12 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali Rıza AYDIN

Mağfiretin mevsimi


A+ | A-

K

avuştuk Ramazana, şükür Elhamdülillâh…

Nâr, dışarıda yakarken, kalplere nûr olacak. Ağustos’un hararetli günlerine geldi bu yıl Ramazan. Allah’ın rızası için, emrine âmâde insan. Çünkü, O diliyor, O istiyor; bize ihsan ediyor.

İslâm’ın beş şartının başta gelenlerinden biri, bu ayda oruç tutmak. “Oruç tutmak” olarak iştihar bulan bu ibadette “tutulan” kim acaba? Her hâlde tutulan, bizler olsak gerektir! Çünkü:

Oruç tutmak için ağzı tutmak, burnu tutmak, eli tutmak, dili tutmak, gözü tutmak, kulağı tutmak, çeneyi tutmak, ayağı tutmak, öfkeyi tutmak, hayali tutmak, şehveti tutmak ve… nefsin dizginlerini sımsıkı tutmak gerekir. Bundan sonra, oruç tutmuş olunur.

Hadis-i şerifte, şeytanların zincire vurulduğu ifade ediliyor. Allahü Zülcelâl, bizim için, madem şeytanı zincire vuruyor; biz de O’nun emri hakkına bütün duygularımızı ve lâtifelerimizi had altına almalıyız, değil mi? Hadisin devamında ise, her gece bir nidâ edicinin şöyle seslendiği bildiriliyor: “Ey hayırları arayan, hayra yönel! Ey şerleri arzulayan, vaz geç.” 1

Demek Rabbim, bize meydan açıyor, rahmetini saçıyor.

Bugünlerde dünyada, binlerce sevap seli; rahmet ise, sağanak… Mevlâ’nın merhamet eli insanlığı kuşatmış; bunları fark etmeli.

Gece gündüz emek verip büryan olan yürekler maksadına varmalı, murâdına ermeli.

Murâd: Cenâb-ı Hakkın marziyâtı, O'nun rızası. Çünkü Ramazan, rahmet ayıdır, mağfiret ve bağışlanma ayıdır.

Evet, “Bağışlanma ayı”dır!

Efendimiz (asm): “Üzerinden Ramazan gelip geçtiği hâlde günahları bağışlanmayan kişinin burnu yere sürtülsün” 2 diyor. Böyle bir kişiyi, böyle bir mü’mini; dolayısıyla böyle bir ziyanı, asla makul görmüyor! Şu hâlde, bize durmak yakışmaz.

Ramazan ayının yüksek faziletinden, büyük sevaplarından başka; bu ayda tutulacak orucun mü’mine kazandırdıkları, saymakla bitmez. Meselâ:

Bu ayda, Cenâb-ı Hakk’ın rububiyeti daha çok tecelli eder ve bu, daha çok fark edilir. İnsan, diğer zamanlarda burnundan gelesiye yeyip içtiği ve bol oluşundan dolayı varlığını bile hissedemediği nimetleri yiyemeyince, içemeyince kıymetini idrak eder, Rezzak’ına şükreder. Zenginler, şefkat ve merhamet duygularının galeyana gelmesi neticesinde zekâtlarıyla, fıtırlarıyla, sadakalarıyla, iftarlarıyla, ikramlarıyla fukaranın yardımına koşarlar. Her türlü ezaya, cezaya karşı direnen ve Rablık dâvâsı peşinde koşan nefis, oruca, karşı koyamaz; Rabbü’l-Âlemîn’in kudret ve azametini kabullenir: “Sen benim Rabb-i Rahîm’imsin; ben Senin âciz bir abdinim” 3 der. Oruç, perhiz olur, ilâç olur insana; on bir ay harıl harıl çalışan mide ve midenin tahrik ettiği azalar şöyle bir “Ooh” der, dinlenir.

Âlemi nûrlandıran Kur’ân-ı Hakîm’in bu ayda nazil olmaya başlaması ve insanların onunla tanışması ve onula amel eden mü’minlerin Ramazan-ı Şerif’te Kur’ânî bir ahlâka bürünmeleri ise, kâinat vüs’atinde bir olay! Bakınız, Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delili olarak Kur’ân’ın indirildiği saydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.”4

Dahası, bir ayın bir gününde, bir ömrü kazanmak mümkün. Kadir bilen Mevlâ’mız, “Kadir Gecesi”ni ihsan etmiş ümmete. Âkıl olan her insan O'nu arar, O'na kanar, O'na yanar bu gece…

Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm: “Ramazan ayına bu ismin verilmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir”5 buyuruyor.

Ne büyük devlet!

Ey Rabbimiz! Bütün ümmeti, bu ayın feyiz ve bereketinden, rahmet ve mağfiretinden istifade edenlerden; hasenâta muvaffak olanlardan eyle.

Allah’ım! Şehr-i Ramazan hürmetine, Ramazanda nâzil olan Kur’ân hürmetine, Kur’ân’ın muallimi Habibin hürmetine bizleri, günahları yanıp eriyen kullarından eyle… Âmin.

Dipnotlar:

1- Câmiü’s-Sağîr, 3: 1048 (Taberânî, Siyam, 59).

2- A.g.e., 1044 (Müsned, 2:204).

3- Said Nursî, Mektubat (yt), 686.

4- Bakara Sûresi, 185.

5- Câmiü’s-Sağîr, 2: 671 (Muhammed bin Mansur’dan).

12.08.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.08.2010) - "Biz abi değil miyiz?"

  (29.07.2010) - Kitaro’nun ruh hâli!

  (15.07.2010) - Nûr içinde yatanlar!

  (08.07.2010) - HİZMETİNE ŞAHİDİM!

  (01.07.2010) - Gizli aşk bu…

  (17.06.2010) - Müslümanlaştırmak!

  (10.06.2010) - Akıl, insanın mihengi

  (03.06.2010) - Hizmetlerin sosyal yönü

  (27.05.2010) - Dirlik, birlikle olur!

  (20.05.2010) - Buz gibi sular ne güzel çağlar


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.