Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Nisan 2007
Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular ; Mehmet Emin Birinci'yi anlattı...indirmek ve dinlemek için tıklayınız

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

Süreç ve bilgi kirliliği



Ankara hareketli ve gergin bir haftayı daha geride bıraktı. Ve gün geldi çattı. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili seçim süreci yarın başlıyor. Peki, bu süreç nasıl işleyecek? Cumhurbaşkanlığı için en son aday olma günü 25 Nisan. Kalan 20 günde de seçimler yapılacak. Oylamalar üçer gün arayla yapılacak. İlk 2 turda üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu; yani 367 sağlanamazsa, 3. tur oylamaya geçilecek. 3. turda üye tam sayısının salt çoğunluğunu; yani 276’yı sağlayan aday cumhurbaşkanı seçilecek. Bu sağlanamadığı takdirde, 3. turda en çok oyu alan iki aday arasında 4. tur yapılacak. Yine 276 oy sağlanamazsa TBMM seçimleri yenileyecek.

Geçtiğimiz haftada bu süreçle ilgili “baş döndüren” hareketliliği özetlemekte fayda var: Pazartesi Bakanlar Kurulu, Salı günü ise Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve belki de aday olursa Erdoğan’ın başbakan olarak son kez katıldığı MGK toplantısı yapıldı. Erdoğan fırsat buldukça partisine mensup milletvekilleri ile görüşmeler yaparken, Çarşamba günü partisinin il başkanları, belediye başkanlarını topladı. Perşembe günü hem TBMM Başkanı Bülent Arınç, hem de Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt basın toplantıları vardı. Cumhurbaşkanı Sezer’in İstanbul’da Harp Akademileri Komutanlığı’nda “sert veda” konuşmasını yaptı. Dün ise ADD öncülüğünde Ankara’da “Erdoğan’a hayır” mitingi vardı…

Bu hareketlilik önümüzdeki haftada da artacaktır.

* * *

Bütün bu hareketliliğin ardından Ankara’da şimdi şu sorulara cevap aranıyor: Erdoğan adaylığını 18 Nisan’a açıklayacak mı? Hem DSP, hem de ADD mitingleri, Başbakan’ın kararını etkiler mi? Siyasî partiler, ortak bir adayda anlaşabilir mi? Muhalefet oylamaya girecek mi?

Bu sorular içerisinde geçtiğimiz haftanın en çok tartışılan konusu “367 meselesi” oldu. Hemen kutuplaşma oluşturuldu, “367’ciler” ve “184’cüler”…

“367 şartı”nı savunanlar Meclis’in Cumhurbaşkanı seçebilmek için 367 üyeyle toplanması gerektiğini söylüyorlar. Yargıtay eski başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun ortaya attığı ve CHP’nin sahiplendiği iddiaya göre, “Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis’in 367 üyeyle toplanması şart... Buna rağmen seçim yapılırsa Anayasa Mahkemesi bunu ‘iç tüzük ihdası’ sayarak iptal eder...” Tabi YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’i de bu gurupta saymak gerekli…

Aralarında Meclis Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan, 9. Cumhurbaşkanı Demirel, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın bulunduğu kişiler ise “Hayır, Meclis 184 milletvekiliyle toplanarak ilk turda 367 oyla, bu sağlanamazsa sonraki turlarda daha az sayıyla cumhurbaşkanı seçebilir” görüşünü savunuyorlar.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu ise cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda 367 milletvekilinin bulunmaması halinde mahkemeye başvurulursa, bunu ikinci tura geçilmeden önce karara bağlayacaklarını söylerken, şu aşamada görüş açıklamanın yanlış olacağını söylüyor.

Burada en ilginç açıklamayı Erdoğan, Arınç ve Gül’ün bir zamanlar siyaset yaptıkları Erbakan’dan geldi. Erbakan eski arkadaşlarını “Aman ha 367 şartını yabana atmayın” diyerek uyardı. Bu görüşü bazı AKP’li vekillerde Başbakan’a söyledi.

İşin başka bir boyutu da, Başkan oturumu açtığında, “çoğunluk vardır” diyecek. Bu sayının olup olmadığı ancak yoklama ile anlamak mümkün. Yoklamayı AKP’liler istemeyeceğine göre, CHP’liler isteyecek. Yoklama istemek için en az 20 milletvekili gerekiyor. 20 milletvekili ise, ister istemez, 367’yi tamamlıyor.

Hukukçuların dediği gibi bu tartışma sadece “bilgi kirliliği…” Öte yandan, cumhurbaşkanı seçimi bir “Meclis kararı” olduğu için Anayasa Mahkemesi’nin denetimine açık olmadığı da gözlerden kaçırılmamalıdır.

Yani, yapılanlar “boş” bir tartışma. Bunu biz söylemiyoruz, hukukçular söylüyor.

* * *

Mantıklı, önyargısız, hukukî, gerçekçi düşünen herkes “367 şartının” yanlış olduğunu düşünüyor. Burada muhalefet partileri DYP, ANAP ve bağımsız milletvekillerine büyük görev düşüyor. Başta Sabih Kanadoğlu, CHP ve YÖK’ün ortaya attığı ve “hukuku zorlayan” bu tartışmalara set çekmek, Meclis’i tartışılır olmaktan çıkarmak için cumhurbaşkanı adayına oy vermeseler de Genel Kuruldaki toplantıya katılmaları gereklidir.

Böylece son günlerde darbe tartışmaları ile yara alan demokrasimizde kazanır.

Süreç başladı, haydi hayırlısı…

15.04.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.04.2007) - Bakalım “gururla” anlatacaklar mı?

  (12.04.2007) - Yeni başkomutan!

  (18.02.2007) - Olmert'in ziyareti

  (17.02.2007) - Meğer ‘288 okul numaram değil’miş!

  (11.02.2007) - 301 ve laiklik

  (10.02.2007) - “Derin”lere “çomak” sokmak

  (04.02.2007) - Halk diyor ki...

  (03.02.2007) - Derin mevzuu

  (28.01.2007) - O gün hangi gün?

  (27.01.2007) - Dink'in cenazesi kaldırıldı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004