Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Röportaj

Kemal BENEK

Sistem değerlerimizden uzaklaştırıyor

* Sizin pencerenizden eğitim dünyasının problem ve eksiklikleri olarak neler görünüyor?

En önemli sorunlar arasında meslekî, ekonomik, özlük ve demokratik sorunlar geliyor. Yaptığımız araştırmada en fazla meslekî sorunların olduğu ortaya çıktı. Özellikle tayin ve terfilerde yaşanan kayırmacılık öğretmenlerimizin motivasyonunu bozan en büyük sebeplerden biri.

* Kayıt parası tartışmalarını bu yıl da yaşadık. Bu tartışma nasıl son bulabilir?

Sayın Bakan velilere "Kayıt parası vermeyin, isteyeni bana bildirin" diyor, okul idarecilerine de "Başınızın çaresine bakın" diyerek okul idarecileri ile velileri karşı karşıya getirmektedir. Türkiye ayda sadece iç borç faizi olarak 3.1 milyar dolar ödüyor. Okullara eğitim öğretim dönemi başında 5-10 milyar gönderilse bu faizin onda biri bile etmez. Devlet eğitime daha çok bütçe ayırmalı.

* Eğitime katkı payı adı altında para alınıyor, bunların eğitime ne kadar katkısı oluyor?

Telefonda, uçak biletinde, tapuda alınan bu paralar çok ciddi meblağlar oluşturuyor. Millî Eğitim eski Bakanı Hikmet Uluğbay, "Bu paralarla bütçe açığını kapatıyoruz" demişti. Şimdi de aynısı yapılıyor. Bütçe nerede açık veriyorsa orayı yamıyorlar.

* Atanan öğretmen sayısı öğretmen açığını ne kadar kapattı?

Açığı karşılamaktan uzak kaldı. 2004 yılında emekli öğretmen sayısı 21 binlerde tahmin edilmekle birlikte 17 bin 961 öğretmen atanmış. Bakanın dediğine göre 100 bin öğretmen açığı var. Halbuki bazı yerlerde meselâ, Çankaya ilçesinde binlerle ifade edilen öğretmen fazlası var. Subay eşi gibi durumdan gelenler var. Aynı şehrin diğer ilçelerinde meselâ Mamak'ta, Keçiören'de bile dersler boş geçiyor.

* Öğretmen fazlalığı ve açıklığı arasında bir denge oluşturulamıyor mu?

Onu yapamıyorsunuz. Bunun için araya girenler oluyor. Tayin ve atamalarda bunlar etkili oluyor. Öğretmenleri gönderemiyorsunuz.

* Teşvik gibi farklı bir sistem getirilmesinin faydası olmaz mı?

Olabilir. Ödüllendireceksiniz ki gitsin. Doğuda meselâ açık çok fazla. 56. hükümet döneminde tazminat gibi bir şey verildi. Kısa bir süre sonra tekrar verileceği söylendi. Öğretmenler gitti, ama paraları ödenmedi. Gidenler geri döndü.

* Derslik ve okul ihtiyacındaki açıkta durum nedir?

Geçen yıl büyük şehirlerde sınıf mevcudu ortalaması 54'tü. Bu yıl düşse düşse ortalama 50'ye düşecek. AB standardı 20 kişi. Ortalama 25 kişilik sınıflar olsa bile şu anda 150 bin dersliğe ihtiyacımız var.

* Zaman zaman sizinle veya benzer sendikalarla irtibata geçip eğitimle ilgili fikriniz alınıyor mu?

Böyle bir gelenek yok.

* Okullardaki şiddet eğilimlerinin sebebi ne olabilir?

Bugün bir liseye gidin, öğrencilerin tipine bakın, ne konuştuklarına dikkat edin, neyi dert ediyorlar, sıkıntıları hevesleri nedir diye öğrenince bunalıma girer oturursunuz. Medyadaki popçular ve topçulara özeniyorlar. Kız öğrencilerin erkek öğrencilerle olan laçkalaşmış ilişkileri tam bir vehamettir. Üzülüyorum.

* Aileler çok mu ilgisiz?

Öyle değil. Gençler ve çocuklar söyleneni değil yapılanı örnek alıyor. Meselâ baba, "Oğlum sigara içme" diyor ama kendisi içiyor. Çocuk babanın bu nasihatini kaale almaz. Toplumda kimin itibarlı olduğuna bakıyor. Varlıklı ve şöhretli olmanın yeterli olduğunu gözlemliyor. Gençlere bizim değerlerimizi yaşayan bir takım kişilikler sunmalıyız. Maalesef bizi biz yapan değerlerimizden kopmuş bir anlayış yaygın.

* Öğrenci merkezli eğitime geçilmesinin bu tür olumsuzlukları engellemede ne gibi rolü olabilir? Siz nasıl bakıyorsunuz bu değişikliğe?

O da bir safsata. Eğitim sistemimizin içinde bulunduğu sorunların önemli bir bölümü müfredatlardan kaynaklanmaktadır. "Öğretmen merkezli eğitimden, öğrenci merkezli eğitime geçtik" gibi lâf oyunlarına son verilmeli. Biz ne öğretmen ne de öğrenci merkezli eğitimi savunuyoruz. Eğitim, öğrenme merkezli olmalıdır.

* Eğitim dünyasında bitmeyen bir problem de başörtüsü yasağı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

YÖK ve hükümet tribünlere oynuyor. Arada gençler eziliyor. Biri kalkıp "imam hatip liseleri laiklik karşıtıdır, gerici yetiştiriyor, çağdışı kalmış eğitim kurumları" diyor. Dinî eğitimi ilerlemeye engel olarak görenler gerici kafadaki insanlardır. Bugün ekonomik, sosyal psikolojik sıkıntıya rağmen bu millet ayakta ise bunu köklerinden beslendiği inançlarına, değerlerine, geleneklerine borçludur. Yıllardır kanayan bir yara olan başörtüsü yasağı düzeltilirse barış ortamı, devletle millet arasındaki kaynaşma artacak, devletimiz daha güçlü olacaktır.

* Yasak nasıl aşılabilir?

Hükümetin yasağı sona erdireceği kanaatinde değilim. Yapmak isterse CHP için büyük bir devrim olur. Halkın değerleriyle kopuk olmakla eleştirilen CHP'nin abdest tazeleyeceğini, düşünüyorum. Oy uğruna bile yapsa müthiş bir teveccüh olur CHP'ye.

* YÖK uygulamalarının eğitimdeki aksaklıklarda payı nedir?

YÖK eğitimi "yok"laştırdı. YÖK bilimin, üretimin, demokrasinin önündeki engellerden biridir. YÖK bir külfettir.

* Liselerin dört yıla çıkarılmasına karşılık bugünkü çocukların hızlı gelişimleri dikkate alınırsa ilkokula başlama yaşının 7 olması çelişki değil mi?

Lise eğitiminin 4 yıla çıkarılması ile ilgili yaptığımız bir ankette katılımcıların yüzde 90'ı bu uygulamaya karşı olduğunu bildirmiş. Bu sonucun en önemli etkenleri olarak ekonomik külfet ve iş hayatına bir yıl daha geç başlamak gösterilmiş. Hemen her ülkede eğitime 5-6 yaşlarında başlanmaktadır. Çocukların sosyal, duygusal, zihinsel gelişimleri için altın çağ olarak isimlendirilen bu dönem eğitime başlama yaşı olarak düzenlenmeli. Biz bir çok gelişmiş ülkede olduğu gibi eğitim yaşının yukarı değil, aşağı çekilmesini öneriyoruz.

Kemal BENEK

20.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Röportaj

  (19.09.2006) - Öğrenci ile eğitimcinin gündemleri çok farklı

  (18.09.2006) - Resmî ideoloji dar geliyor

  (11.09.2006) - Türkiye, İsrail’le ilişkilerini gözden geçirmeli

  (04.09.2006) - Nuray Hafiftaş: Günah işlemekten korkuyorum

  (01.09.2006) - Ali Oktay: Eğlenceyi helâl dairede aramalı

  (28.08.2006) - İsrail korkuyu tattı

  (21.08.2006) - Lâlelere harcanan parayla okulları muayene ederdik

  (20.08.2006) - Hayatımda hiç ‘of’ demedim

  (19.08.2006) - Gençlere fırsat verilmeli

  (17.08.2006) - Lübnan’a yüz tırlık yardım gemisi

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004