Irak’la yapılan ticarette de problemler çıkmaya başladı. Bazı siyasi sebeplerle, sınır kapısı kapanma noktasına geldi. Kimin haklı ya da kimin haksız olduğunu işin uzmanları bilir. Ama yetkililerin, sorumluların görevi bu problemleri ortadan kaldırmak olmalı; sınırı tamamen kapatmak değil.
O kapıların kapanması karşı tarafa zarar verir, onları cezalandırır, bu doğru. Peki bu kapıların kapanmasının bizim vatandaşlarımıza ne kadar zarar vereceği, o bölgede yaşayan insanları ne hale getirebileceği de düşünüldü mü?
Zaten vatandaşlardan gelen mesajlardan anlaşıldığı kadarıyla, rahmetli Özal’ın başlattığı ticaret, kırpıla kırpıla kuşa dönmüş. Şimdi de tamamen bitirmek mi gerekir?
Peşin fikirli bazı bürokratların tek yanlı kararlarına teslim olup, ülkeyi 80 öncesine götürmek doğru mu? Yıllardır bu sınırlarda yapılan ticaretin terör örgütüne yaradığını öne sürerek, bu ticaretin kısıtlanmasını isteyen ve isteklerini kabul ettiren ilgililerin ellerinde ne gibi raporlar var, vatandaş bunu bilmek istiyor. Bu hususta hazırlanmış bilimsel bir rapor var mı? Başka geçim yolu bulamayan, işsizlikten bunalan vatandaşın ekmeğini kazanacağı tek yol olan bu ticaretin de kısıtlanması terör örgütünün işine yaramıyor mu?
Bazı bürokratların yüzeysel yargılarına dayanılarak verilen kararların ne büyük zararlar verdiği düşünülüyor mu?
Petrol akışını durdurdunuz, et girişi de durdu; günlerce kuyrukta bekleyen o tanker sürücülerinin ve ailelerinin ne halde olduğunu da düşündünüz mü?
Mevcut kısıtlamaların kaldırılması, ticaretin canlandırılması, bölge insanının iş ve aş sağlaması beklenirken, bazı bürokratların görüşleri doğrultusunda sınırları tamamen kapatmak Türkiye’ye zarar vermez mi? Sorumluluğu üstlenmiş politikacıların bu pürüzleri çözmeleri gerekirken, işi kesip bitirmeleri Türkiye’ye zarar vermez mi?
Ticareti artırmak için Güney Amerika’ya, Uzak Doğu’ya seferler düzenlenirken, komşularımızla olan sınır kapılarımızda günden güne kısıtlamaya gidilmesi anlaşılır gibi değil...
Türkiye, 1.2.2007
|