Türkiye, İsviçre ile oynadığı baraj maçı sonrası hem dünya kupasına katılma hakkını elde edememişti, hem de çıkan olayların neticesinde ağır bir fatura ile karşı karşıya kalmıştı. FIFA Disiplin Kurulu, Türkiye'ye 6 maç tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası vererek, bir nevi Avrupa Şampiyonası'na katılma ümitlerimizi mucizelere bırakmıştı.
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve ekibi, FIFA Tahkim Kurulu'na itirazda bulunarak cezanın indirilmesini talep etmişti. Verdiği cezalarda indirime gitme alışkanlığı olmayan FIFA, Türkiye'nin cezasını 3 maça indirerek, büyük bir sürpriz yaptı. Tüm spor kamuoyu Ulusoy ve ekibi ile UEFA'daki temsilcimiz Şenez Erzik'in başarısına alkış tuttu.
Ancak olayın perde arkasında küçük bir ayrıntı gözlerden kaçtı. Son günlerde adı rüşvet skandalıyla anılan ve koltuğu tehlikeye giren FIFA Başkanı Sepp Blatter, adeta oy avcılığına soyundu. 2007 yılında yapılacak FIFA başkanlık seçiminde her oyun büyük önemi olduğunun bilincine varan Blatter, Türkiye'ye de şirin gözükme telaşına düştü.
Kapalı kapılar ardında Sepp Blatter'in Erzik ve Ulusoy ile yaptığı görüşmede seçimi de gündeme getirdiği, destek istediği kulislerde dolaşmaya başladı. Geçen hafta yapılan Futbol Federasyonu Olağan Mali Genel Kurul öncesi muhalif seslerin önüne geçmek isteyen Haluk Ulusoy, ceza indirimi ile güç kazanmayı planladı. Bunda da başarılı oldu.
|