Haftalar ilerledikçe sinirler geriliyor. Bundan sonraki haftalarda daha da gerilecek. Sükünetini muhafaza edecek olan takımları daha avantajlı olacağını düşünüyorum. G.Saray deplasmanda A.Gücü'ne karşı kazanma zorluğunun da vermiş olduğu stresle böyle bir 90 dakika oynadı. İkinci yarı oyuna giren Hasan Şaş'ta bu durumu açıkça gördük. Top toplayıcı çocukla başlayıp rakip seyirci ve oyuncularla süren didişme ile kendini kırmızı kartla sahanın dışında buldu. Tabi skor olarak geri düşmek ve rakibin gündüz kazanması bu stresi tetikleyen başka faktörlerdi. Bu maçta çokça eleştirdiğimiz Hasan ve Necati maçı çeviren isimler oldu..
Gerets, iki milli maç oynayan Hakan'ı, ilk on birde başlattı. İkinci yarı değiştirilmesini ise eleştirdi. Maçtan sonra çıkarılmayı beklemediğini belirterek bizleri şaşırttı. Verim olarak düşüktü. Milli takımda da pek etkili değildi. Beşiktaşlı yönetici Celal Kolot, "Artık Hakan milli takımı bırakmalı" gibi net bir açıklama yaparak, Hakan'ın tepkisini alan ayrı bir isim oldu..
Her maçtan sonra G.Saray cephesinden ilerleyen haftalarda daha iyi olunacak mesajları veriliyor. G.Saray'ın bu saatten sonra, bu kadro yapısıyla bundan daha iyi olacak hali yok. Bir de buna Gerets'in sürekli kadro değişiklikleri eklenince ortaya çıkacak futbol istikrarı yakalamakta zorlanıyor. Bir futbol adamının şu sözü çok manidardır: "Bana hiç sakatlanmayacak, sürekli formda olacak 11 oyuncu lazım". Böyle bir şeyin olması tabiki mümkün değil. Anlatılmak istenen şu: Başarı için değişiklikleri de başarıya engeldir..
|