16 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Faruk ÇAKIR

Çay işi hara hura


A+ | A-

Tarım sektörünün her bölümünün kendisine has sıkıntıları var. Bunun sebebi de uzun yıllardan beri bu sektörün ‘üvey evlât’ muamelesi görmesidir. ‘Sanayi ülkesi olacağız’ diye tarımı el birliğiyle öldürdük. Şimdi de ‘kendi ayağına kurşun sıkan’ kişi gibi ağlaşıyoruz...

Sıkıntı yaşayanlar arasında çay üreticileri de var. ‘Çay üreticisi’ bir aileye mensup olduğumuzdan dolayı bu sıkıntıları kısmen yaşıyor, kısmen de yaşayanlardan dinliyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ‘yıllık iznimizin bir bölümünü’ Çayeli, Senoz Vadisindeki köyümüzde geçiriyoruz. Dolayısı ile çay üreticilerinin sıkıntılarına da bizzat şahit oluyoruz.

Çay üreticilerinin en önemli sıkıntısı, ürettiği çayı satma noktasında çektiği sıkıntıdır. Bunun sebebi de, devletin uyguladığı ‘kota’dır. Devlet, çay üreticisinin ürettiği çayın tamamını satın almıyor. Üreticiler, belli bir miktarı devlete sattıktan sonra kalanını ‘özel sektör’e satmak durumunda. Problem de bu noktada başlıyor: Özel sektör tamamen keyfi davranarak üreticiyi mağdur edebiliyor ve bunun bir müeyyidesi yok! Her sahada özel sektör ‘iyi’ neticeler verirken, çay sektörü noktasında sıkıntılara sebep oluyor.

Hemen ifade edelim ki bu durum sadece bu yılın problemi değil, geçmiş yıllarda da benzer sıkıntılar yaşandı. Çok sayıda üretici, yaş çayını özel sektöre sattığı halde parasını alamadı ve hâlâ da alabilmiş değil. Üreticinin derdini anlatabileceği ve çare bulabileceği bir yer de yok.

Bugüne gelirsek: Genel anlamıyla köyler göç sebebiyle boşaldığı için yaş çay toplama konusunda ‘işçi’ sıkıntısı çekiliyor. Çoğu üretici, Gürcistan’dan gelen işçileri çay toplama işinde çalıştırıyor. Türkiye’de işsizlik had safhada olduğu halde çay üretiminde yerli işçi yerine ‘yabancı’ işçi kullanılıyor olması da garip bir durum. Gerçi bu durum üreticinin menfaatine, çünkü ‘yerli’ işçiler daha fazla yevmiye ile çalışırken, ‘yabancı’ işçiler daha az para karşılığı çalışıyorlar. Fakat uzun dönemde bunun nasıl bir netice doğuracağını şimdiden tahmin etmek zor.

Yaş çayın tonu için devletin tesbit ettiği fiyat, yan ödemelerle birlikte ortalama olarak 1.000 (bin) TL civarında. Özel sektör ‘peşin’ para ile yaş çay satın alıyor, ama bunun için üreticiye bir ton için 700 (yediyüz) TL veriyor. Bu miktar, devletin ödeyeceği ‘yan ödemeler’le 800 TL’nin biraz üzerine çıkıyor. Neticede vatandaş peşin para almış oluyor, ama ürününü ucuza satmış oluyor.

Üretici noktasındaki bir sıkıntı da, devlet ve özel sökter arasında sıkışmış olması. Üretici, önceden belirlenmiş ‘kota’ miktarı ürününü devlete (ÇAYKUR’a) sattıktan sonra kalanını özel sektöre satmak mecburiyetinde. Başka şansı yok, çünkü bugün toplanan çayın bir ya da iki gün içinde fabrikaya ulaştırılması şart. Bekletme, depolama, biriktirme imkânı yok. İşte bu mecbur kalma hali, üreticinin özel sektör elinde bir bakıma ‘oyuncak’ olmasını netice veriyor.

Meselâ, özel sektör bu yılın Haziran ayında yaş çayın tonuna 800 TL peşin para verirken, bir hafta önce 750 TL veriyordu. Bugün ise daha da indirim yaparak 700 TL veriyor.

Az çok her şeyin fiyatının arttığı bir Türkiye’de yaş çay fiyatının düşmesi üretici açısından kabul edilebilir bir durum mudur? Buna rağmen üretici özel sektörden yine de memnun! Çünkü çaresiz! “Ya özel sektör hiç çay almasa ne yapardık?” diyor. Bu durum çaresizliğin ikna edici bir delili değil midir?

Ormancık Köyünde çay üretimi yapan komşumuz Hamit Amca durumu şöyle özetliyor: “Çay işi hara hura.”

16.08.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.08.2010) - Kendimizi tanıyabilsek

  (11.08.2010) - Çözüm cesarettedir

  (08.08.2010) - Kendimizi tanıyabilsek

  (04.08.2010) - Hangisi suç?

  (03.08.2010) - Bize de bir Nekkaz lâzım!

  (02.08.2010) - Darbeciler korunmasın ve korumasın!

  (01.08.2010) - ‘Duman’a hayır, ‘alkol’e evet mi?

  (31.07.2010) - Hidayet yolculuğu

  (30.07.2010) - Sorumluluk hepimizde

  (27.07.2010) - Aynı hata, farklı tepki


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.