Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Diyanet'e düşen görev

Statüsüyle ilgili sıkıntılara, bünyevi engellerine ve kadrosunda yer alan personelin zaman zaman basına yansıyan tartışmalı beyan ve davranışlarına rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhuriyet'in en köklü kurumlarından biri. Yakın tarih, başkanlığın siyasi dalgalanmalardan sıyrılıp aşama aşama hak ettiği itibar noktasına geldiğini gösteriyor. Bugün, Diyanet İşleri Başkanları diğer kamu kurumlarının yöneticileriyle kıyaslandığında, genelkurmay başkanlarıyla birlikte farklı bir protokole tabi.

Ancak bu olumlu tablonun hizmet anlayışı gündeme geldiğinde aynı pırıltıyı koruduğunu söylemek çok kolay değil. Diyanetin yurt çapında sayıları 100 bini bulan camide verdiği ve yurt dışında sürdürdüğü hizmetin zorluklarını biliyorum. Ancak teknolojinin sunduğu imkânların insanoğlunun hayal dünyasının sınırlarını zorlaması neticesi, farklı eğilimlerin, farklı tartışmaların, farklı soruların ve suçların söz konusu olduğu bir dünyadayız artık... Çocukların bizim bildiklerimizden farklı hikâyelerle büyüdüğü, sınırsız görsel materyale muhatap olduğu, yetişkinlerin geçmişte tahayyül dahi edilemeyecek sorunlarla baş etmek zorunda kaldığı ve farklı bir manevi dil/üslup aradığı dünya bu...

Tasvir etmeye çalıştığım ortamda cami cemaatine götürülen hizmetle arzulanan ahlaki düzenin sağlaması mümkün değil. Şayet yeterli olsaydı, rahmetli Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'kültür hezimeti' diye ifade ettiği tablonun içinde çırpınmazdık.

Şurası açık ki, imparatorluk asırlarında bu konuda fazla bir sorun yoktu. Din, temel eğitim dediğimizin sürecin çekirdeğindeydi. Dolayısıyla ileri yaşında be-nimsediği düşünce ne olursa olsun, sıradan okuryazardan üniversite hocasına kadar herkes, az ya da çok bilgi sahibi olarak yetişiyordu. Meşrepleri, eğitim alanları farklı aydınların, sözünü ettiğimiz dönemde kendilerince tefsir çalışmaları yapmış olmaları bunun göstergesidir; keza BMM'de hilafet meselesiyle ilgili tartışmaların tutanaklarını okumak dönemin aydınlarının bilgi düzeyi konusunda fikir verir.

Sebepleri üzerinde tartışmayı bir yana bırakalım; ama Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşadığımız savrulma önümüze bugünkü sıkıntılı hali getirdi. Din konusunda bilgilenmeyi reddeden ama dini meselelerde fikir yürütmekten kalmayan aydın kitlesinin gözünde inanç, cami muhiti ve ibadetle sınırlı görülür oldu. Saygın bir bilim kadını olan Prof. Nur Vergin'in laiklik adına oluşan 'mahalle baskısı'na ilişkin sözlerine, kimin Kuran okumasına müdahale edildi, kimin namaz kılmasına karışıldı, kime oruç tutma denildi, denilerek itiraz edilmesinin sebebi bu arka plandır.

Sözünü ettiğim tartışma Diyanet'e İslam'ı aydın katında bilgi ve tefekkür konusu haline getirmenin gereğini hatırlatırsa bundan fayda doğmuş olur.

Söylemek istediğim, Başkanlığın irşad hizmetinin hedef, araç, yöntem ve dilini genişletme dönemecinde olduğudur. 'Hata yapmayalım, gözler üzerimizde' endişesinin bazı şeylerin yapılmasının önüne set çektiğini bilmez değilim; ama doğru düzgün bir görsel iletişim mecraına sahip olmayan, harcıâlem dergi ve materyallerle kitlelere ulaşmayı yeterli sayan, profesyonellikten uzak anlayış terk edilmediği takdirde, sanılanın aksine gelecekte bugünkü fotoğrafın korunmasının kolay olacağını da düşünmüyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın AB sürecinde henüz gündeme gelmeyen, dolayısıyla tartışmadığımız ama farklı bir dalgayı davet edeceğini bildiğimiz müktesebatı göğüsleyecek halde olduğundan emin değilim. İnanç özgürlüğü konusunda örgütlenmenin önünde kısıtlama sebebi olarak sadece şiddet ve baskıyı gören bir anlayış karşısında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hazırlıklı olduğunun bir işareti yok.

İçeride 'Atatürkçülük' iddiasıyla üze-rine yönelen kuşkulu bakışlar ve muha-tap olduğu eleştiriler karşısında varlık sebebini ve bunun önemini anlatamamış olmasına bakarak bu konuda ne derece ümitvar olmak mümkün onu da bilmiyorum...

Radikal, 16.1.2008

Avni Özgürel

17.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Özgürleştirme, bırak dağınık kalsın

  Yoksulluk ve yoğurt mayası

  Diyanet'e düşen görev

  Sarı ve yeşil kanları nereden bulacaklar?

  Doğru mu?


 Son Dakika Haberleri