Manasını deruhte ettiği müddetçe sınırı olmayan bir mekân; Medrese-i Nuriye, Medrese-i Seyyare, Medrese-i Yusufiye.

Manası doğrultusunda istifade edilen bir kurum.

…

Dershaneye gelir akın akın talipliler, talep edenler; iman hakikatlerini ders almak, Sünnet-i Seniyye ile ihya olmak isteyenler, tahassüngâh-ı ahirzamanı taharri edenler..

Hakikî kardeşlik bağlarıyla bağlanacak kardeş arayanlar, Dünyanın dar zindanlarında boğulmaktan kurtulup, ahiretin geniş ufuklarını birlikte tefekkür edecek muhabbet ehli özlemi çekenler..

…

Evden Dershaneye Hicret

Dünya rahatının rahatsız ettiği; nefis esaretinden kurtulmak isteyenler için bir tahassüngâh. Ahirzamanın zulümatlı emvacından halas isteyenlere bir sahil-i selâmet. Her bir dershane ahirzaman sahilinde bir fener. Hem fert fert, hem fevc fevc dahil olur insanlar o Nurlar’ın sakin ve sükûnetli diyarına..

…

Evde pişen enfes yemekleri ve nefsini terk edip, dershaneye gelip ruhunu doyurmaya öncelik verenlere ne mutlu. Ruhlarını doyururken, dershane hususiyetinin devamiyeti için bir çorbayla iktifa edenlere ne mutlu. Dershanede pişen makarna ve melemeni dışarıdaki kebaplara tercih edenlere ne mutlu. Evdeki hâkimlik rahatını terk edip dershanede hadim olanlara ne mutlu.

Orasının mana ve mahiyetine halel vermemek için oraya farklı niyetlerle gitmemek hassasiyetinde olanlara ne mutlu. Şahsî işleri için bulunduğu mahalde, dershaneyi şahsî işlerime alet etmeyeyim diye otel odasını medrese-i nuriyenin bir şubesi yapanlara ne mutlu.

Zübeyir Abi gibi: Dershane sessiz kalmasın diye; dershanede muntazır ervaha Risale-i Nur okuyan fedakârlara ne mutlu!

Oradaki ilim meclislerinde nur var. Nur yağıyor oralara ve oralardan da âlemlere nur yayılıyor..

Selâm olsun; Âlem-i İslâm Merkezleri olan Dershane-i Nuriyeleri talebesiz ve derssiz bırakmayanlara ve dershanelerle önlerine aşılmaz engeller çıkınca; evlerinde namazlarını cemaatle kılıp aile fertleriyle Nurlardan her gün ders okuyup evlerini dershaneye çevirenlere.