgulamış oluyoruz. Bilim denen şey ise; insan zihninin, Allah’ın tasarımını okuyabilmek amacıyla, şu dünyanın etrafında olup bitenleri sorgulama yolunda kolektif bir çabadan başka birşey değildir.”

Profesör Heller ödülünü 7 Mayıs tarihinde Londra’da Buckingham Sarayı’nda yapılacak özel bir törenle Edinburgh Dükü Prens Philip’in elinden alacak.

DİN İLE FEN BİRLİKTE OKUTULACAK

New York Times’in AP’ye dayandırdığı haberine göre Profesör Heller, kendisine lâyık görülen 1.6 milyon dolar tutarındaki devasa ödülü, Jagiellonian Üniversitesi ile Papalık İlâhiyat Akademisi’nin ortak bir çalışması olarak düşünülen “din ve bilim çalışmalarının bir arada yürütüleceği” ve Polonya’nın Krakov şehrinde kurulacak bir araştırma merkezi için harcayacak. Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî de “Vicdanın ziyası, ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder. (Vicdanın ışığı din ilimleridir. Aklın nuru çağdaş bilimdir. İkisinin bir araya gelmesiyle hakikat ortaya çıkar)” diyerek bilim ve din ilimlerinin bir arada okutulması gerektiğini düşünmekteydi. Nursî bu sebeple Medreset’üz-Zehra adında bir okul kurulmasını arzuluyordu. Nursî’ye göre Medreset’üz-Zehra iki kampüslü bir üniversite olacaktı. Birincisinde dinî bilimler, felsefe, mantık, edebiyat gibi ilimler öğretilecekti. Diğerinde ise tabii bilimler; yani mühendislik, tıp, fizik, kimya v.b. Ancak dinî bilimler gören öğrenciler, aynı zamanda fen bilimleri derslerini görmek zorunda olacaklardı. Keza fen bilimleri eğitimi gören gençler de dinî bilgiler de okuyacaklardı.

Profesör Heller kimdir?

Profesör Heller 1936 yılında Polonya’nın Tarnow şehrinde beş çocuklu dindar bir ailede dünyaya gelmiştir. Annesi öğretmen, babası da mekanik ve elektrik mühendisi olan Heller, 1939 yılında Nazi işgalinden önce Rusya’ya kaçtı. Ertesi sene Polonya’ya geri dönüşünde, komünist yönetimin din ve bilim adamlarını baskı altına aldığı bir dönemde Heller, Katolik kilisesine sığınarak bilimsel çalışmalar yapma imkânı buldu.

23 yaşında rahip olan Heller, daha sonra yeniden akademik çalışmalar yapmak üzere üniversiteye döndü. Kozmoloji ve Felsefe dallarında da doktora sahibi olan Rahip Profesör Heller, halen Krakov’daki Papalık İlâhiyat Akademisi’nde felsefe bölümünde akademik çalışmalarına devam ediyor.

Umut Yavuz / İSTANBUL

17.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Başörtüsü karşı devrim simgesi

  Dâvâ, evrensel standartlara aykırı

  Güzel: Dâvânın izahı yok

  Perinçek sevindi: Gecikmiş bir dâvâ

  Bildt: Astronomik derecede tuhaf

  AB sürecine darbe vurur

  Aydın: Ben hep laik sistemi savundum

  Erdoğan: Dar ve sığ görüşler

  Şahin: Siyaset sandıkta başlar, sandıkta biter

  Komisyon, dokunulmazlıkları görüşecek

  Sınır ötesi operasyon Meclis gündeminde

  Ölümüne yarış: 3 ölü 5 yaralı

  Yasakçı demokrasi anlayışı kabak tadı verdi

  Yoksulluğun haritasını çıkardılar

  Din-bilim sentezine büyük ödül

  KPDS’ye başvurular bugün başlıyor

  Dershanelere her yıl 10 milyar dolar


 Son Dakika Haberleri