Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Yasemin GÜLEÇYÜZ

Bir kültür başşehrinden kareler…



İstanbul dünyanın kültür başşehir lerinin önde gelenlerinden. Bütün keşmekeşine rağmen, bu gerçek değişmiyor. Napolyon boşuna, “Dünya tek bir devlet olsaydı, başşehri İstanbul olurdu!” dememiş…

Geçen gün, arkadaşımla sözleştiğimiz yarım günlük eğitim programı bir anda tehir edilince, üzülmeyi bırakıp uzun zamandır gezmeyi hayâl ettiğim sergileri gündemime alıverdim…

Güzel bir Nisan sabahı, lütf-u İlâhîye nail olmak buna denir!..

Ali Emiri Efendi Sergisi…

İlk hedef, Pera Müzesindeki Ali Emiri Efendi Sergisi…

Ali Emiri Efendi ismini ilk defa lise yıllarında ödevlerimi yapmak için gittiğim Millet Kütüphanesinde duymuştum…Yıllar sonra, onun çöken imparatorluğun yıkıntıları arasından titizlik ve fedakârlıkla toplayıp, ömrü boyunca koruduğu eserlerin çok nezih bir ortamdaki sunumunu görmek gerçekten ayrı keyifti… Sergi, Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü salonlarında iki bölüm halinde açılmıştı. Zaman zaman “Muhteşem, harika…” nidalarıyla gezdiğim sergide neler yoktu ki… Padişah fermanları, beratlar, hatlar, kitaplar, Emiri Efendinin özel eşya ve belgeleri…

Padişah fermanları bölümü, Kanuni’den Sultan Reşad’a uzanan 500 yıllık bir dönemi kaplıyor ve bugüne kadar hiçbir yerde sergilenmemiş eserlerden oluşuyor.

İkinci bölüm, imparatorluğun ünlü hattatlarının eserlerinden oluşuyor.

Hoşuma giden bir hatta yer alan şu dizeyi sizlerle de paylaşmak isterim: “Sal keşt-i umuru, bahr-i tevekküle. Aç, bad-ban-ı himmeti. Yan gel de seyre bak!”

Yani, “İş gemisini tevekkül denizine sal. Himmet, gayret yelkenini aç. Yan gelip seyrine bak!”

Divanu Lugati’t-Türk, Avni, Muhibbi, Adli…

Üçüncü bölüm de Ali Emiri Efendinin hayatını vakfettiği nadir yazma eserlerden oluşuyor.

Dünyadaki tek nüshası Millet Kütüphanesinde bulunan ve Kaşgarlı Mahmud tarafından 11. yüzyılda yazılmış olan “Divanu Lûgati’t-Türk” ilk defa bu sergide yer alıyor.

Fatih Sultan Mehmed’in “Avnî”, Kanunî Sultan Süleyman’ın “Muhibbî”, Sultan II. Bayezıd’ın “Adlî” mahlaslarıyla yazdıkları divanlar, ayrıca Yavuz Sultan Selim Hanın ve Sultan II. Murad’ın divanları bu bölümde yer alıyor.

Hanedan mensubu Adile Sultan’ın kaleme aldığı divan da yine burada…

Evet Osmanlının en parlak dönemlerini, padişahların devleti kılıç ve kalem üzerine kurdukları yıllarda yaşadıklarını sergide açıkça görebiliyorsunuz… Cihan devletini kuran padişahların ve hanım sultanların kaleme aldıkları divanlar bu gerçeğin delilleri hükmünde.

Pera Müzesi

Yaşadığı dönemde sefahat merkezi olduğu için Beyoğlu’na adım atmayan Emiri Efendi’nin ölümünden sonra Pera’ya gidişi tek kelimeyle “muhteşem” olmuş…

Bu ihtişamlı güzelliği kendinize çok görmeyin ve uygun olduğunuz bir zaman dilimini sadece ve sadece ona ayırın… Sergi 1 Temmuz 2007’ye kadar açık.

Pazartesi günleri dışında haftanın her günü ziyaret edilebilirsiniz. Ziyaret saatleri Pazar dışındaki günler 10.00-19.00, Pazar günleri ise 12.00-18.00. Bu arada 18 Mayıs Müzeler Haftası dolayısıyla müzelerin “ücretsiz” gezilebileceğini de hatırlatalım…

Müze, Suna ve İnan Kıraç Vakfına ait. Pera Müzesinin ilk katında Anadolu Ağırlık Ölçüleri Koleksiyonu ve Kütahya Çini- Seramikleri Koleksiyonu yer alıyor. İkinci katında 17. ve 20. Osmanlı dünyasını yansıtan tablolar sergileniyor. Ali Emiri Efendi sergisi ise üçüncü katta. Emiri Efendi Sergisinin ikinci bölümünü, Pera Müzesinden birkaç bina ötede olan İstanbul Araştırmaları Enstitüsünden “ücretsiz” olarak takip edebilirsiniz. …

Ömrümden uzun ideallerim var…

Pera Müzesinin girişinde, şimdilerde ağır bir hastalık geçirmekte olan Suna Kıraç’ın hayatını aktardığı kitabı da satışa sunulmakta… Kitabın adı: Ömrümden uzun ideallerim var…

Biliyorsunuz Suna Hanım, Vehbi Koç’un kızı. Tedavisi olmayan ALS hastalığı dolayısıyla yıllardır hayatla bağını sadece gözleriyle kuruyor. Gözleriyle konuşuyor. Konuşmak ya da bir mesaj iletmek istediğinde tam karşısına koyu renklerle yazılmış 29 harften oluşan alfabe konuluyor. Hemşireler tek tek harfleri gösteriyor. Suna Kıraç kirpiklerini kırpıştırdığında ilgili harf yazılıyor. Kelimeler tek tek bulunarak cümle oluşturuluyor... Kitabı şu şekilde bitirebilmiş.

Evet, ömür kısa, idealler bu dünyaya sığışamayacak kadar çok ve yoğun. Hayat okulunda şükür ve sabır üzerine almamız gereken daha o kadar çok dersler var ki…

Her şey bir yana, Suna ve Can Kıraç çiftine kültür dünyamıza kazandırdığı bu güzellikler için teşekkürler…

Ali Emiri Efendi kimdir?

(1854 Diyarbakır-1924 İstanbul)

Sergide “Hiç evlenmedi, hiç fotoğraf çektirmedi ve Beyoğlu’na hiç adım atmadı. Hayatını, kitapları ve kedileriyle geçirdi…” sunumuyla verilen tanıtım bilgileri şöyle: “Memur olarak gittiği tüm imparatorluk bölgelerinden kaderine terk edilen nadide kitaplar topladı. Elde edemediklerini, bizzat kendisi kopya ederek kaybolmaktan kurtardı. Kitaplar onun için bir koleksiyon malzemesi değil, okunarak geçmişi keşfetmenin birer aracıydı. Millet Kütüphanesini kurdu ve kitaplarını milletine bağışladı.”

1924 yılında vefat eden ve Fatih Camii Haziresinde defnedilen Emiri Efendinin mezar taşı kitabesi de ayrı bir hat şaheseri. Müzede, alçıdan birebir yapılmış bir kopyası da sergileniyor. Merhum ünlü hattat Hamit Aytaç tarafından yazılan kitabe “Ali Emiri Efendi merhumun karargâh-ı ebedîsidir…” cümleleriyle bitiyor.

15.04.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.02.2007) - Çocuklar ve tûl-i emeller…

  (11.02.2007) - Kadın beyni…

  (04.02.2007) - Karanlığı sorgulamak…

  (28.01.2007) - Annemarie Schimmel’den “İslâm’da kadın” üzerine notlar...

  (21.01.2007) - Matematik ve sonsuzluk…

  (31.12.2006) - Saff-ı evveller

  (24.12.2006) - Ne olmuş bu kadınlara?

  (17.12.2006) - Tulumbacı sendromu

  (10.12.2006) - Zaman nehri…

  (03.12.2006) - Papa’nın hatırlattıkları...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004