Spor medyası, Scolari’sinden Capello’suna kadar dünyada ne kadar ünlü ve isim yapmış hoca varsa, hepsini sırayla F.Bahçe'nin başına getirdi. Sonra kimisinin parası fazla geldi.
Kimisi Türkiye’ye gelmek istemedi. Kimisi de Dünya Kupası’nda yoluna devam edince, futbolculuk hayatı sayısız başarılarla dolu fakat hocalık kariyeri Japonya ile sınırlı "Beyaz Pele" 100. yılında teknik direktör oluverdi. Zico’ya iyi veya kötü çalıştırıcı diyebilmek için kimsenin elinde, grubunda 1 puan almış Japonya milli takımının maçları dışında fazla bir veri mevcut değil. Udinesse’de top oynamasının dışında Avrupa tecrübesi hiç yok. İyimser gözlükle bakarsak, kadroda Brezilyalıların fazla yer alması, kariyerinin başında biri için başarılı olmak zorunda olması, hücum futbolunu sevmesi ve doku uyuşması yakalanabildiği taktirde daha güzel şeylerden konuşabileceğiz. Bütün bunları zaman gösterecek.
Gelecek sezonun 100. yıla denk gelmesi, Avrupa’da başarının fazlaca arzu edilmesi, kaybedilen şampiyonluktan sonra yaşanan hüznün unutturulmasını isteyen taraftarı, medyada dolaşan sükseli isimlerin ardından Zico ile anlaşılması hayal kırıklığına uğrattı. Taraftar sitelerindeki forumlarda herkes ateş püskürüyor. Bu kadar büyük beklentiden sonra çıkan tepki doğal olsa gerek. Bu saatten sonra dağ fare doğurmuş olsa da, değişen bir şey olamayacağına göre, camia ve taraftarın Zico’ya sahip çıkmaktan başka çareleri de görünmüyor.
|